AK Parti Bursa İl Teşkilatı, 27 Mayıs Darbesi’nin yıl dönümünde açıklama yaptı. İl Başkanlığı toplantı salonunda yapılan yazılı açıklama İl Başkan Yardımcısı Mustafa Yıldırım tarafından yapıldı.İl Başkan Yardımcısı Mustafa Yıldırım, Türkiye’de milletin demokrasi ve insan hakları adına birçok fedakarlığı göze alarak bedel ödediğini söyledi.
Türkiye’de darbelerin tarihleri hakkında da bilgiler veren Yıldırım, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne hukukun askıya alındığı, toplumsal ve siyasal düzene ilk darbe; 27 Mayıs 1960’ta, Başbakan Adnan Menderes ile yol arkadaşlarının tutuklanması ve idam edilmesiyle gerçekleştirildi. Milli irade ile arasına perde çekenlerin; insanlığa, demokrasi ve vicdanlara yönelik büyük bir ihaneti olarak hafızalarımıza kazındı. 1950 yılında milli iradenin yüksek teveccühü ile dönemin tek parti zihniyetini geride bırakarak iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları, kısa zamanda ortaya koydukları projeler ile Türkiye’ye çağ atlattılar. Milletimizin milli ve manevi değerlerini Anadolu coğrafyasından silmeye çalışan CHP iktidarının antidemokratik uygulamalarını rafa kaldıran merhum Menderes, bilhassa din ve vicdan özgürlüğü konusunda attığı adımlarla milletimizin gönlünde yer edinmiştir.” dedi.
“Türkçe ezan ayıbı”
Tek parti rejiminin en büyük ayıplarından birinin ‘Türkçe Ezan’ olduğunu kaydeden Yıldırım; “Medeniyet geleneği denildiğinde ilk akıllara gelen Türkiye ve aziz milletimiz, demokrasi ve insan hakları adına birçok fedakarlığı göze almış, bu uğurda çok sayıda bedel ödemiştir. Her bir vatandaşımızın gönlünde yer edinen, hamuru vatan sevgisi ile yoğrulan milletin evlatları hukukun vesayet altına alındığı dönemlerde işkenceler görmüş ve idam sehpalarında şehit edilmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne hukukun askıya alındığı, toplumsal ve siyasal düzene ilk darbe; 27 Mayıs 1960’ta, Başbakan Adnan Menderes ile yol arkadaşlarının tutuklanması ve idam edilmesiyle gerçekleştirildi. Milli irade ile arasına perde çekenlerin; insanlığa, demokrasi ve vicdanlara yönelik büyük bir ihaneti olarak hafızalarımıza kazındı. 1950 yılında milli iradenin yüksek teveccühü ile dönemin tek parti zihniyetini geride bırakarak iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları, kısa zamanda ortaya koydukları projeler ile Türkiye’ye çağ atlattılar. Milletimizin milli ve manevi değerlerini Anadolu coğrafyasından silmeye çalışan CHP iktidarının antidemokratik uygulamalarını rafa kaldıran merhum Menderes, bilhassa din ve vicdan özgürlüğü konusunda attığı adımlarla milletimizin gönlünde yer edinmiştir. Tek parti rejiminin en büyük ayıplarından olan Türkçe Ezanı özüne döndürerek, Anadolu’nun Ezan-ı Muhammedi’ye olan özlemini gidermiştir. Ancak vatanın yararına olan bu gidişatın önünü tıkamak isteyenler türlü yalan ve iftiralarla algı oluşturarak 1960 yılında, askerin namlusunu Çankaya Köşkü’ne çevirdiler. Millet iradesine savaş açan, milli ve manevi değerleri yok etmeye odaklı zihniyet, demokratik yönetime antidemokratik yöntemlerle el koyarak seçilmiş yöneticileri tutuklamış, mizansen yargılamalar ile hukuk dışı şekilde darağacına göndermiştir.” diye konuştu.
“En büyük dersi millet verdi”
Darbeci zihniyetin varlığını en son 15 Temmuz’da da benzer bir senaryo ile sahneye koyduğunu kaydeden Mustafa Yıldırım, “Ancak milletimiz darbeler ve darbeciler karşısındaki duruşuyla bu kez millet iradesi üzerinde tahakküm kurmak isteyenlerin oyunlarını bozmuştur. Millete ve hizmete sevdalı kadrolar ile Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, demokrasi düşmanlarına en büyük dersi vermiştir. Milletimizin feraseti ile ülkemize en kara günleri yaşatanlar tarihin tozlu raflarına, en karanlık günlere tanık olan Yassıada ise tarihe gömülerek bugün “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” olarak mührünü tarihe dercetmiştir. Adnan Menderes ve yol arkadaşlarının aziz hatıraları burada yaşatılmaya devam edecektir. Bu vesile ile; 27 Mayısların, 12 Eylüllerin, 28 Şubatların, 15 Temmuzların tekrar etmeyeceğini, her türlü vesayete karşı var olan mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtiyor; demokratik ve özgür bir ülkede yaşayabilmemiz için canlarını feda eden Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan başta olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Demokrasimize ve irademize düşman olan şer odaklarını hiçbir zaman unutmayacağız.” ifadelerine yer verdi.