Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Halkın Ramazan sevincini geçim derdiyle karşılamak zorunda kaldığının altını çizen Koçak, “Bırakın iftar davetlerinde misafir ağırlamayı, kendileri için bile iftar menüsü hazırlamak külfete dönüştü. Çarşı pazarda sebze ve meyveler taneyle satılır oldu. “Avrupa’da meyveyi taneyle alıyorlar” efsanesi, ülkemiz için ağır bir gerçeklik halini aldı. İnsanımız eski Ramazanları, özellikle de ekonomik koşullar yönünden hakikaten arar oldu.” dedi.
Bir aileye iftar ve sahur için sadece ikişer tane Ramazan pidesinin maliyetinin günlük yaklaşık 30 TL, ayda ise 900 liraya mal olduğunu hatırlatan Koçak, açıklamasına şöyle devam etti: “Bu parayı nasıl ve nereden karşılayacak? Yine aynı şekilde tek tek satılan sebzelerin fiyatları, pazar tezgâhlarındaki fiyat etiketleri; zorlu bir kışın ardından zorlu bir Ramazan ayı geçireceğimizi gösteriyor. 1 domates, 1 salatalık, 1 patlıcan ve 1 biber; bakıyorsunuz, toplam 20 lira tutmuş. Tanesi 5 liradan, kilosu 20 liradan az bir şey kalmamış pazar tezgâhlarında… Bir esnafımız yazmış sattığı domateslerin üzerine; ‘Maalesef 20 TL!’ Üreten çiftçi üzgün, satan esnaf üzgün, alan ve alamayan vatandaş üzgün ve perişan… Buna sebep olan iktidar ise vurdumduymazlığa devam ediyor!”
Cumhurbaşkanı’nın “milletin ekmeğine göz dikenlere müsamaha göstermeyeceklerini” söyleyerek hedef şaşırtmaya çalıştığını belirten Koçak, “Milletin ekmeğine göz dikmenin daniskası yüksek enflasyona sebep olmaktır! Bir yerde enflasyon varsa orada mutlaka gelir adaletsizliği vardır ve orada zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olması ise mukadderdir. İşte Erdoğan hükümeti, Türkiye’yi içine soktuğu yüksek enflasyon sebebiyle milletin ekmeğine göz dikmiştir. İnsanlar sahurda sofraya ne koyacaklarını, iftarı neyle açacaklarını düşünüyorlar ve yoksulluk her geçen gün büyüyor.” dedi.
Mutfak tüpünün fiyatının 300 lirayı geçtiğine dikkat çeken Başkan Koçak şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıl bu zamanlar bir asgari ücretli 2 bin 825 lira olan maaşıyla 25 mutfak tüpü alabiliyorken; bu yıl maaşı yüzde 50’lik artışla 4 bin 253 lira olmasına rağmen sadece 14 tane alabiliyor. Şimdi soruyoruz: 2 bin 825 mi büyük 4 bin 253 mü? Düşen sadece paranın değeri mi, yoksa düşen aynı zamanda alın teri ve emeğin de değeri midir? Akaryakıt, ayçiçeği yağı, patates, salatalık, et, ekmek; hiç fark etmez. İktidar, asgari ücretlilere yüzde 50, memur ve emeklilere yüzde 30’lar seviyesinde maaş zammı vereceğine; herhangi bir ürüne maaşları endeksleseydi ancak o zaman insanımızın alım gücünü koruyabilirdi.” ifadesini kullandı.
TÜİK’in açıkladığı rakamların bile Erdoğan Hükümeti’nin Türkiye’yi içine soktuğu darboğazı tüm çıplaklığıyla ortaya koyduğunu ifade eden Koçak, açıklamasına şöyle devam etti: “Enflasyon yüzde 61’lik oranıyla son 20 yılın zirvesini yenilemiş oldu. Bağımsız araştırma gruplarının rakamları ise çok daha vahim bir tabloyu gözler önüne seriyor. ‘Dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasına girmeyi’ vaat ederek iş başına gelen, genç kuşakların eskileri bilmediğini ifade ederek onlara durmadan 70’lerin kuyruklarını anlatan Erdoğan, ömründe AK Parti’den başka iktidar görmemiş gençleri hiperenflasyonla tanıştırdı. Türkiye’nin yüzde 30’u ‘ciddi maddi yoksulluk’ yaşıyor. Türkiye, yoksulluk endeksinde Avrupa’nın zirvesinde; aslında buna dibinde demek daha doğru olur. Ki bu rakamlar, krizin derinleştiği 2021 ve 2022 istatistiklerini içermiyor. Herhalde son 2 yılın verilerini dahil edersek, Türkiye’nin nasıl bir tükenmişlik içinde olduğu çok daha vahim bir şekilde karşımıza çıkacaktır.”
Ekonomideki vahim tablo ortadayken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği tavsiyelerin son derece şaşırttığını söyleyen Zeynel Abidin Koçak, “Manda yoğurdu, kestane balı, hurma ve yulaf ezmesinden oluşan şifa iksirinden sonra; gençlere verdiği tavsiyelere de kızsak mı gülsek mi bilemedik doğrusu. ‘Şöyle güzel aromalı bir kahve, sonra Türkiye’yi mutlaka gezin, hatta o da yetmez, şöyle bir dünya turu yapın’ diye tavsiyelerde bulunuyor. Gençler, bayramda ailelerinin yanına memleketlerine gidecekleri otobüs biletinin fiyatlarını kara kara düşünüyor; Cumhurbaşkanı dünya turundan bahsediyor. Tur tavsiyelerine hiç girmiyoruz bile ama gençler sadece günde 1 kez şöyle arkadaşlarıyla güzel aromalı bir kahve içseler, aylık 1.000-1.500 lira tutuyor. Sn. Erdoğan; keşke işiniz yaşam koçluğu olsaydı; hakikaten başarılı olurdunuz. Ama maalesef, size bunu üzülerek hatırlatmak isteriz ki; siz her 3 gençten 1’inin işsiz olduğu, enflasyonun üç haneli rakamlara yaklaştığı, milyonlarca insanımızın da açlık ve yoksulluk sınırının altında bir gelirle hayata tutunmaya çalıştığı ülkemizi son 20 yıldır yöneten kişisiniz.” şeklinde konuştu.