Sosyal sorumluluk projesine katkı sağlamak ve spor yapmak için ilk defa Eker I Run’ın Koşusu’na katılan ve parkuru zor tamamlayan muhasebe öğretmeni, şimdilerde yurt içi ve yurt dışında bir çok başarıya imza atıyor.
Arkadaşlarının tavsiyesiyle sosyal sorumluluk projesi kapsamındaki Eker I Run koşusuna kayıt olan muhasebe öğretmeni Ebru Yazıcıoğlu’nun hayatı koşu start ile değişti. Spor yapmasına rağmen koşunun sonunu zor getiren Yazıcıoğlu, azmi ile 3 sene sonra aynı yarışta genel klasmanda birinci oldu. 42 kilometrelik İstanbul maratonunda da derece elde eden Yazıcıoğlu, Berlin maratonunda da en iyi kişisel derecesine ulaştı.
Her gün spor yaparak zinde kalmayı başaran Ergin Ağaç Ticaret Meslek Lisesi Muhasebe ve Finansman Öğretmeni olan Ebru Yazıcıoğlu, “İlk koşu hayatıma 2015 yılında Eker I Run koşusu ile başladım. Arkadaşlarım koşunun haricinde STK’lara katkı da bulunulduğunu söyledi. Bağış yaparak hem onların hayatına dokunacaksın, hem de spor yapacaksın. 5 kilometrelik koşu ile başladım. Ama çok zor tamamladım. Sonrasında güzel şeylerin hayatıma girdiğini fark ettim. Daha sonra antrenman ve çalışmalarımı olabildiğince düzenli sürdürmeye çalıştım. O koşudan sonra bir çok birinciliklerim ve ikinciliklerim oldu. En son yine Eker I Run’da genel klasmanda birinci oldum. Ödülü ise Berlin yarı maratonuydu. 7 Nisan’da da orada koştum ve kişisel en iyi dereceme ulaştım.” dedi.
İlk defa koştuğunda 5 kilometrelik koşusunu gerçekten zor bitirdiğini belirten Yazıcıoğlu, “Sosyal faaliyet ve derneklere destek olmak amacıyla katıldım. Parkuru zorla bitirdim. 3 yıl sonra İstanbul Maratonu’nda 42 kilometreyi de koştum ve derece yaptım. Artık çok rahat koşabiliyorum. İlk koştuğumda bana deselerdi ki 3 yıl sonra genel klasmanda birinci olabilirsin. Güler geçerdim. Ama tüm koşan bayanların 1.’si olmuştum ve dereceye girmiştim. Bu çok güzel bir duyguydu. Hedefim kendi derecemin daha iyisini yapmak olduğu için her zaman başarı da geliyor. Katılabildiğim sürece de mutlu oluyorum.” diye konuştu.
Koşunun hayatına çok güzel katkılar sunduğunu belirten Yazıcıoğlu, “Daha öncesinde zaman zaman spor yapıyordum. Ama koşmuyordum. Koşuyla hayatımı paylaştıkça, hayatıma güzel katkılar sunduğunu gördüm. Üzüntümü koşarak azaltırken, sevincimi de çoğaltıyorum. Beslenme ve uyku düzenime daha da dikkat etmeye başladım.” dedi.