İsmail Hakkı Özsarı
Her ulusun geçmişinde acı-tatlı, doğru-yanlış olaylar vardır. Hesaplaşma adına bunları sık sık gündeme getirmek doğru değildir. Geçmişten ders almak elbette doğrudur. Ancak hesaplaşacağız diye kırıp dökmek ve bugünü kaybetmek hiç de akıllıca değildir.
Örneğin Dersim olayı:
Bir Kürt isyanı mı … ?
Bir Alevi isyanı mı …?
Bir aşiret isyanı mı …?
Ulus devlete karşı bir feodal direniş mi …?
Emperyalizmin bir oyunu mu … ??
Cumhuriyetin ürettiği yapay bir sorun mu …?
Tüm bu soruların yanıtı tarihi belgelerde mevcuttur. Merak eden arayıp bulur.
Anlayamadığım; bu tartışmaların neden bitmediğidir. Hemen hemen tümüyle belgelenmiş ve belgeleri de yayımlanmış bir olay ancak üzerinde anlaşmaya varılamıyor?
Yine de böyle olmasının bir takım cevapları olmalı.
Birincisi Türkiye’nin tarihten gelen ve gündemden hiç düşmeyen Kürt ve Alevi sorunları vardır. Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları eksikliği bu sorunların çözümünün önünde engeldir.
İkincisi; Cumhuriyetle hesaplaşma isteği ve CHP’yi tek parti dönemindeki uygulamalarıyla vurma niyetiyle bir takım politikalara alet edilmesidir.
Tarih boyunca Alevi’ye ve Aleviliğe karşı olan bir zihniyet, Dersim söz konusu olduğunda birden tavır değiştiriyor.
Kaldı ki o tarihte de Türkiye’de tek parti iktidarı mevcuttur. Celal Bayar Başbakanlık, Adnan Menderes parti müfettişliği Fevzi Çakmak Genel Kurmay Başkanlığı görevindedir.
Sırf bu CHP’yi sıkıştırmak için yapılan tarihi olayları çarpıtmak insaflı bir davranış olmasa gerek. Bu arada CHP’li bir vekil de sanki bu olayları ülkede böyle bir soruna yol açmış gibi Dersimle yatıyor Dersimle kalkıyor. Üstelik bu söylemlerinde günümüz Tunceli’sine eski adı olan Dersim diyerek akılları karıştırıyorlar.
Bu konuya girip de tutup kendilerine siyasi çıkar elde etmeyi düşünüyor. Sayın zat-ı muhteremler; sizin yaptığınız kabuk tutmuş yaraları kazımaktır. Dahası yine kabuk tutmuş dışkıyı deşerseniz etrafa pis kokular yayılır. Sonunda bu kokulardan herkes rahatsız olur.
Lütfen bu konuları kaşımayın.
Nasıl Ermeni meselesini tarihçilere bırakalım diyorum. Bu olayı da tarihçilere bırakalım.
Hem de bir olayı oluş mekânı, koşulları ve tarihi içinde değerlendirmek gerekir. Çünkü her olayın gerçekleşme koşulları farklıdır.
Sonuç olarak diyorum ki; günümüz dünya konjonktürü birlik olmamızı gerektiriyor. Ülkemizin çıkarlarını kendi siyası menfaatlerimize alet etmeyelim. Daima ileri bakarak ve sağlam adımlarla yürüyelim.
Geriye bakarak yürüyemeyiz. Eğer yürümeye kalkarsak ayağımız takılır düşebiliriz.
İNSAN GİBİ YAŞAMAYI İSTEMEK SUÇ MU?
Ben önce insanım. İnsan gibi yaşamak istiyorum. Emeğimden başka satabileceğim başka bir şeyim yok.
– Bu sadelikte bu istek suçlanabilir mi? Maalesef içinde yaşadığımız dünyanın ekonomik sistemlerinde suçlanabiliyor. Ve düzen şunları söylüyor.
“Anladık insansın. Bizde sana hayvansın demedik. Daha iyi yaşamak istiyorsan, daha çok çalışmalısın. Öyle emeği ile geçinenlerin örgütlenip hak aramaları son derece tehlikelidir. Hayat pahalıysa, herkes için pahalı kardeşim. Sana kim dedi işçi ya da memur ol diye. Hem biz parayı nasıl kazanıyoruz? Haberin var mı senin? Yoksa sen servet düşmanı mısın? Yok kardeşim yok. Öyle emekmiş, alın teriymiş bunlar boş şeyler. Emekten bol ne var. Sen bir iş bulduğuna şükür edeceğine kafanı kaldırmış; sendika diyorsun. Sosyal güvence diyorsun, insanca yaşamaya yetecek bir ücret diyorsun v.s… geç bunları arkadaş geç”
– Yoksa sen bozguncu falan mısın?
– Bak kardeşim durumun iyi değildi de neden evlendin? Hadi evlendin diyelim. Hiç aklın yok muydu senin birde çocuk yapmışsın.
Emeğiyle geçinen sevgili kardeşim(!) şu önerilerime kulak verirsen geçinip gidersin.
– Bir kere insan gibi yaşamak istiyorsan öncelikle toplumun koyduğu kurallara uyacaksın(!)
– Çok çalışacaksın ve sana verilenlerle yetineceksin. Anlayacağın haline şükür edeceksin(!)
– Benim de başkaları gibi evim, arabam, yazlığım olmuyor diye düşünüyorsan, kabahati kendinde arayacaksın(!)
– Mutlu değil misin? Kabahatli sensin(!)
– Benim kadar çalışmadıkları halde bazıları nasıl zengin olmuş diye düşünme. Hele de sakın sorma. Böyle yaparsan suç işlemiş olursun(!)