“CHP’yi hep birlikte iktidara taşıyacağız”

İlçe Başkanlığı’na aday olduğunu dün resmen açıklayan Gönül Avil, iddialı konuştu:

CHP’nin eski ilçe başkanlarından deneyimli siyasetçi Gönül Avil, İlçe Örgütü’nün 17 Aralık 2019 Salı günü yapacağı kongrede başkanlığa bir kez daha aday olduğunu duyurdu. Dün parti binasında partililerin yoğun katılım ve alkışlarıyla adaylığını resmen açıklayan Avil, “Atatürk ün kurduğu Cumhuriyet sayesinde bugün sizlere özgürce hitap edebilen bir Cumhuriyet kadını olarak partime ve sizlere layık olmaya çalışacağıma söz veriyorum.” dedi.

İlçe Başkanı Süleyman Tuğ, meclis üyeleri, eski ilçe başkanları ve çok sayıda CHP’linin de yer aldığı adaylık açıklamasına teşekkür ederek başlayan Gönül Avil, “Değerli ilçe başkanlarım, değerli delege ve Cumhuriyet Halk Partisinin saygın üyesi arkadaşlarım, değerli basın mensupları basın açıklamamı onurlandıran bu salonu dolduran tüm güzel insanların, şahsım ve şu anda İlçe Başkanı olan Süleyman Tuğ adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bu salonu dolduran güzel insanları buradaki varlık nedenlerinin Cumhuriyet Halk Partisi sevgisi olduğunu çok iyi biliyorum. Bu sevgiye layık olmak için bana ve yönetim kuruluna ne kadar büyük görev düştüğünü görebiliyorum.

Tabandan gelen talepler doğrultusunda özveri göstererek birlikte yola çıkmayı kabul eden ve zor bir dönemde göreve gelerek bir yerel seçim geçiren olağanüstü emek harcayan Süleyman Tuğ ve yönetimine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu basın açıklamasından hemen sonra yönetim kurulunu hızla oluşturacağım. Sizinle beraber çalışmaya varım diyen partili arkadaşlarımın yoğunluğu beni fazlasıyla mutlu etmiştir. Hele sen beni nerede uygun görürsen ben orada varım diyen karşılıksız destek veren arkadaşlarım benim görev yapma heyecanımı en üst düzeye çıkartmıştır. Kendilerine teşekkür ediyorum.” ifadesini kullandı.

“Benim ve yönetimim, parti için kavganın değil Cumhuriyet Halk Partisi’ne sevdanın yönetimi olacaktır” diyen Gönül Avil, iddialı açıklamalarda bulunarak şunları kaydetti: “Mücadelemiz çalışmalarımızda içe dönük değil dışa dönük olmalıdır. Çağrım şudur, eteğimize yeni taşlar doldurmayalım. Eteğimizi ve yüreğimizi sevgiyle dolduralım. Eski genel başkanlarımızdan Sayın Deniz Baykal’a sağlık dileklerimle onun şu veciz sözünü hatırlatmak istiyorum: ‘Kavgalı aileye kız vermezler, Kavgalı partiye de oy vermezler.’ Sizin huzurunuzda söz veriyorum;

Ben ve yönetimim parti için kavganın değil Cumhuriyet Halk Partisi’ne sevdanın yönetimi olacağız. Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi’nde birlik, dayanışma ve sevginin egemen olması için başkan olarak ellerimi değil başımı taşın altına koyacağım. Oluşturacağım yönetim kuruluda bu anlayışta olacaktır.

Ülkemizde hak, hukuk, adalet ve demokrasi egemen olsun ilkesini benimseyen diğer siyasi partilerle omuz omuza olacağız. Demokrasi ittifakının gelişmesi için varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız. Demokratik ve siyasal bir partinin güç kaynakları ilkeleri ve örgütüdür. İlkelerinden güç almayan, örgütünü başarıya hazırlamayan bir siyasal parti ancak kişilerden medet umar. Böyle bir Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugünün AKP’sinden farkı kalmaz.

Cumhuriyet Halk Partisi kişilere değil, ilkelerine sarılmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz genelde ve yerelde iktidar olacağımızı topluma inandırmalıyız. Bunun içinde açıkça meydan okuyarak iktidarı istemeliyiz. Biz, iktidar olmak için AKP’nin zayıflamasına değil, kendi gücümüze dayanmalıyız. Biz çalışmazsak, halkımıza kendimizi halktan, haktan, adaletten ve emekten yana programımızı anlatamazsak, AKP’nin düşüşüne kendimizi kaptırarak iktidara gelemeyeceğimizi anlamalıyız.

Cumhuriyet Halk Partisi saraya karşı halk evi olmalıdır, Cumhuriyet Halk Partisi halkın evi, halkın yeri, halkın yuvası olmalıdır. Saraya kim çıkarsa çıksın, başarı halkın evinde olmaktır. Başarı her zaman doğrunun, dürüstün insandan yana olanın insan için çalışanın ödülüdür. Tarihte bunu bize gösteriyor.

Atatürk ün kurduğu Cumhuriyet sayesinde bugün özgürce hitap edebilen bir Cumhuriyet kadını olarak sizlere layık olmaya çalışacağıma söz veriyor, Nazım Hikmet’in şu dörtlüğü ile sözlerime son vermek istiyorum:

Yok öyle umutları yitirip / Karanlıklara savurmak / Unutma, aynı gökyüzü altında / Bir direniştir yaşamak.

Basın açıklamamı onurlandıran tüm dostlara şahsım ve oluşturacağım yönetim kurulu adına teşekkür ediyorum.”