Türkiye için stratejik ve vazgeçilmez bir öneme sahip olan tarım sektörünün ulusal güvenlik meselesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen, BTB Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, emeği ve alın terini toprağın bereketi ile buluşturan tüm çiftçilerin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutladı.
Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Karacabeyli İşinsanı Özer Matlı, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü yaptığı yazılı açıklama ile kutladı. Koronavirüs salgını ile birlikte tüm dünyanın tarım ve gıdanın stratejik önemini çok net bir şekilde anladığını belirten Başkan Matlı, “Bu dönemde özellikle gıda güvenliği ve kendi kendine yetebilme kavramları ülkelerin gündemlerinde ilk sırayı aldı. Ancak gıda tedarik zincirinde yaşanan bozulmalar, artan lojistik maliyetleri ve iklim risklerine bağlı rekolte kayıpları gıda milliyetçiliğinin hızla artmasına neden oldu.” dedi. Bu durumun tüm dünyayı etkileyen bir gıda krizine yol açtığına dikkat çeken Özer Matlı, “Öyle ki Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Dünya Gıda Programı tarafından oluşturulan Gıda Krizine Karşı Küresel Ağ tarafından açıklanan “2022 Küresel Gıda Krizi” raporunda, çatışmalar, aşırı hava koşulları ve Covid-19 salgınının ekonomik etkileri gibi bir dizi faktör sebebiyle geçtiğimiz yıl 53 ülke ve bölgede yaklaşık 193 milyon insan gıda krizi ya da daha kötü seviyelerde akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalmıştır.” diye konuştu.
“Çiftçilerimiz üretmekten vazgeçiyor”
Ülkelerin uyguladıkları korumacı politikaların arz-talep dengesinde yol açtığı bozulmaların yanı sıra Ukrayna-Rusya arasındaki çatışmaların gıda krizi ile birlikte gıda enflasyonunu da tetiklediğini vurgulayan Başkan Özer Matlı, Türkiye gibi kur baskısı ile karşılaşan ülkelerde ortaya çıkan maliyet artışlarının çok daha derinden hissedildiğini söyledi. Çiftçilerin artan girdi maliyetleri nedeniyle büyük zorluklar yaşadığına vurgu yapan Özer Matlı, “Dünyayı saran korona virüs salgını sürecinde dahi büyük bir özveriyle çalışmaya devam eden çiftçilerimiz, maalesef her geçen gün artan maliyet yükü ile karşılaşırken; emeğinin karşılığını yeterince alamadığı için üretmekten vazgeçmeyi tercih ediyor. Öyle ki 2008 yılında 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayımız bugün maalesef 500 binin altına düşmüş durumda. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı TEPAV’ın Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine dayanarak hazırladığı İstihdam İzleme Bülteni’ne göre, çiftçi sayısı son bir yılda 75 bin kişi azalarak 493 bine gerilemiştir.” dedi.
“Tarım ulusal güvenlik meselesi olmalı”
BTB Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, yüksek girdi maliyetleri, çiftçi sayısındaki azalma ve daralan tarım alanları başta olmak üzere, sektörün karşı karşıya kaldığı pek çok soruna rağmen tarımdaki ihracat artışının dikkate değer olduğunu belirterek, tarımın ulusal güvenlik meselesi olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Başkan Özer Matlı, “Ülkemizin tarım ihracatı nisan ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,6 artarak 2 milyar 765 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 4 aylık ihracatımız ise 11 milyar 127 milyon dolara çıktı. Bu veriler hiç kuşkusuz Türkiye’nin tarım potansiyelini gözler önüne serdiği gibi, büyük bir özveri ile üretmekten geri durmayan çiftçimizin, sanayicimizin de başarısını ortaya koymaktır. Ancak Türkiye’nin mevcut potansiyelini doğru kullanması, değişen dünya dinamiklerine hızla ayak uydurması için mutlak suretle girdi maliyetleri başta olmak üzere gıda enflasyonuna yol açan etmenlerle mücadele edilmeli.” şeklinde konuştu.
Başkan Matlı’dan markalaşma vurgusu
Dünya üzerindeki hiçbir ülkenin, tarım sektörünü göz ardı ederek gelişimini tamamlayamadığını belirten Başkan Özer Matlı, Türkiye’nin tarımda önünü açacak düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Öncelikli olarak tarımda doğru bilgiye dayalı güncel veri tabanının oluşturularak, orta ve uzun vadeli stratejik politikaların ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Matlı, “Ülkemizin sahip olduğu tarımsal kaynakların güçlendirilmesi, kooperatifçilik sisteminin yaygınlaştırılarak çok daha işlevsel hale getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca arazi bölünmesinin önüne geçilerek tarım desteklerinin büyük çaplı üretimi teşvik edecek biçimde yeniden düzenlenmesi, üretim dışı kalan 3 milyon hektarın üzerindeki tarım arazisinin yeniden üretime kazandırılması, tarımda teknoloji kullanımının teşvik edilmesi, tarım sektörüne yönelik toplumdaki mevcut olumsuz algının yıkılarak özellikle genç nüfusun yeniden tarıma özendirilmesi, katma değerli üretimi teşvik ederek ülkemizi uluslararası piyasalarda söz sahibi yapacak tarımsal markaların oluşturulması için atılacak adımlar, tarım sektörünün geleceği açısında hayati önem taşımaktadır. Bu vesileyle bir kez daha emeği ve gücüyle bereketli toprakları, ülkemizin en büyük servetine dönüştüren bütün çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyor, bolluk ve bereket içerisinde verimli bir yıl geçirmelerini diliyorum.” ifadelerini kullandı.