Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da da salçalık domates üretimi gerçekleştiren Tat Gıda Ar-Ge Akademi Kurulu’nun katkılarıyla ikincisi gerçekleşen ‘Tohumdan Geleceğe Konferansı’nın konusu “Küresel Değişimler ve Tüketici Eğilimleri Işığında Kişiye Özgü Beslenmeye Yönelik Gıda ve Ambalajlar” oldu.
Sektöründe birçok ilkin öncüsü olan Tat Gıda, inovasyonu kurum kültürüne yaymayı ve sürdürülebilirliği sağlama hedefi üzerine hayat geçirdiği “Tohumdan Geleceğe Konferansı’nın ikincisini gerçekleştirdi. “Geçen yıl Tohumdan Sofraya Gıdanın Geleceği” üzerine konuşulan ilk bilimsel buluşmanın ardından bu yıl buluşmanın konusu “Küresel Değişimler ve Tüketici Eğilimleri Işığında Kişiye Özgü Beslenmeye Yönelik Gıda ve Ambalajlar” oldu.
İsviçre, Danimarka, İtalya ve Türkiye’den alanının önemli üniversitelerinden uzman akademisyenlerin ve konuk konuşmacıların katıldığı konferansta tüketici iç görüleri ve ‘Kişiye Özgü Beslenme’ başlığı tüm yönleriyle ele alındı.
Kişisel farklılıklar ve bu farklılıklara göre gıda tasarımı hakkında bilgiler verilen konferansta, yeni eğilimler, fonksiyonel gıdalar ve gıda alanındaki değişimlere ışık tutan bilgiler paylaşıldı. Biyolojik saat ve beslenme ilişkisi hem insan hem de bitki beslenmesi yönleriyle ele alınırken kişiye özgü beslenmede mikrobiyotanın önemi hakkında bilgiler verildi. Konferansta ayrıca gıda-beslenme-beyin ilişkisi konusuna değinilerek, ambalaj ve tüketici etkileşimi, tüketici algısı ve tüketici davranışı üzerine değerlendirmeler yapıldı.
“Daha iyiyi yakalamak için yeniliklerin peşinde olmak”
Her gün girdiği yüz binlerce mutfağa sağlıklı, lezzetli ve güvenilir ürünler sunmak için çalıştıklarını söyleyen Tat Gıda Ceo’su Arzu Aslan Kesimer konuyla ilgili olarak; “Tat Gıda olarak her adımda işimizi nasıl daha iyi yapacağımızı, tüketicimizi nasıl daha mutlu edeceğimizi anlamak için her fırsatta kendimizi sorgulamaya ve geliştirmeye devam ediyoruz. Hep daha iyiyi yakalamak için yeniliklerin peşinde olmak; değişimin altında ezilmemek ve onu yönetmek için ise en önde koşmak gerekiyor. Bu da dünyayı anlamakla, çağa ayak uydurmak ve değişmekle oluyor.” dedi.
Kesimer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda akademik çalışmalarla birlikte, bireysel farklılıklar ve bunun doğal sonucu olan besin değer zincirindeki çeşitliliklere odaklandık. Kişilerin yaşam tarzları, beslenme alışkanlıkları, sağlık durumları bu eksende birlikte değerlendiriliyor. Gıdaların vücuda alındıktan sonraki biyoyararlılıkları, enerjiye ve diğer yapıtaşlarına dönüşümünün farklılaştığı çalışmalarla ortaya konuyor. Günden güne daha popüler olan ve kalori hesabı gibi kavramları yeniden tartışmaya açan bu konu bizlere ilham verdi ve bu yıl konferansımızın temasını ‘Kişiye Özgü Beslenme’ olarak belirledik. Kentleşme ile yaşam tarzındaki değişiklikleri, gıda alanında değişim ve trendlerin temel kaynakları olarak görüyoruz. Bununla beraber dijitalleşme ile oldukça hızlı bir dönüşüm ve değişim yaşanıyor. Ortaya çıkan zamansızlık, yaş ortalamasındaki artış gibi çeşitli faktörler de farklı ihtiyaçları ortaya çıkarıyor. Artan yaş ortalaması ile birlikte sağlıklı yaşlanma ve sağlıklı olma trendleri ortaya çıkarken, bunlara bağlı olarak fonksiyonel gıdalar, sağlıklı gıda konusunu tartışmaya başladık.”
Tat Gıda, üniversite işbirlikleri yaygınlaştırmanın, ortaklı projeleri artırmanın ve yenilikçi ürünler geliştirmenin yanında, tüketici ihtiyaç ve beklentilerini anlayarak, güçlü işbirlikleriyle yenilikçi fikir ve projelerin gelişimine ortam sağlayarak tüketicisine değer katan, fark yaratan ürün ve süreçler geliştirmeyi hedefliyor.