Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Açıklamalarına sağlık çalışanlarının yaşadıkları mağduriyetlere dikkat çekerek başlayan Koçak, “Pandemi döneminde sağlık çalışanlarının fedakârlıkları bizleri gururlandırdı ancak hâlâ çalışmalarını çok zor şartlar altında sürdürüyorlar. 36 saat nöbete nasıl dayanılır anlayamıyoruz. Sağlıkçılarımızın çalışma ortamları daha uygun hale getirilir ve maaşları da çalışmalarına karşılık gelirse ancak o zaman düzgün bir sağlık sistemimiz var diyebiliriz.” dedi.
Yaşanılan bu zorlukların sağlıkçıların yurtdışına gitmesine neden olduğunu belirten Koçak, “Uygun şartlar oluşturulmadığı için maalesef sağlıkçılarımız ve yeni mezunlarımız yurt dışına gitmenin yolunu arıyor. Acıdır ki 2019 yılında 3 bin sağlık çalışanı yurt dışına gitmek için başvuruda bulunmuş.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘ TRT payı’ açıklaması hakkında da değerlendirmelerde bulunan Koçak, “İthal edilen ürünlerde bile TRT payı var. Ne alakası var TRT’nin ithal edilen bir telefonla? Bu mantığın mutlaka değişmesi gerekiyor. AK Parti 19 yıl önce TRT payını kaldıracağını vaat etmişti. Vatandaşın iktidardan 19 yıllık alacağı var. Elektrik faturasından kaldırılan TRT payı vatandaşta bir heyecan uyandırdı ama maalesef bunun faturalara yansıması yüzde 1 civarında ya olur ya olmaz! Esas değişiklik KDV ve ÖTV üzerinde yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Aralık ayında başlayacak asgari ücret görüşmeleri ile ilgili de görüşlerini paylaşan Koçak, “Asgari ücret, dört kişilik bir ailenin tüm yaşam giderlerini karşılayacak, insanların yaşantılarını garanti altına alabilecek bir seviyede olmak zorundadır. 4 kişilik bir aile nasıl rahat geçinebilecekse asgari ücret o miktarda olmalıdır. Toplu sözleşme enflasyonun altında bir rakama bağlanamaz! Bu insaflı bir yaklaşım değildir. Enflasyonun altında bir zam yaparsanız insanlara hakaret etmiş olursunuz.” dedi.
Bugün 1 yıllık enflasyonun en iyi ihtimalle yüzde 40 civarında olduğunu belirten Başkan Koçak, şunları söyledi: “Bu demek oluyor ki; 2022’de asgari ücret yüzde 40 artışla dar gelirli ancak 2020’deki alım gücüne tekrar ulaşabilir. Asgari ücret hesaplamasında eriyen alım gücü ve gizlenmeye çalışılan reel enflasyon muhakkak göz önüne alınmalıdır. Bu nedenle asgari ücret zammı için oran değil; seviye belirlenmelidir. Bu seviye de mutlaka ama mutlaka açlık değil; yoksulluk sınırı olmalıdır.”
Tarım sektöründe fındık üreticilerinin son günlerde gündeme gelen mağduriyetleri ile ilgili de açıklamalarda bulunan Zeynel Abidin Koçak, “Fındık, Karadeniz Bölgesi’nin en önemli ticari ürünlerinden biridir. Dünya fındık üretiminin yüzde 70-75’i Türkiye’de ama iktidar, dolarda hızlı bir yükseliş olmasına rağmen fındık alım fiyatlarını dolar seviyesinde bile tutamıyor. Böyle bir gariplik olmaz. Dünya fındık üretiminin yüzde 75’ini Türkiye karşılıyorsa bunu Türkiye belirlemeli. Neden yabancı bir firma belirliyor? Nerde FİSKOBİRLİK? Neden FİSKOBİRLİK elimine edildi? Bunları sorunca ‘TMO ilgileniyor’ diyorlar. Buğday ile ilgilenen bir kuruma ‘sen fındık ile ilgilen’ demek mantıklı mı? Ne anlar TMO fındıktan. Türkiye, 2020-2021 fındık ihracat sezonunda 2 milyar 10 milyon 787 bin dolar gelir sağladı. Eğer bu iş ihtisas sahibi olanlara teslim edilirse bu rakam 3 misline çıkar diye düşünüyoruz.” dedi.
Hükümetin fındık üreticisini korumak için adım atması gerektiği çağrısında bulunan Koçak, “Fındık fiyatlarının açıklandığı tarihte 1 kilo fındık 3,08 dolar idi şimdi 2,77’ye düştü. Garibanın sırtından para kazanmaya kim tevessül edebilir. Bir hükümet nasıl olur da kendi üreticisini korumak için adım atamaz. Bundan dolayı yetkililere sesleniyoruz. Fındık üreticisinin hakkını değişen dolar kuru karşısında koruyun. Fındık üreticisinin sırtından para kazanmaya kalkmayın.” şeklinde sözlerini noktaladı.