Ahmet Aygün Ata
Köylümüzü köylerden kovdular! Çiftçimizi ‘kambur’ diyerek Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun yüzde 20’si iken yüzde 9’a indirdiler!
Durmuyorlardı!
Akın akın, fabrika fabrika, işletme işletme, baraj baraj, dere dere, göl göl, orman orman sattılar, peşkeş çektiler, kapattılar!
Duruyorlar mı, Duruyor mu hayasızca akın?
Çanakkale şehitleri, bağımsızlık savaşımızın şehitleri, Güneydoğu şehitleri ve gazileri için… De gayrı yetti demenin zamanıdır!
Kara bahtlı Karacabey’imizin başına da geldi bu felaket!
Bizim bayır köylerimiz vardı. Tahıl depomuz ve dahi Kasım ayında domates, biber toplanıp kasalanan, Taşpınar- Muratlı- Hürriyet üçgenine TEKNOSAB adlı bir ‘Ucube’ kondurdular!
Hatta ‘üretimin tam kalbine’ bunu yaptılar!
Buğdayın, arpanın başağına; domatesin, biberin köklerine yerleştirildi bu ucube!
Yetindiler mi? Sevmedikleri Atatürk Türkiyesi’ne vatan diye göç edip, yurt edindikleri, ovaya ırgat/evine avrat kadınlarımız öbek öbek durmaksızın ödemeye çabaladıkları Hürriyet topraklarına da dadandılar!
Bir gün bir baktı ki, Hürriyetliler gelmişler çalı çırpı toplayıp, ağaçlarından üretmek/ısınmak için yararlandıkları yerleri parselliyorlar! Gezi yeri hazırlayacaklar(!)
Orman Müdürlüğü durdurdu o zaman o hayasızca akını!
Durmuyorlardı ki! Yandaşların Âli yararlarını içün Hürriyet’in evlerinin bittiği yerin 10 metre ötesinde otlağı kiraladılar!
Ve son noktaya geldiler. Arazileri satışa çıkardılar!
Yapma dendi! Bunun öbür tarafı var dendi! Tınmadılar bile! Babalar gibi sattılar ilk parselleri!
Hürriyetliler büyüklere gittiler, yazdılar, çizdiler! Sonuç mu?
Saatler içinde yandaş için meclis kararı alan AK Parti, kapı duvar oldu. Görmüyor, bilmiyor, susuyorlar!
Hürriyetliler de akıllanmalı artık. Bu bir üretim mücadelesidir. Bu bir köy mücadelesidir. Bu buğdayın, arpanın başağının mücadelesidir. Bu domatesin, biberin köklerinin mücadelesidir.
Bu mücadele akıllanmanın, Türkiye Cumhuriyeti’nin üretimine, köyüne, köylüsüne, çiftçisine ülkemizin kurucu değerlerine sahip çıkma zamanıdır.
Vatanın kutsanmadığı yerde, vatanın baş tacı, namus olmadığı yerde ne dinin anlamı olur, ne kültürün değeri anlaşılır, ne gelenekler yaşatılabilir, ne görenekler yarına bırakılabilir!
Dedim ya değerli Hürriyetliler! Bu bir “Hürriyet” yazısıdır!
Dedim ya değerli Karacabeyliler! Bu bir “Hürriyet” yazısıdır!