Mustafa Arı
Zekat, artma, temizlenme gibi manalara gelir. Zekat, belirli bir malın bir kısmını, üzerinden belirli bir zaman geçtikten sonra ihtiyacı olan Müslümanlara zekat niyetiyle vermektir.
İslam’ın beş temel esasından biri olan zekat, Hicretin ikinci yılında Medine’yi Münevvere ’de farz kılınmıştır. Kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Zekatı hafife almak veya inkar etmek küfürdür.
Namaz Allah’a karşı, zekat da kullara karşı yerine getirmemiz gereken vazifelerimizdendir. Nisap; zekâtın farz olması için dinin koyduğu bir ölçüdür ki, bu da kişinin borcundan hariç (80.18 gram) altın veya bunun değerinde para ve ticaret malıdır. Bunların her 40 da birinin zekat olarak verilmesi farzdır.
Zekat, senenin diğer aylarında vermek caiz ise de, Ramazan ayında vermek daha faziletlidir. Çünkü Ramazan-i Şerif’te yapılan farz ibadetlere 70, kat sevap ihsan etmektedir.
Zekatla ilgili ayeti kerimelerde:
“Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin.” (Bakara suresi 43.)
“Zekat veren müminlerin bağışlanacaklarını ve büyük bir mükafata erişeceklerini müjdelemektedir.” (Ahzab suresi 35)
“Ya Muhammed! Servet sahiplerinin mallarından zekat al! Zekat, onların mallarını temizler vicdanlarını arıtır.” (Tevbe suresi 103.)
Zekat, insanlar arasında sevgi, kardeşlik ve samimiyet bağlarını güçlendirir. Varlıklı kimselerden, yoksullara uzanan bir yardım eli olarak, muhtaçları sevindirir. Cimrilik ve haset hislerini giderir. Fertler arasında birlik ve beraberliğin doğmasına vesile olur. Servet düşmanlığını azaltarak zengin, fakir arasında köprü oluşturur ve toplumda huzur ve birliği sağlar.
Her zengin Müslüman’ın kazancında, fakirlerin hakkı vardır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Zenginlerin mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır.”
Zekat vermemek, fakirin hakkını gasp etmektir. Peygamberimiz: “Zekatı verilmeyen malın kıyamet gününde zehirli bir yılan misali, mal sahibinin boynuna dolanacağını” bildirmektedir.
“Veren el, alan elden üstündür” hadisi bizi veren el sahibi olmaya davet etmektedir.
ZEKAT KİMLERE FARZDIR?
Müslüman, hür, akıllı, buluğ çağına erişmiş olması; borcundan ve asli ihtiyaçlarından fazla artıcı, yani kazanç sağlayıcı nitelikte nisap miktarı mala sahip olması gerekir.
Zekatın kimlere verilebileceği Kur’an-ı Kerim’de belirlenmiştir.
Fakirler, düşkünler, borçlu düşenler, Allah yolunda cihad edenler, yolda kalmış olanlara, zekat toplamakla görevlendirilen memurlar ve müellefe-i kulüp adı verilen, kalpleri İslam’a ısındırılmak istenen yeni Müslüman olmuş kimselerdir.” (Tövbe Suresi, 60).
ZEKAT KİMLERE VERİLMEZ?
1- Ana, baba, büyük ana ve büyük babalarına, 2- Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklarına, 3- Müslüman olmayanlara (Gayri Müslimlere) 4- Karı-koca birbirlerine, zekât veremez.
Zekatı verilen malı Sigorta edilmiş demektir. Her türlü felaketlerden korunur. Zekatı verilen mal artar, bereketlenir.