BDKKYB Başkanı Yıldırım Oran, Türkiye’nin su kaynaklarını akılcı kullanacak bir sisteme ihtiyacı olduğunu söyledi. Bursa İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yıldırım Oran, Türkiye’nin akarsu kaynaklarını doğru kullanacak projeleri yaşama geçirmesi halinde gıda üretiminde kendi ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabileceğini ve dünyanın sayılı gıda merkezlerinden biri olabileceğini vurguladı.
Başkan Yıldırım Oran yaptığı açıklamada, Türkiye’nin su fakiri bir ülke olmadığını ama ülkede su kaynaklarını nasıl verimli kullanılacağının bilinmediğini söyledi. Türkiye’nin en önemli eksiğinin ‘hedefsizlik’ olduğunu savunan Başkan Oran, Karadeniz ve Ege bölgesindeki akarsuların Türkiye’nin içbölgelerine yönlendirilebileceğini ve su ihtiyacının karşılanabileceğini vurguladı.
“Öncelikle hedef belirlenmeli, ardından projeler yapılarak uygulamaya geçilmelidir” diyen Yıldırım Oran, “Türkiye su fakiri bir ülke değildir. Sorun su kaynaklarını akılcı kullanacak bir sistemin oluşturulamamasıdır. Irmaklarımız denizlere akarken, yeraltı sularını kullanan yanlış bir zihniyet içerisindeyiz. Bu nedenle, dünyadaki küresel iklim değişikliği ile birlikte topraklarımız giderek çoraklaşmaktadır” görüşünü dile getirdi.
“Saniyede 500 ton su kaybediyoruz”
Yıldırım Oran, su kaynaklarının akılcı kullanılması için neler yapılması gerektiği konusunda da açıklamalarda bulundu. Suları Karadeniz’e dökülen Sakarya, Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirlerinden saniyede 500 ton su kaybedildiğine dikkat çeken Oran, “Suları mecazi anlamda değil, gerçek anlamda geri akıtıp Anadolu topraklarının ihtiyacını karşılayabiliriz.” dedi.
“Suları tersine akıtabiliriz”
Suların tersine nasıl akıtılabileceğini de örneklerle ve somut önerilerle açıklayan Yıldırım Oran, düşük kotlu bölgelerdeki barajların suyunun, kademeli pompalama ve havuz silsilesi ile önce daha yüksek rakımlı bölgelerde oluşturulacak baraj ve göletlere, oradan da Türkiye’nin iç kısımlarına su aktarılabileceğini söyledi. Başkan Oran açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Yeşilırmak üzerinde kurulu Almus Barajı’nın bulunduğu Tokat’ın Almus ilçesinin rakımı 832 metre. Akşehir Gölü’nün rakımı 954 metre. Panama Kanalı örneğinde olduğu gibi havuz silsilesi sistemi veya kademeli pompa sistemi ile Almus Barajı’nın suyunu yakındaki başka bir yükseltiye yapılacak baraj veya havuza basıp geriye akıtabiliriz. Sakarya nehrinin suyunu da aynı mantıkla İç Anadolu’da ki ovalara sevk edebiliriz. Böylece ilk aşamada kuruyan ve kurumakta olan göllerimizi kurtarabilir, ardından, ovalarda inşa edilecek yüksek ölçekli ve birbirleri ile bağlantılı havuzları su ile doldurarak bütün coğrafyamızı verimli araziler haline dönüştürebiliriz. Benzeri çalışmalar Ege Bölgesi’ndeki Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz Irmaklarında yapılabilir. Özellikle gittikçe zayıflayan Büyük Menderes çayı tekrar canlandırılabilir.”
“Önce hedef belirlenmeli”
Başkan Yıldırım Oran, denizlerin hakkının değerlendirilmesi koşuluyla tek bir damla suyun ziyan edilmemesini hedef belirleyerek, Türkiye’deki toprakların bir insan vücudundaki kan damarları gibi su damarları ile örülmesinin sağlanabileceğine inandığını ifade etti. Belirlenen hedefe ulaşılması için planlama yapılması gerektiğini ifade eden Yıldırım Oran, başta patomoloji uzmanları, coğrafyacılar, topograflar, hidrografikerler, jeologlar, inşaat, makine, elektrik ve elektronik mühendisleri olmak üzere konunun tüm paydaşlarının yer aldığı çalışmaya ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Başkan Oran, sözlerini, “Çocuklarımıza ve gelecek nesillere kurumuş göller, ovalarda oluşan obruklar, çoraklaşmış topraklar bırakmaya hakkımız yok.” diye bitirdi.