Dündar Özseçen
31 Mart Pazar günü önümüze konan sandıklara gidip oylarımızı kullanarak güzel Karacabey’imizi beş yıl yönetecek belediye başkanımızı, belediye meclis üyelerimizi, muhtarlarımızı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’mızı seçtik. Birkaç olumsuzluğa rağmen huzurlu bir seçimi de Türk halkının feraseti ve demokrasiye inançlı bir şekilde sahip çıkmasıyla tamamladık. Seçilen yeni yöneticilerimize başarılar diliyorum.
Her seçimin bir kazananı, bir de kaybedeni olur. Buna iktidar ve muhalefet oluşması da diyebiliriz. Hiçbir oyun veya seçimi hatayı en çok yapanların kazanması mümkün değildir. Bu işin kuralı ya hiç hata yapmayacaksın veya hataları en aza indireceksin.
Büyük hatalar seçimi kazanmamızı olanaksız kılar. Siyasete soyunup yön veren odaklar ya da siyasi kurmaylar hata yapmamaya özen ve itina göstermelidirler. Siyaset kurumu hatayı affetmez, bedeli ağır olur. Hele hele duygu ve ihtiraslarınız ön plana çıkar, ülke şartlarını ve toplumsal analizleri iyi etüt etmeden adaylar belirleyip milletin karşısına çıkarsanız, seçim kazanma şansınızı iyice zayıflamış olursunuz. Yani, seçimi daha seçim yapılmadan kaybetmiş olursunuz.
Güzel Karacabey’imizde de yukarıda bahsettiğim tespitler doğrultusunda bir netice ortaya çıktı. İpi bana göre hata yapmayan ya da en az hata yapan ve siyasetin doğru hamlelerini ortaya sunan AK Parti’nin Cumhur İttifakı Adayı Sayın Ali Özkan göğüsledi. Kendilerini tebrik ediyor ve başarılar diliyorum.
Sayın Ali Özkan da, Erol Onur ve Ergün Koç’la başlayan iki dönem başkanlık yapma geleneğine ismini yazdırdı. Özkan, Karacabey’imize bir 5 yıl daha başkanlık yapma yetkisini halktan aldı. Daha önceki yazılarımda ortaya koymuştum, siyaset zorlu ve virajlı bir yoldur. İşte Sayın Ali Özkan bu zorlu ve virajlı yolculuğu tecrübe, birikim ve siyasetin bütün inceliklerini kullanarak hedefine vardı. Böylelikle hem AK Parti içinde, hem de Karacabey genelinde rakipsiz bir siyasi figür haline geliverdi.
Siyaset; bilgi, tecrübe ve aklı kullanma işidir. Duygusallığa asla yer olmayan iştir. Onun için oy verin veya vermeyin, bir hemşehrimiz olarak Sayın Ali Özkan’ı alkışlamak ve bundan sonraki 5 yıl boyunca arkasında durmamız gerekir kanısındayım.
Gelelim muhalefete!
Yukarıda sözünü ettik. Siyasette duygusallık olmaz. Aklı kullanmak ve toplumun sesine kulak vermek gerekir. Kendilerini siyasetçi ilan eden ama siyasetten uzaktan yakından bilgisi olmayan insanların daha aday belirleme sürecinde ortaya koydukları tutum ve davranışlar, “Karacabey’de biz seçimi kazanmasak da olur, yeter ki bizim öne sürdüğümüz adaylarla seçime girelim” mantığı ile başladı her şey. Bunda etkili de oldular. Sanki aday olup ortaya çıkınca her şey bitecek, sanki halktan tam destek alacakmış gibi davrandılar.
Bireysel ihtiraslar, aklın ve gerçeğin önüne geçince kaçınılmaz gerçek yüzlerinde şamar gibi patlayıverdi. Olayları iyi etüt edip doğru adayla seçimlere giremediler. Seçimleri kazanmak için mücadele veren hem CHP, hem de İYİ Parti’nin ilçe başkanları, şuan da haklı çıkmanın belki de en acı gerçeğini yaşadılar. Doğruyu görüp, doğruyu savundular. Karacabey halkının sesine kulak vererek, partilerinin kurmaylarına anlatmaya çalıştılar. Sonunda ise dayanamayıp partilerinden istifa etmek zorunda bırakıldılar. Açıkçası yazık oldu Ayfer hanıma ve Erkan Önen’e. Ortaya koydukları iradeye onay verilseydi, bugün Karacabey’de başkanlık koltuğu Millet İttifakı’nın olacaktı.
Dedik ya hata yapanlar kaybeder. Siyaseti bilerek yaparak hata yapmayanlar ise kazanır. Karacabey’de artık 2009 – 2019’un siyasi isimlerinin sonu gelmiştir. Bundan sonraki 5 yılda yeni yüzler ortaya çıkarmalıyız. Süreç başlamıştır.