“Böyle arazi kiralama bedeli mi olur?”

Karaca, TİGEM’deki ihalede fahiş fiyatlara tepki gösterdi ve CİMER’e şikayette bulundu:

Karacabey tarımının duayen isimlerinden, 25 yıl Ziraat Odası Başkanlığı yapan ve şu anda ilçede Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanlığı görevini üstlenen Nuri Karaca, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Karacabey TİGEM arazilerinin kiraya verilmesi ile ilgili 2021 yılı için yapılan ihalede fahiş fiyatların ortaya çıktığını, bu durumun bölge ve ülke tarımını olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Bu konuda Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) de şikayette bulunduğunu vurgulayan Karaca, geçen sene kiralama bedellerinin çok yüksek olmasına karşın 600-700 TL/dekar olarak gerçekleştiğini, bu yıl ise emsal yerler için dekara 1500-2100 TL kiralama bedelleri istendiğini belirtti. Bu fahiş kiralama bedellerine tepki gösteren Başkan Karaca, “Bu artış yüzde 300’lere varan bir miktara tekabül etmektedir. Ülkemizde ve dünyada böyle bir arazi kiralama bedeli yoktur.” dedi.

Bu durumun ülke tarımına ciddi zararlar vereceğine dikkat çeken Nuri Karaca, şu ifadelere yer verdi: “Bu fiyatlar emsal gösterilerek bölgemizde, ilçemizde ve tüm Türkiye’de arazi kiralama bedelleri yükseltilmiş, bu nedenle üretim maliyetleri büyük bir artış göstermiştir.

Tapulu arazi miktarları küçük olup, makul fiyatlarla kiralık arazi tutan, ekipman ve bilgi donanımlı fakir ve küçük çiftçiler devre dışı kalmış ve perişan olmuştur.

TİGEM arazilerini fahiş fiyatlarla kiralayan kişiler burada kendileri veya kiraya 3. şahıslara vererek sadece salçalık domates (endüstri domatesi) ekecek veya ektireceklerdir. Salçalık domates üretim (arz) fazlası olup, bazı yıllar tarlada kalmakta veya hayvanlara yedirilmektedir. Türkiye’de çok önemli bazı ürünlerde arz açığı varken, milyarlarca dolar bu ürünlerin ithalatına harcanırken, devlet arazilerinin böyle kullanılması rasyonel midir?

Kiralanan bu araziler büyük çiftçiler tarafından büyük miktarlarda salçalık domates ekilince sanayiciler alım fiyatlarını düşürmekte, bundan dolayı küçük ve orta ölçekli çiftçiler büyük zarar görmektedirler.

Tigem’lerin asli görevleri nedir ve ne yapmalıdır? Tigem’lerin kuruluş amacı çiftçi ve hayvancılara örnek ve önder olmak, kaliteli ve ucuz sertifikalı tohum, kaliteli hayvansal materyal üretmek, bunları uygun fiyatlarla çiftçi ve hayvancıya aktararak piyasaları regüle etmek, tarım ve hayvancılığın gelişmesine katkıda bulunmaktır. Kuruluş şartlarının çok değiştiğini göz önüne alırsak, TİGEM bundan sonra arz eksiği olan ürünlerin yetiştirilmesi yine arz eksiği olan hayvan ırklarının yaygınlaşması için çalışmalar yapmalıdır.

Bu ürünler için 2 örnek verebilirim. Soya ülkemizde az üretilen, çok talep edilen ve ihtiyacın % 90’ı ithal edilen bir üründür. Kiraya verilen arazilerin tamamı çok düşük bedelle küçük bölge çiftçisine verilip, teknik bilgi ile desteklenirse soya üretimi yaygınlaştırılır ve sorun çözülür.

Hayvancılıkta ise büyük çaplı bir et açığı söz konusudur. Etçi hayvan ırkları (şarole, limuzin gibi) getirilip, çoğaltılarak merası olan hayvan yetiştiricilerine verilemez mi?

TİGEM’ler kar amaçlı kurumlar değildir. Bu yıl tohumluk sertifikalı buğday tohumu TİGEM’de 2600 TL/ton, piyasada ise 3600 TL/ton olarak satılmaktadır. Piyasa böyle düzenlenir.

Bu ihale derhal iptal edilmeli, bu araziler çok düşük kiralama bedelleri ile ayçiçeği, soya ve yem bitkileri ekme şartı ile bölgenin küçük çiftçisine kiralanmalıdır. Bu uygulama sadece bölge çiftçisine değil, Türk tarımına çok büyük zarar vermekte ve kaos yaratmaktadır.”