Ahmet Aygün Ata
Kuraklık desteği açıklandı. Dekar başına % 30/39 arası verim düşüklüğüne 30 TL, % 40/49 verim düşüklüğüne 40 TL, % 50/59 arası verim düşüklüğüne ise 50 TL!
Bozdur, bozdur harca(!)
Tabii Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlıysanız!
Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca Türk tarımına, Türk çiftçisine böyle düşman bir iktidar görülmedi. Bu düşmanlığın benzeri ecdat diyerek çaya çorbaya kattıkları Osmanlı hanedanı dönemindeydi!
Eh olağan karşılıyoruz. Ecdatları da Türk düşmanıydı. Türk adının kullanılmasını yasakladılar. Sözüm meclisten dışarı, eşek dediler. Dahası var; Said-i Nursi’ye de düşkündür bunlar. Bu Said-i Nursi denen İsrailiyatçı, İngilizsever de, “70 Türk öldüren cennete gider” demişti! Mübarek sanki papaz! Cennet satıyor!
Türkiye Cumhuriyeti’ni doyuran Türk çiftçisi lira ile sadakaya layık görülürken, Türk ulusuna küfreden bir sözde işadamına ise “ulufe” gibi verilenlere bakalım;
Vergi indirimi % 100…
Yatırım katkı oranı % 80…
10 yıl süreli SGK işveren prim desteği…
10 yıl süreli gelir vergisi stopaj desteği…
Azami 20 milyon Türk Lirası ve 5 yıl süreli nitelikli personel desteği…
75 milyon Türk Lirası sınırlı 10 yıl enerji tüketimi giderlerine % 50 enerji desteği…
İhaleye falan çıkılmıyor! İhale adrese teslim! Hem de ön güvence yok. Her şey devlet bütçesinden. Yağma Hasan’ın böreği misali!
Hamdolsun, en büyük liman ahlak; dorukta!
Diyelim, Türk çiftçisi 50 dekar ekti ve verim düşüklüğü % 59. Alacağı para 2.500 Türk Lirası! Yani dekar başına ürettiği buğdayın 3 dekar bedeli karşılığı bu.
Türk çiftçisi bu ülkenin doyuranı. Türk çiftçisi bu ülkenin en büyük hammadde sağlayıcısı. Türk çiftçisi bu ülkenin en büyük iç piyasa canlandırıcısı. Türk çiftçisi bu ülkenin asker babası, asker annesi. Türk çiftçisi bu ülkenin 40’ını bulmadan çökeni. Türk çiftçisi bu ülkenin şehit annesi, şehit babası…
Ancak bu şerefli ulusa küfreden bir meczup onların vergilerinden yedi ceddini kurtaracak para kazanıyor.
Biri çıkıp istihdam yaratıyor diyecek. El insaf A safdil, senin vergilerinle yaratıyor. Kendi cebinden değil. Ve sen ona bu ulufeyi dağıtanlara tapınıyorsun!
Muhalefet mi?
“Hadi canım sende!” derdi rahmetli İsmet Paşam. Bugün iktidar ne uyguluyor ise muhalefetin programı tıpatıp aynı. Kaynakları ABD ve AB kaynaklı ekonomi, eğitim, sağlık programı!
İktidarı da emperyalizmin vakıf ve fonları besliyor, muhalefetin belediyelerini de!
Bize verilenler mi? Suyunun suyunun suyunun suyunun suyunun suyunun suyu!
Yandaş mısın? Yalaka mısın? Türkiye Cumhuriyeti düşmanı mısın? Türk çiftçisi düşmanı mısın? Türk ekonomisi / tarımı / eğitimi / sağlığı / düşmanı mısın? Özellikle de Atatürk’e hakaret mi ediyorsun? Türk ulusunu Anayasa’dan çıkarmak mı istiyorsun? Altı oku yeniden yorumlayacağız mı diyorsun? 1930’lara düşman, 1939’ların partisi değiliz mi diyorsun? Pkkseverlerin küfrettiği Atatürk’e düşman mısın? Attın şişeyi, döndün köşeyi demektir!
İşte bunlara ‘Özgürlük’ deniyor(!)
Hamdolsun deniyor bunlara!