TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal Bursa Teknik Üniversitesi’nde (BTÜ) organize edilen “Bilim, Teknoloji ve Yenilik Ekosisteminde Durum Değerlendirmesi ve TÜBİTAK Odaklı Yeni Süreçler” konulu konferansta akademisyen ve öğrencilere seslendi.
BTÜ Mimar Sinan Yerleşkesinde gerçekleştirilen konferansa Bursa Ak Parti Milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç ve Atilla Ödünç, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, BEBKA Genel Sekreteri İsmail Gerim, Bursa Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger, TÜBİTAK BUTAL Müdürü Sedat Aktaş, Bursa Uzay Savunma ve Havacılık Kümelenmesi Başkanı Dr. Mustafa Hatipoğlu, BUSİAD Başkanı Ergun Hadi Türkay, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenciler katılım gösterdi. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal konferans öncesinde 2018 TEKNOFEST İHA döner kanat yarışmalarında Türkiye birincisi olan Uzay Havacılık ve Savunma Sanayi Topluluğu öğrencilerinin standını ziyaret etti. Öğrenciler Başkan Mandal’a ABD’de Haziran ayında gerçekleştirilecek yarışlara yönelik yaptıkları çalışmalar ve yeni imal ettikleri insansız hava aracı hakkında bilgi aktardı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir; henüz genç bir üniversite olduklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni Türkiye’nin yeni yapılanmasında ve milli mücadele serüveninde neler yapılması gerektiğinin bilincindeyiz. Yirmi birinci yüzyılda yeni bir üniversite nasıl olması gerekiyorsa takım arkadaşlarımızla birlikte o şekilde yol alıyoruz. Ülkemize katkı sağlamak noktasında çalışırken başta siyasilerimiz ve TÜBİTAK başkanımız olmak üzere herkesten destek bekliyoruz. Gelişmiş ülkeleri incelediğimizde orta gelir seviyesinden üst gelir düzeyine ulaşmalarının 20 ila 35 yıl arasında bir sürece yayıldığını görmekteyiz. Biz de Türkiye olarak 2023 hedeflerimiz doğrultusunda gelişimimizi sürdürmek için yüksek teknolojili ürünler üreterek satmamız gerekiyor. Bunun çıkış noktasının da üniversiteler olduğunu düşünüyoruz.”
AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, Ramazan Ayı’nın ilmi açıdan da bereketli olması temennisi ile başladığı konuşmasında; “Geçtiğimiz yıl BTÜ’de yürütülen ve bayan öğrencilerin sanayiye, bilim ve teknoloji alanına yönlendirilmesine yönelik Geleceğin Yenilikçi Kadın Girişimcileri Projesi’nin tüm süreçlerini gururla takip etmiştik. Daha güçlü bir Türkiye’ye ulaşmak için siz değerli gençlerimizin böylesine güzide üniversitelerde yetiştirilmesini mutlulukla izliyoruz. Bursa’da üniversite ve sanayinin işbirliği içinde olmasını önemsiyoruz.” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Bursa’da ve BTÜ’de bir programa katılmayı uzun süredir planlamakta olduğunu belirterek başladığı konuşmasında, bir sanayi ve teknoloji merkezi olan Bursa’nın TÜBİTAK’ın da ilgi alanında olduğunu ve çeşitli destek programları ile Bursa’nın potansiyelini daha da ileriye götürmek için çalıştıklarını vurguladı. Başkan Mandal, 2012-2017 yılları arasındaki 15 senelik veriler incelendiğinde ülkemizin Ar-Ge kapasitesi ve buna ayırarak harcadığı kaynaklarda % 88’lik büyük bir artış olduğunu belirttiği konuşmasında sözlerini şöyle sürdürdü: “Ar-Ge personeli sayısı 2017 itibari ile 154.000’e ulaşmış olup bunun % 38’i üniversitelere aittir. Akademiye yönelik destekler, kaynağımızın yüzde onunu oluşturmaktadır, toplam kaynağımızın % 90’ı ise kapasite geliştirmeye yöneliktir. Ülkemizdeki tüm Ar-Ge kaynağının % 5’i TÜBİTAK tarafından kullandırılmaktadır. Ar-Ge harcamalarımızın % 60’a yakını imalat, % 30’a yakını ise bilgi-işlem alanında gerçekleşmektedir. Mühendislik bilimlerinin yanı sıra çıktı ve etki odaklı süreç yönetimimiz doğrultusunda sosyal bilimler alanındaki araştırmacı sayımızın da artış gösteriyor olması oldukça anlamlıdır.”
