Türk Veteriner Hekimler Birliği (TVHB) Merkez Konsey Başkanı Ali Eroğlu, Türkiye’nin hayvancılık alanında yaşadığı sorunları, kısa orta ve uzun vadeli planlamalarla aşabileceğini belirterek, “Türk hayvancılığının kurtuluş reçetesi mera hayvancılığındadır.” dedi.
Başkan Eroğlu, yaptığı açıklamada, hayvancılık sektörünün içinde bulunduğu sorunlara ve çözüm önerilerine yönelik görüşlerini dile getirdi. Türkiye’nin hayvan ıslahı konusunda yaptığı çalışmaların başarılı olamadığını söyleyen Eroğlu, eksik ve yanlış uygulamalar nedeniyle hayvan ve et ithal eder duruma gelindiğini bildirdi.
Sağlıklı ve dengeli beslenmenin olmazsa olmazının hayvansal besinler olduğuna vurgu yapan Ali Eroğlu, Türkiye’nin kendi nüfusuna yetecek kadar hayvan yetiştirebilecek kapasitesi olduğunu söyledi. Hayvansal ürünlerdeki proteinlerin başka besin kaynaklarından alınamayacağını ifade eden Başkan Eroğlu, “Bugün tüm ülkeler gıda üretimi ve kaliteli ürün konusunda birbirleri ile kıyasıya yarış halindeler. Şunu unutmayalım ki kendi gıdalarını üretemeyenler, başkalarının ürettiği gıdayı, onların belirlediği fiyattan ve kaliteden tüketip iyi bir pazar olmaktan öteye gidemezler. Bu gerçeği dikkate alarak, hayvancılık sektöründe kısa, orta ve uzun vadeli üretim ve tüketim projeksiyonları hazırlayarak, sektörü sürdürülebilir ve izlenebilir hale getirmeliyiz.” dedi.
Ali Eroğlu, hayvancılıkla ilgili atılacak en önemli adımlardan birinin bitkisel üretim planlaması olduğunu belirtti. Gelişmiş ülkelerde bitkisel üretimin hayvan varlığına ve hayvansal üretim hedeflerine göre planlandığını, Türkiye’de ise tarım için hayvancılık modeli uygulandığını, bunun da hayvan ve yem ithal eden ülke durumuna gelinerek ağır bir bedelle karşılaşıldığını söyledi. Açıklamasında, tarımsal üretimle ilgili çarpıcı rakamları da paylaşan Başkan Eroğlu, şunları kaydetti:
“Avrupa’da tarım arazilerinin yüzde 70’i yem bitkilerine ayrılıyor. Türkiye’de bu oran yüzde 26’dır. Geldiğimiz nokta ortada. Hayvan ithal edip, ithal yemle besliyoruz. Hayvan yemi üretimini mutlaka artırmalıyız. Türkiye’de her yıl yaklaşık 4 milyon hektarlık alan nadasa bırakılıyor. Devlet alacağı bir kararla bu alanlara yem bitkisi ekme zorunluluğu getirebilir. Meraları yeniden rehabilite etmeliyiz. Çözüm, besicilik maliyetlerini düşürecek mera hayvancılığındadır. Avrupa ülkelerinde mera hayvancılığı olduğu için et fiyatları Türkiye’ye göre daha uygun. Bu yüzden Avrupalı bizden daha ucuza et yiyor. Oysa yem bitkisi üretimi, hayvan ıslahı, hastalıklarla mücadele ve tarımsal desteklemelere fonksiyonel yapı kazandırabilsek, hayvancılıkta yüksek bir potansiyele ulaşmamamız için sebep kalmaz.”
Başkan Ali Eroğlu, hayvancılıkla ilgili desteklemelerin, tarımsal destekler içindeki payının artırılması gerektiğini de dile getirdi. 2019 yılı tarımsal destekleme miktarının 16,1 milyar lira olmasına rağmen hayvancılığın yüzde 32 pay ile 5,2 milyar lira alacağını kaydeden Eroğlu, bu miktarın yeterli olmadığını savundu. Hayvancılığa yapılan destek miktarının artırılmasının yanı sıra tarımsal desteklerin etki analizlerinin de mutlaka yapılarak, uygulama şeklinin gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Eroğlu, “Hayvancılık destekleri devlet politikası haline getirilerek, bütün desteklerin veya önemli bir kısmının hayvancılık bölgesi ilan edilecek belirli bölgelere verilmesi sağlanmalı. Sınırlı kaynaklar sabit yatırımlarda değil, hayvan alımı ve girdi temini için kullanılarak, desteklenen hayvan sayısı artırılmalıdır.” diye konuştu.
Ali Eroğlu, etkili mücadele edilememesi nedeniyle hayvansal hastalıkların hayvansal üretimde önemli kayıplara yol açtığının altını çizdi. Eroğlu, hayvansal hastalıklar nedeniyle Türkiye’de hayvansal üretimin yüzde 10’unun kaybedildiğini, bunun da bir yıllık hayvansal besin ithalatına eşit olduğunu ifade etti. Söz konusu kaybın minumum seviyeye indirilmesi için veteriner hekimlik uygulamaları ile hastalıklara karşı etkin mücadele edilmesi gerektiğini anlatan Eroğlu, sözlerini “Hastalığı iyileştirmek için harcanan bütçe, hastalığı önlemek amacıyla harcanan bütçenin üç katı. O zaman koruyucu hekimlik büyük önem taşıyor.” diyerek noktaladı.