Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Koçak, ekonomi başta olmak üzere dış politika konularını değerlendirdi. Koçak, açıklamalarına vefatının 17. Sene-i devriyesinde Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’i rahmetle anarak başladı.
Saadet Partisi tarafından hazırlanan Basın Özgürlüğü ve Karnesi Raporu’na değinen Koçak, AKP’nin iktidara gelirken basın özgürlüğünü ajandasının başına koyduğunu ancak şu an durumun içler acısı olduğunu belirtti. Koçak, “Türkiye’de gazetecilerin yüzde 80’ini sansüre uğruyor. Türkiye, basın özgürlüğünde 128 ülke arasında 107. sırada, 2019 yılında 231 gazeteci tutuklandı. Türkiye bu fotoğrafı hak etmiyor. Sansür ve baskının ayyuka çıktığı bir ülkede basın özgürlüğünden bahsetmek mümkün değil. Televizyonlara cezalar yağıyor, kapatılıyor. Siz, onların sesini kestiğiniz takdirde vatandaş ben, daha iyiyim mi diyecek?” diye eleştirdi.
Ermenistan’ın Azerbaycanlı sivil vatandaşları hedef alarak yaptığı saldırılara sert tepki gösteren Koçak, “Ateşkes imzalanıyor, hemen ardından Ermenistan, yerleşim alanlarını bombalıyor. Batı buna sessiz kalıyor. Sessiz kaldığı gibi Ermenistan’ın yanında duruyorlar. Minsk Grubu da bunlardan bir tanesidir. Bu vahşi saldırılar nedeniyle Ermenistan da, Batı da bunun hesabını tarih içerisinde mutlaka verecektir. Ermenistan uluslararası kuralları çiğniyor. Türkiye elbette Azerbaycan’ın yanında olmalıdır. Esas üzücü olan şey Türkiye’nin yanında olması gereken ülkelerin, Azerbaycan ile beraber saf tutmamaları bizi üzüyor. Bu, AKP’nin tutarsız dış politikalarının neticesidir.” ifadelerini kullandı.
KKTC’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanı seçilmesinden büyük memnuniyet duyduklarını belirten Koçak, şunları söyledi: “Ümit ederiz ki; Ersin Tatar döneminde KKTC, bağımsız bir cumhuriyet olarak diğer ülkeler tarafından da tanınır. Doğru olanı tekrar tekrar söylemek lazım ki, bundan ders çıkarsınlar; ama maalesef iktidar, ders çıkarmada başarılı değil. 1974 ruhu bugün, bizim ve Türk insanının kalbinde o diriliğini korumaya devam ediyor.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fikri iktidar olamadık özeleştirisini değerlendiren Koçak, “Fikri iktidar olamadık” ama fiili olarak da olamadılar. İktidarlar ama hep yanlış iş yaptılar. Bir taraftan ben, dindar nesiller yetiştiriyorum der öbür taraftan da, yolsuzluğu, israfı, rüşveti politika olarak benimserseniz fikren iktidar olamazsınız. Sizi tatmin edecek değil adaleti tesis edecek yargı mekanizmalarına ve kararlara ihtiyaç var.” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile iktidarın ülkenin uçacağını söylediğini hatırlatan Koçak, gelinen son noktada Türkiye’nin karaya çarptığını söyledi. İktidarın işçinin, emeklinin, esnafın, memurun ve işsizin derdini hiç sormadığını ifade eden Koçak, “Bir seçimden sonra, bu kadar kısa süre içinde tamamen biten bir parti, Türk siyasi tarihinde olmamıştır. Bittiler! O yüzden de şaşkınlar. İktidar, milletin feryadına tepki göstererek değil feryatlara ilgi ve anlayış gösterirse çözüm üretebilir. Ekonomi ile ilgili Nobel Ödülü’nü aslında kapitalizme en iyi hizmet eden, Türk ekonomisini bu kadar kısa zamanda feci duruma getiren ekonomi yöneticilerimize vermelidirler. Ekmek mi bulamıyorsun, vatandaşa diyor ki birileri parasını versin, askıya bedava ekmek çıkarsınlar, siz de gidin alın. Güler misin, ağlar mısın?” dedi.
Ekonomiyle ilgili eleştirilerine devam eden Koçak, “Milletten IBAN numarası isteyeceklerine IBAN numarası verdiler. Benim dışımda da kimse yanındakine yardım için bir organizasyona girmesin, vatan haini ilan ederim dediler. Victor Hugo’nun dediği gibi ‘Siz, yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk.’ İktidar bilsin ki biz, bu milletin üç kuruşa muhtaç olmadığı, müreffeh bir toplum istiyoruz. Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç diyor ki, ‘unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah’ın önüne hesap verecektir.’ Aliya’ya kulak verin.” ifadelerini kullandı.
Koçak, son günlerde sosyal medyada devam eden “Nasıl Başladı, Nasıl Gidiyor” akımıyla ilgili çarpıcı tespitlerde bulunarak, akıma katıldı. Koçak, “Peki, AKP iktidarı 2002’de nasıl başladı, 2020’de nasıl gidiyor. Nasıl başladı; yolsuzluklarla mücadele edeceğiz dediler, Nasıl Gidiyor, yolsuzluklar aldı başını gidiyor. Nasıl başladı, yasakları ortadan kaldıracağız dediler. Nasıl gidiyor, Türkiye adeta bir yasaklar ülkesi oldu. Nasıl başladı, yoksulluğu bitireceğiz diye başladı, nasıl gidiyor, yoksulluk her geçen gün daha da artıyor. Türkiye’nin gidişatı budur 3Y ile mücadele edecek olanlar 3Y’nin muhafızı oldular.” şeklinde sözlerini noktaladı.