Dündar Özseçen
27 Ocak 2021 tarihli gazeteniz YÖREM’in manşetinde Karacabey Ziraat Odası Başkanı Sayın Erhan Erdem’in gübre ve ilaç fiyatlarındaki aşırı yükselişten şikayetçi olduğunu, bu fiyat artışlarının hangi kıstaslara göre oluşturulduğunu, söz konusu girdilerden gübre ve ilaç fiyatlarının neye göre ve kime göre yükseldiğinin sebeplerinin araştırılmasını, artık çiftçinin dayanamayacak boyutlara geldiğini, bu zam furyasının önünün kesilmesi gerektiğini ortaya koyan açıklamaları yer aldı.
Sayın Erdem’in kalın harflerle altını çizdiği bu konudaki çıkışını desteklememize rağmen, Ziraat Odası Başkanı’nın çiftçinin kullandığı girdi maliyetlerinin her geçen gün yükselmesine sebep olan döviz kurunun yükselmesi bahanesi aslında bugünün sorunu gibi algılanmasına sebep oldu.
Oysaki Sayın Başkan’ın ortaya koyduğu gübre, ilaç ve mazottaki fiyat artışları, kısacası çiftçinin üretim faaliyetlerinin kontrolsüz bir şekilde yükselmesinin ana sebebi olarak hep döviz kurlarının oynaklığı sebep gösterilmişti. Bu durum maalesef bugüne kadar Türk çiftçisine yutturulmuş ve kabul ettirilmişti. Doların veya döviz kurlarının biraz yükselmesi ile mazota, gübreye ve ilaca enflasyon üzerinden zamlar yapılarak, çiftçimizin kazanacağı paranın bir kısmı böylelikle elinden alınmıştır.
Bugüne kadar bu konu ne zaman gündeme gelse bahane hazırdı; “Ne yapalım döviz kurları yükseldi, sesinizi çıkarmayın! Bu maliyetlerin yükselmesinin bizimle alakası yok” yutturmacısıyla çiftçimiz yalnız bırakıldı. Sanki ‘Haşa’ Allah’ın emriymiş gibi bu konunun gündeme getirilmesine ve demeçler verilmesine cesaret edilemiyordu. Sanki döviz kurlarının artmasının sorumlusu çiftçilermiş gibi, ceremesini de onlar çeksin anlayışı oturtulmuştu. Onun için Sayın Erhan Erdem’in 27 Ocak’taki açıklamasını önemli buluyor ve bu konudaki çıkışını Türk çiftçisi açısından umut verici olarak görüyorum.
Tabii ki bu konuda demeçler vermek, şikayette bulunmak yeterli değil. Bu konu ile ilgili mücadele gerekiyor. Çıkar çevrelerine savaş açmak gerekiyor. Hükümetin tam desteğini almak gerekiyor. Çiftçinin kendisine yapılan bu haksızlıklar karşısında ‘artık yeter’ diyerek sesini hep birlikte yükseltmesi gerekiyor.
Evet, tarımda yıllardır sürdürülen döviz kurlarındaki oynaklık bahane edilerek yapılan zamlar, Sayın Başkan’ın açıkladığı gibi bir ‘sömürü düzeni’dir. Kimse bunun aksini söyleyemez ve iddia edemez. Ama bu konudaki savaş sadece Karacabey Ziraat Odası Başkanı’nın vereceği demeçlerle çözülemeyecek kadar büyük bir cepheyi kaplıyor. Onun için bu konuda hem çiftçiler, hem de Türkiye Ziraat Odaları’nın hep birlikte seslerini yükseltmeleri gerekir. Aksi takdirde her geçen gün döviz kurlarındaki yükselme sebep gösterilerek, çiftçinin ilacına, gübresine zamlar yapılacak. Döviz düşse bile fiyatlar asla geri gelmeyecek ve çiftçilerimiz her geçen gün fakirleşecek. Artık bu mazerete inanmıyoruz. Bu hazır soygun düzenine ‘dur’ demek gerekiyor. Bu tepkiyi ve isyanı kim ya da kimler yapacaksa bir an önce yapmalıdır.
Sayın Başkan güzel bir yere parmak bastın, suskunluğunu bozdun. Bizler senden böyle radikal çıkışlar bekliyoruz. Bugün yeni şeyler söylemenin, sesleri yükseltmenin zamanının geldiğini düşünüyorum.