TBMM’de görüşülen Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi üzerine partisi adına söz alan CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, AK Parti’nin Mali Eylem Görev Gücü’nün 2019’da gönderdiği, tavsiye kararlarını uygulamakla ilgili yükümlülük verdiği kanunu bir buçuk yıl beklettikten sonra Meclis’e getirmesini eleştirdi.
Bir buçuk yıl bekledikten sonra Türkiye’nin gri alana düşmemesi için sabahlara kadar çalıştıklarını ifade eden Aydın, bunun AKP’nin ülkeyi nasıl yönettiğinin de en çarpıcı örneği olduğunu dile getirdi. Aydın, şöyle devam etti: “Asla çalışmaktan gocunduğumuz yok. Gri alan dedik. Peki gri alana nasıl düşülüyor? 40’a yakın tavsiye kararı gönderilmiş, bu tavsiye kararlarının birçoğu yarım yamalak uygulanmış, 12 no.lu tavsiye kararı hiç uygulanmamış. Siyasi nüfuz sahibi kişiler ve onların bu kanunda, mali yapısını, gelirini nasıl elde ettiği, geçmişini, her şeyini araştıran o 12 no.lu tavsiyeyi koymamışsınız.
Ülke gri alana düşerse de kimlerle birlikte anılacak: Trinidad ve Tobago, Kamboçya, Nijerya gibi ülkelerle anılacak. Yani hayaller ‘Almanya bizi kıskanıyor’, gerçekler Trinidad ve Tobago. Aslında, ülkeyi getirdiğiniz nokta 3’üncü lig seviyesi. Ekonomik nedenlerle bugün bunu getiriyorsunuz çünkü buraya düşerse Türkiye, yurt dışından tek kuruş kredi alma şansı yok, ekonomik açıdan bulması gereken kaynakları bulma şansı sıfır.”
Terörün finansmanının engellenmesi kanununa başka maddeler eklendiğine dikkat çeken Aydın, “Özellikle, derneklerin kapatılması, derneklere kayyum atanması. Ülkede bir ‘tek adam’ vardı, şimdi, 2’nci bir ‘tek adam’ daha yaratıyorsunuz. İçişleri Bakanı tipini beğenmedi, muhalefet şeklini beğenmedi, yürüyüşü hoşuna gitmedi; derneğin yönetimini, başkanını görevden alacak, buraya kayyum atayacak, daha sonra kırk sekiz saat içerisinde gidecek mahkemeye hakkını arayacak, bulabilirse. İleri demokrasi derken, şu anda tek kelimelik bir muhalefete dahi hazmedemeyen, ona dahi kendini kabul etmeyen bir siyasi iktidara dönüştünüz. Bunları defalarca söyledik. Nereden baksanız, komple Anayasa’ya aykırı bir iş yapıyorsunuz ancak biz ne kadar söylersek söyleyelim, siz egemenliğin kayıtsız, şartsız temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisini değil, sarayı dinliyorsunuz. Saray ne gönderirse, sabahlara kadar burada Covid-19’a yakalanma riskine karşı ‘Arkadaş, buna gerek yok şu anda’ diyemiyorsunuz ve bunun bedelini de maalesef, toplum olarak hepimiz ödüyoruz.” diye konuştu.