Mustafa Arı
İbadetler beden ile (namaz kılmak), mal ile (zekat vermek), hem mal hem de beden ile yapılmak üzere üç çeşittir. Bu ibadetlerimizi yaparken riyaya (gösterişe) kapılmamalıyız. İbadet, Müslüman’ın bütün hayatını kapsar. Kur’an okur, namaz kılar, oruç tutar, hacca gider ve tevekkül ederiz.
Bütün azalarımızla Allah’a ibadet ederiz. Zaten yaratılış gayemiz ibadet ve kulluk etmektir. Zariyat Suresi 56’da Rabbimiz: “Ben cinleri ve insanları bana ibadet ve kulluk etsinler diye yarattım” buyuruyor.
Müslüman namaz kılarken kıbleye döner, kurbanı keserken yüzünü kıbleye doğru çevirir. Zemzem içerken kıbleye yöneliriz. Mezarda bile kıbleye yönelik yatarız. Kıblesiz geçen ömür boşa geçirilmiş bir ömürdür ve pişmanlık vesilesi olur. İnsanın Allah katında değeri ibadetleri ile ilgilidir. “İbadetiniz olmazsa Rabbim size ne diye değer versin” buyurur. (Furkan Suresi 177)
Peygamberimiz Abdullah ismini çok sever, oğluna da bu ismi vermiştir. Abdullah, Allah’ın kulu demektir. Kendisine Allah’ın kulu ve elçisi demesinden hoşlanırmış. İbadetler insana huzur verir. Bizler ibadetleri Allah’ın rızasını kazanmak için yaparız, yapmalıyız. Rabbimizin verdiği nimetlere şükretmek için yaparız. Maddi ve manevi faydalarını sağlamak için ibadet yaparız. Vücudumuzun ruhumuzun sağlığı için ibadet yaparız.
İbadetler insanın her zaman yararınadır. İslam’ın 5 şartı da başlı başına birer ibarettir. İbadetler insanın davranışlarını faydalı hale getirir, kötülüklerden uzaklaştırır. İnsanı cennete götürecek işler yaptırır. Çalışmak da ibadettir. Benim kalbim temiz, ibadete gerek yok gibi söylemler insanı şeytanın tuzağına götürür. İbadetleri yapabilmek için mutlaka ilmihal, fıkıh bilgisi olmalıdır. İbadetiniz az da olsa devamlı yapılanı makbuldür.
Nefsin çıkardığı, şeytanın verdiği vesveseyi kalbimizden çıkarırsak zevkle, aşkla ibadet yaparız. Cennet ümidi cehennem korkusu ile ibadet ederiz ancak sırf Allah rızası için ibadetleri yapmalıyız. Namazın her rekatında okuduğumuz Fatiha Suresi’nde, “Yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım isteriz” diyoruz. Bakınız Osmanlı padişahları kendilerine aşırı ilgi gösterilmesini istememişler. “Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var” dedirtmişlerdir. İbadetlere riya karıştırmak, çıkar beklemek, başkaları görsün istemek şirke ve münafıklığa sebep olur. (Nisa Suresi:142) Burada niyet başkalarını teşvik için ise o zaman şirke girmez. Ameller niyetlere göredir. Demek ki kulluğumuzun yolu ibadetlerden geçmektedir.
Rabbimiz bizleri kulluk bilincinden ayırmasın. İbadet aşkıyla hayat sürmeyi lütfeylesin.