TÜBİTAK olarak araştırma süreçlerini destekleyerek ülkenin ihtiyaç duyduğu stratejik alanlarda üniversite ve sanayi kuruluşlarının yürüttüğü ortak çalışmaların sayısını arttırmayı amaçladıklarını dile getiren Başkan Mandal, Bursa’ya yönelik verileri şu şekilde yorumladı: “Akademisyenlere yönelik destek haritamızda Bursa önemli bir yer tutmakla birlikte potansiyelini daha da iyi şekilde ortaya koyması gerektiğini düşünmekteyiz. Sanayiye yönelik destek programlarımızdan sadece Ar-Ge tabanına sahip sanayi kuruluşları yararlanabilmektedir. Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinin ön planda göründüğü sanayi destekleri haritamızda ise Bursa oldukça önemli bir yere sahiptir. Bursa, sanayi ve ihracat potansiyeli ile yüksek teknolojiyi yönetebilen bir konuma gelmelidir ki bu noktada üniversitelere olan ihtiyaç ortaya çıkacak ve üniversite-sanayi işbirlikleri gerçek değerine ulaşabilecektir.”
Ar-Ge çalışmaları ve sanayi sektörlerinde tüm dünyada yerlileşme trendinin ön planda olduğunu vurgulayan Başkan Mandal; “Gelişmiş ülkelerin tümünde ulusal çapta odaklanılan mega projeler ön plana alınmaktadır. Bu ve benzeri küresel gelişmelere Türkiye açısından baktığımızda potansiyelimizi çıktıya çevirmek adına daha çok çalışmamız gerektiğini görüyoruz. Orta yüksek teknoloji segmenti yerine yüksek teknolojili ürünler üzerinde yoğunlaşmamız gerekmektedir. Doktoralı çalışan sayısını arttırmalı, bununla birlikte teknoloji şirketlerine yönelik danışmanlık ve mentorluk sistemini daha yoğun olarak devreye sokmalıyız. Ülkemiz savunma sanayisinin % 15’lerden % 68’lere ulaşan bir yerlileşme hamlesi var. Tüm diğer alanlarda da bu anlamda bir gelişmeye ihtiyacımız var. En çok ihraç ettiğimiz malzemeleri önceliklendirerek bu alanlarda yerlileşme oranını arttırma stratejisi ile destek programlarımızı geliştiriyoruz. Ülke olarak teknolojiyi kullanan değil teknoloji geliştiren bir yapıya bürünmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK’ın gelecek vizyonunu çıktı ve etki odaklı olmak üzerine kurduklarını dile getiren Mandal, temel hedeflerinin nitelikli bilgi ve nitelikli insan olduğunu belirterek sözlerini söyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanımızın da önemle üzerinde durduğu milli teknoloji hamlesi doğrultusunda 2023 hedefi olarak akademiye yönelik teşvik oranımızı kademeli olarak % 75’e çıkaracağız. 2019-2020 çağrı planlarımızda bilgi-işlem ve imalat sanayini ön planda tutmaktayız. Amacımız insan kaynağımızı bilgi temelli yapıdan, daha fazla deneyim ve beceri temelli yapıya dönüştürmektir. Araştırma sonuçlarının daha etkin şekilde ticarileşebilmesi için üniversitelerimizin araştırma yapmakla birlikte Ar-Ge süreçlerini yönetmek konusunda gelişmelerini istiyoruz. Üniversitelerimiz gelecekte kendilerine daha etkin yer bulabilmek için ‘her şeyi yaparım’ konumundan sıyrılarak belli alanlarda uzmanlaşan yapılara kavuşmalıdır. Milli teknoloji hamlesi de bunu gerektirmektedir.”
Yeni bir üniversite olmasına rağmen BTÜ’nün bilimsel yayın performansında gelişme olduğunu vurgulayan Başkan Mandal; “Bu gelişimin tüm alanlara yayılarak artmasını arzu ediyoruz. BTÜ’nün etki seviyesi yüksek bilimsel dergilerdeki yayın sayısının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu mutlulukla gözlemliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Program sonrasında katılımcılar Bursa Teknoloji Transfer Ofisi’nde incelemelerde bulundular.