Sağlık-Sen Bursa Şube Başkanı Gökhan Yünkül, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de içinde bulunduğu zorlu COVİD-19 pandemi süreciyle kahramanca mücadele eden sağlık çalışanlarının mutsuz olduğunu belirterek, “Sağlık çalışanlarımız, sadece bu amansız hastalıkla değil aynı zamanda çözüme muhtaç birçok sorunla da mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu sorunların en başında ek ödeme problemi gelmektedir.” dedi.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Yünkül, şu ifadelere yer verdi: “İnsan sağlığını, insan hayatını ve nihayetinde bütün milletin sağlığını tesis etmek için çaba sarf eden sağlık çalışanları farklı isim ve kalemlerde, adaletten uzak, hakkaniyete uymayan, motivasyon kaybına neden olmakla birlikte çalışma barışını bozan, çalışanları birbirine kırdırarak sahada kırgınlığa yol açan, emek içinden emek seçerek, ÇOK ile HİÇ arasında değişen ve dolayısıyla da ne olduğunu tarif edemediğimiz bir ücret politikasından bıkmış, usanmıştır.
Sağlık Bakanımız her gün vaka bilgilendirmesini yapıp, sevgili vatandaşlarımız salgından korunmak için maske, mesafe ve hijyene dikkat edin diye halkı uyarırken, bir yandan da kural tanımazlık, artan vakalar ve insanların duyarsızlığından dem vurmaktadır.
Sağlık personeli de sendikalar, sosyal medya, ve meslek örgütleri aracılığıyla maddi manevi taleplerine çözüm bulması için Sayın Bakan’a seslenirken, maalesef Sayın Bakanımız ve ilgili merciler de sağlık çalışanlarının taleplerine duyarsız kalmaktadır.
Bu iki benzer durumdan bahisle bir kez daha seslenmek istiyoruz; Sayın Bakanım eminiz ki sizde halkın HAKLI uyarılarınıza kulak asmayıp, duyarsız kalmasından ne kadar rahatsızsanız, Biz Sağlık çalışanları da HAKLI taleplerimize kulak asmayıp, duyarsız kalınmasından aynı ölçüde rahatsızız.
Pandemi ilk ilan edildiğinde sağlık çalışanlarının bundan birkaç sene öncesine kadar zaten aldığı ama son senelerde kurumların artan giderlerinden dolayı alamaz hâle geldiği ‘Ek Ödeme’yi 3 aylığına tavandan ödemeyi vaat ettiniz. Devamında miadını doldurmuş Döner Sermaye Yönetmeliği’nin emek taksiminde ne kadar adaletsiz olduğunu, çoğu çalışanın emeğinin karşılığını böyle bir dönemde bile alamadığını yaşadık ve gördük.
Şimdi de cephede iyice yorgun düşüp, tükenen, mesai arkadaşlarının vefat haberleriyle sarsılan fakat sesini duymadığınız sağlık kahramanlarımıza yine bir çok arkadaşımızın SIFIR ile KURUŞ arasında faydalanabileceği Döner Sermaye’den teşvik olarak ödeme yapacağınızı belirttiniz. Üstelik bu sefer tavan ifadesini de kullanmadınız.
O halde sormak istiyoruz; emek içinden emeği hangi kıstaslar ile seçeceksiniz?
Aynı kurumda insanları bir taraftan çalışan ya da çalışmayan diye ayırırken, diğer taraftan çalışıp çalışmadığına bakmadan, YOK ile ÇOK arasındaki ödeme tutarsızlığını hala neden görmüyorsunuz?
Pandemi de daha kışı yaşamadık. Yoğun geçeceği belli olan bu döneme sağlık çalışanlarını zihnen, madden ve manen yeterli motivasyon ile girmesini böyle mi sağlayacaksınız?
Sesimizi duymak zorundasınız. Bu böyle gitmez. Lütfen gözünüzü bağlayan ellere aldırmayın, kulaklarınızı tıkayanları bir kenara bırakın ve sesimizi duyun. İlk teşvik uygulamanız olan Mart-Nisan-Mayıs aylarında ki tavan Döner Sermaye Uygulaması birçok sıkıntı yaşatmışken, ikinci teşvik uygulamanızda hem de daha emek seçici yaklaşım ile daha büyük sorunlar ile karşılaşacağımız ortadadır. Sahada çalışanın motivasyonunu kıracak ve direncini düşürecek sonuçlar mücadele gücümüzü de zayıflatacaktır.
Sağlık çalışanları, hiç olmazsa salgınla mücadele süresince, uygulamadaki haksızlıkların giderilip, her bir çalışanı kapsayacak şekilde net bir ücret politikası ile seyyanen zam beklemektedir. Salgın sürecinde de çok net bir şekilde görüldüğü gibi virüs sahada ayrım yapmıyor. Ve tüm sağlık çalışanları aynı riski taşıyor.
Sonuç olarak; fedakar sağlık çalışanları arasında ayrım yapan, hak gasp eden, alın terini yok sayan, bu çarpık döner sermaye sistemine bir an önce son verilmelidir. İnsan hayatını, insan sıhhatini konu olan bir kamu hizmeti, kangren halini almış böylesine büyük bir sorunla sağlıklı işleyemez.
Kamu hizmetlerinde çözüm yerine sorun üreten bir sistem, sadece çalışanları değil, herkesi sorunun bir parçası haline dönüştürürken, artık herkese zarar vermektedir. Yol yakınken, bu yanlış bakıştan ve haksız uygulamadan bir an önce dönülmeli; sağlık çalışanlarının yüzü güldürülmelidir.
Her türlü yanlışlığa ve olumsuzluğa muhalif duruşumuzdan asla vazgeçmeden, haksızlıkları açıkça dile getirmek kaydıyla emeğin değerini ve ekmeğimizi büyütmenin derdiyle çalışmalarımıza devam edeceğiz.”