Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Haziran ayı girdi fiyatlarını ve süt sektöründe yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. İlk olarak girdi fiyatlarına dikkat çeken Bayraktar, “Çiftçilerimizin geleceğini görmeleri, üretimde kalmalarını sağlamak için maliyetler makul fiyatlardan üreticilere ulaştırılmalı, girdi destekleri artırılmalı, ekimden önce destekler açıklanmalı ve en kısa sürede üreticilere verilmelidir.” dedi.
Bayraktar, şunları kaydetti: “Haziran ayında, Mayıs ayına göre gübre fiyatları üre gübresi dışında artış gösterdi. Haziran ayında 20.20.0 kompoze gübresi fiyatı yüzde 20, DAP gübresi yüzde 18,4, amonyum sülfat gübresi yaklaşık yüzde 6,3, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 2 artış gösterirken, üre gübresi fiyatı yüzde 1,5 oranında düştü.
Geçen yılın Haziran ayına göre ise son bir yılda, üre gübresi yüzde 230, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 226, amonyum sülfat gübresi yüzde 219, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 218 ve DAP gübresi yüzde 201 oranında arttı. Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 24,8, son bir yıla göre ise yüzde 276,2 oranında arttı. Besi yemi Haziran ayında Mayıs ayına göre yüzde 9, süt yemi ise yüzde 10, son bir yılda ise besi yemi yüzde 123, süt yemi ise yüzde 126 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 129,4, zirai ilaç fiyatları ise yüzde 89,2 ile artış gösterdi.
Üreticilerimiz girdi fiyatları artışına yetişemiyorken, bir de kuraklık, don, dolu, aşırı yağış, sel, hortum gibi doğal afetlere yoğun bir şekilde maruz kalarak açık alanda üretim yapmaya çalışıyorlar.
Üreticilerimizin geleceği görmelerini, üretimde kalmalarını sağlamak için girdiler makul fiyatlardan üreticilere ulaştırılmalı, girdi destekleri artırılmalı, ekimden önce destekler açıklanmalı ve en kısa sürede üreticilere verilmelidir.”
Süt sektöründe yaşanan son gelişmeler
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, süt sektöründe yaşanan son gelişmelerle ilgili ise şu bilgilere yer verdi: “Bilindiği üzere, Ulusal Süt Konseyi (USK) 15 Mayıs 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış fiyatını brüt 7,50 TL/litre olarak belirledi. Konsey yaptığı açıklamada; ‘çiğ süt üretim maliyetinde önemli bir değişiklik olduğunda önümüzdeki süreçte piyasa şartlarına göre tekrar değerlendirme yapılacaktır’ dedi.
Bugün itibariyle üreticinin eline kesintiler çıktıktan sonra net olarak ortalama 7 lira geçiyor. Bazı yerlerde bu fiyatın da altına çiğ süt satılıyor. Üreticilerimiz zamlı süt fiyatı daha eline geçmeden, yeme gelen zamlarla hayal kırıklığını yaşadı. Bir kilo yemin fiyatı bazı yerlerde 8 liraya kadar dayandı. Parite ise 1 buçuğun çok altında seyrediyor.
Bugünkü fiyatlar ne yazık ki damızlık kesimlerini durduramıyor. Yeni sezonda yonca gibi kaba yem maliyetleri de yükseldi. Üreticinin tek maliyeti yem değildir. Mazota da zam geliyor, elektriğe de, işçiye de, nakliyeye de, ilaca da… Üreticilerimiz artık ne önünü görebiliyor, ne de geleceğini planlayabiliyor. Ayrıca üreticilerimizin ne üretme şevki, ne de geleceğe dair umudu kaldı.
Artık üreticilerimiz, ‘sürdürülemez çiğ süt fiyatları ve artan maliyetler nedeniyle sürekli fiyat talep eden’ konumunda olmaktan yoruldu. Yüksek süt fiyatlarına ulaşmakta zorlanan, sağlıklı ve dengeli beslenememe riskiyle karşı karşıya kalan tüketiciler de durumlarından memnun değildir.
Hayvancılığın geleceği gibi milletimizin geleceği de tehlike altındadır. Yüksek fiyatlı hayvansal ürünlere ulaşamayan bir halk nasıl sağlıklı nesiller yetiştirecek ve geleceğin Türkiye’sini inşa edecektir?
Eskiden kırsalda üretimden kopan insanlar şehirlere göç eder, kendisine orada hayat kurmaya çalışırdı. Artık oralarda da hayat çok pahalı. İnsanların bu hayat pahalılığında yerinde kalmaktan, üretmekten başka çareleri de yok. Yetkililerden bu sorunu nasıl çözeceklerine yönelik stratejik, somut adımlar bekliyoruz. Bu ülkeye yapılacak en öncelikli ve büyük yatırım, daha çok kaynağın bu alana aktarılmasıdır.
Üreticilerimize destek olalım, onları ayağa kaldıralım, üretim şevklerini tekrar canlandıralım. Türkiye’yi hak ettiği yere yani hayvancılıkta dünyanın sayılı ülkelerinden biri konumuna ulaştıralım.
Onun için diyoruz ki; Yem fiyat artışlarını kontrol altına alalım. Ya çiğ süt fiyatında artış sağlayalım, ya da yem fiyatlarını indirecek tedbirler alalım. Pariteyi 1 buçuk bandına oturtalım. Diğer maliyet artışlarını durduracak tedbirleri hayata geçirelim. Süt teşvik primini 1 lira seviyelerine çıkaralım. Üreticiye sürdürülebilir, istikrarlı bir gelir elde etmesini sağlayacak piyasa oluşturalım. Damızlık hayvanların kesilmesini engelleyelim, geleceğimizi koruma altına alalım. Tüketiciye de uygun fiyattan hayvansal ürün alabilme imkânı sağlayalım. Üreten ve tüketen, herkesin kazandığı mutlu Türkiye’nin inşası için etkin politikaları hızlı bir şekilde hayata geçirelim.”