“İŞSİZLİĞİ ÖNLEMEDEKİ BECERİKSİZLİK KPSS’NİN ARKASINA SAKLANARAK ÇÖZÜLEMEZ”

Saadet Partisi Karacabey İlçe Teşkilat Başkanı Ferruh Kurtay, yaptığı basın açıklamasında gündemde bulunan konulara değindi. Kurtay, “Gençlerimizin KPSS ile mağdur olmasına, umutlarının tüketilmesine, bunalımlara girmesine ve intihara sürüklenmesine göz yumulamaz. İstihdam alanı üretme ve işsizliği önlemedeki beceriksizlik KPSS’nin ardına saklanarak çözülemez.” dedi.

Sözlerine geçtiğimiz Cumartesi günü kutlanan hicri yeni yılın tüm insanlığa hayır, bereket ve huzur getirmesini temenni ederek başlayan Kurtay, yine geçtiğimiz hafta Ankara’da bulunan cemevlerine yapılan saldırılara dikkat çekerek, “Bu saldırıların toplumun farklı kesimlerinin huzur ve barış içerisinde birlikte yaşama çabasına yönelik olduğunun farkındayız. Birileri istemese de biz bir arada yaşama irademize her zamankinden daha fazla sahip çıkmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlayan OHAL süreci ile birlikte ortaya çıkan KHK sürecinin darbenin üzerinden geçen 6 yıla rağmen hala devam ettiğine dikkat çeken Kurtay, iktidarın darbe girişimini Allah’ın bir lütfu olarak görerek hareket ettiğini ifade etti. Ferruh Kurtay, “Temmuz ayı biterken, sosyal medyada dolaşan haberlere göre, kamu kurumlarından binlerce ihraç yapıldığı bilgisi gündeme düştü. Bastırılan 15 Temmuz Kalkışması’nın ardından ülkemizin normalleşmesi, temel hak ve özgürlüklere daha çok riayet etmesi, tam bir hukuk devleti olması beklenirken, her geçen gün tam tersi uygulamalara hep beraber şahitlik ediyoruz. 375 sayılı KHK’nın geçici 35’nci maddesinin yürürlükten kalkacağı tarihten birkaç gün önce, vaktinde yapılırsa, Haziran 2023 seçimleri arifesinde, tam sayıyı bilmemekle beraber binlerce kamu çalışanının ihraç edilmesi hukuksuzluğun tam anlamı ile zirvesidir.” diye konuştu.

Her alanda uygulanan sınavlara ilişkin olarak Kurtay, sınavların gençlerde bunalımı tetiklediğini ifade ederek, “Bir iş umuduyla neredeyse sınav başında yaşlanan gençlerimiz soruyor; ‘Ataması yapılmayacaksa, istihdam olanağı sağlanmayacaksa; üniversitedeki bu bölümler neden var?’ Ülkemizde maalesef verilen onca yıllık emek iki dudak arasından çıkacak atama kararına bağlı. Evet, atama kararı çıkıyor. Özellikle seçime yakın zamanlarda çıkıyor. Ama bu karar ne okullardaki açığı karşılıyor ne de atanmayı bekleyen gençlerimizin beklentilerini karşılıyor. Devlet acziyetle yönetilemez.” dedi.

ÖSYM’nin her sınav için adaylardan topladığı sınav ücretlerini hatırlatan Kurtay, toplanan paralar ile birlikte elde edilen gelirin ciddi rakamlara ulaştığını belirterek, “ÖSYM her yıl milyonlarca öğrenciden aldığı sınav ücretleriyle, 5 yılda 3,3 milyar TL gelir elde edip, rekor üzerine rekor kırıyorsa bu işte bir sorun var demektir. Gençlerimizin KPSS ile mağdur olmasına, umutlarının tüketilmesine, bunalımlara girmesine ve intihara sürüklenmesine göz yumulamaz. İstihdam alanı üretme ve işsizliği önlemedeki beceriksizlik KPSS’nin ardına saklanarak çözülemez. KPSS’de alınan yüksek puanlar, vicdan, merhamet, liyakat ve adalet yoksunu mülakatlarla buharlaştırılamaz.” ifadelerini kullandı.

Uzun zamandır gündemde olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na da değinen Kurtay, uygulamaya konulan kanunun eğitimin asli bileşenlerine sorulmadan masa başında hazırlandığına dikkat çekti ve kanun ile hiçbir sorunun çözüme ulaştırılmadığının altını çizdi. Ferruh Kurtay, “Bu kanun, muhatabı olan öğretmenlerin ve sendikaların iradesi dışında, onların hakları ve taleplerini dikkate alınmadan hazırlanmıştır. Bu kanun öğretmenlerin ve sendikaların eleştirilerine rağmen, iktidar tarafından yasalaştırılmıştır. Anayasa Mahkemesi süreci devam ederken yönetmelik yayınlanmış ve öğretmenlik kariyer basamakları sürecinin uygulamasına başlanmıştır. Anayasa Mahkemesinin bir an önce bu haksız süreci durdurmaya yönelik olarak karar sürecini hızlandırması büyük önem arz etmektedir. Adaylığın kaldırılması, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik gibi kabul edilemez kariyer basamaklarını, ceza almamış olmaya bağlayan bu kanunun yönetmeliği de son hızla çıkarılmıştır. Bu kanunla kamu vicdanını yaralayacak eşitsizliklerin ortaya çıkacağı kesindir.” dedi.