İsmail Hakkı Özsarı
Ormanda dolaşırken ayağına diken batan bir aslan, rastladığı çobandan dikeni çıkartmasını ister. Çoban da aslanın istediğini yapar. Az önce başka bir çobanla karnını doyurmuş olan aslan, onun kılına bile dokunmadan uzaklaşır.
Bu çoban zamanın birinde haksızlığa uğrar. Ceza olarak da arenada aslanların önüne atılır. Aslanlar tam kendisini yemek üzereyken, içlerinden birinin şöyle dediği duyulur.
“Durun! Bu adam benim ayağımdaki dikeni çıkaran adam!”
Ötekiler de bu özel kişiye saygı gösterip kenara çekilir. Bunun üzerine hak sahibi aslan da çobanı tek başına yer.
Bu öykünün bize öğrettiği dersi şöyle anlayabiliriz:
Bazı insanlar sadece iyi insandır. İyi insan oldukları için hayatlarında kendilerinin baş köşeye oturtulması gerektiğini düşünürler.
Ne yazık ki hayat böyle düşünmez.
Eğer hayat bir tercih yapacaksa, başarılıları iyilere tercih eder. Çünkü kötü ama başarılı insanlar, iyi ama başarısız insanların üstüne çıkar.
Güç doğadandır. İyilik ve kötülük ise insan aklının ürünüdür. Bu nedenle de hiçbir aslan iyilik duygularının etkisiyle avını yememezlik etmez. Sadece iyi insan olduğu için daima en iyisini hak ettiğini düşünürler ama beklentilerinin kurbanı olmaktan kurtulamazlar.
İyi insan olmak araç değil, amaç olmalıdır. İyi insan olmanın bir şey kazandırması gerekmez. İyilik hak değil bir görevdir.
Bazı iyi insanlar başlarına kötü bir şey geldiğinde, “NEDEN BEN?” diye sorarlar. Beklerler ki yaptıkları iyilikler onları korusun. Yani Allah niçin korumadı diye düşünürler. Örneğin, kanser hastalarının hemen hepsi de, bu hastalığa yakalandıklarında şöyle düşünürler; “Allah’ım ben ne kötülük yaptım da bu derdi bana verdin!”
Oysa aynı insanlar şans oyunlarının herhangi birinden yüklü bir para kazansalar hiçbir zaman “Neden ben?” diye sormazlar.
İyiliğe güvenmek çok güzeldir. Ancak, sadece ona dayanmak akıllıca değildir. Tanrıya asla “NEDEN BEN?” diye sormamalı. Zaten ne olacaksa olur.
ERGEN DEVEKUŞU GİBİDİR
Ergenlik, insan ömrünün ortalama olarak 12-15 yaş aralığı dönemini kapsar.
Bu dönem: Yeniden hızlı büyüme dönemidir. ‘Ben kimim, neler yapabilirim’ sorularının yükünün altında ezildiği dönemdir. Rol kargaşası ve kimlik bunalımının çokça yaşandığı yaş dilimidir. Büyümenin en bunalımlı dönemi de diyebiliriz.
Ergen, deve kuşu gibidir. Deve desen deve değildir. Kuş desen kuş değildir. Yani yetişkin desek yetişkin değil; çocuk desek çocuk değildir.
İnsan ömrünün en karmaşık, en bunalımlı dönemidir. Hasarsız atlatılması önemlidir. Bunun için ana babaların ergen ve ergenlik hakkında bilgili olmaları gereklidir.
Şimdi gelin bir ergenin duygularını kendi ağzından dinleyelim:
“Durduğum yerde duramıyorum. Çok şeyleri başarabileceğimi biliyorum. Öyle zamanlar oluyor ki kendimi dünyanın fatihi zannediyorum.
Arkadaşlarım benim için annemden, babamdan daha önemli. Onları çok seviyorum. Onların da beni sevmelerini istiyorum. Evin dışında neler olup bittiğini yeni yeni keşfediyorum. Arkadaşlarla gezip tozmaktan çok hoşlanıyorum. Bir araya gelince biraz açık saçık fıkralar anlatıyoruz. Sonra da çok gülüyoruz.
Grup olmak çok güzel, bizim de bir grubumuz var. Grupta ‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ varız. Hele biri gruptan bir arkadaşımıza yan baksın. Anında görüntü veririz.
Şu bizimkiler hayatıma bir karışmasalar, gel keyfim gel olacak. Neymiş efendim: ‘Derslerden ne habermiş. Karşı cinsle fazlaca meşgul olmamam gerekliymiş. Eve zamanında gelmeliymişim. Yok odam çok dağınıkmış. Böyle de saç kesimi olur muymuş? Kulağımdaki küpe de neyin nesiymiş. Bu türlü müziklerden zevk alınır mıymış? O çocukla arkadaşlık edilir miymiş?’
Say sayabildiğin kadar…
Bir de evden para istemek çok canımı sıkıyor. Sıkılıyorum. Neyse ki annem sağ olsun, vaziyeti idare ediyor.”
İşte ergenin duyguları, bu duygular size tanıdık geldi mi? Yoksa unuttunuz mu?
Sonuç olarak; bizler ergen insanın biyolojik yapısında olan değişikliklerin farkındayızdır. Çünkü onlar gözle görülür. Yüzde kıllanma, boyda uzama, kaslarda güçlenme, kızların göğüslerinde büyüme vb. Ancak ruhsal, duygusal dönüşümleri bir türlü göremeyiz. Daha doğrusu biraz da görmek istemeyiz. Çünkü işimize gelmez.
Doğru olan ergen nedir? Ergenlik döneminin, biyolojik ve duygusal özellikleri nelerdir? Her ana-babanın ve de öğretmenin öncelikli bilmesi gereken konular olmalıdır.