İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile yapılmak istenen sansürü yasallaştırmaktır. Bu teklif, iktidarın korku ve baskı siyasetinin bir aracıdır ve Anayasal haklara aykırıdır. Uluslararası sözleşmelerle korunan temel hak ve özgürlüklerin ihlaline neden olacak olan değişiklikler, keyfi uygulamaları beraberinde getirecektir.” dedi.
‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ şeklindeki suç tanımının muğlak ve soyut olduğunu vurgulayan Türkoğlu, “Bu değişiklikler çok açık bir sansüre sebebiyet verecektir. Bunun için öngörülen yaptırımlar da yine temel hak ve özgürlükleri engelleyecektir.” şeklinde konuştu.
Türkoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde özgür basın zaten neredeyse kalmadı. Dolayısıyla halkın doğru bilgiye ulaşma şansı da zaten çok azaldı. Şimdi buna bir de sosyal medya yasakları ekleniyor. AKP İktidarının amacı, seçim sürecinin başladığı bu süreçte basın ve medya ile birlikte sosyal medyayı da teslim almaktır. Bu yasa teklifinin hedefi yalan haberleri engellemek değil, kişilerin kendilerini ifade etmesinin önüne geçmektir.
Gerçek demokrasilerde; İfade Özgürlüğü, Haberleşme Özgürlüğü ve Basın Özgürlüğü ayrılmaz bir bütündür. İfade özgürlüğünün de esasını bilgiye, habere ve her türlü düşünceye erişebilme ile bunları herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan açıklayabilme ve yayabilme hürriyeti oluşturur.
Basın özgürlüğü de, aslında halkın kamusal alana medya araçları yoluyla katılımını sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Çünkü insanlarımızın, gelişmelerden haberdar olması, kamusal alanda olup bitenleri takip edebilmesi ancak basın yoluyla mümkündür.
Kaldı ki; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin İfade Özgürlüğü başlıklı 10. maddesi de çok açıktır. Bu maddenin 1. fıkrasında, ifade özgürlüğünün; kanaat özgürlüğünü, haber alma ve verme özgürlüğünü de kapsadığını vurgular.
Dünyada da, Türkiye’de de teknolojinin gelişmesi ile birlikte ifade özgürlüğü de yeni bir boyut kazanmıştır. İnsanlar artık internet kullanımı ile dünyanın dört bir yanına seslerini duyurabilmektedirler. Kişiler günümüzde artık internet ve sosyal medya araçları üzerinden bilgiye erişmekle kalmayıp aktif bir katılımcı olmuşlardır. Dolayısıyla internet, halkın haber almasında ve bilgilerin iletilmesinde artık önemli bir role sahiptir. İnternetin ifade ve basın özgürlüğünün önemli bir parçası haline gelmesi, iktidarların da bu özgürlüğe müdahalelerine yol açmaktadır. Ülkemizde de bugünlerde yaşanan budur.
Hal bu ki, dünyada ülkelerin siyasi özgürlüklere ve insan haklarına yaklaşımını raporlayan bir sivil toplum kuruluşu olan Freedom House, zaten bundan iki yıl önce Türkiye’yi basın ve medyası özgür olmayan ülke sınıfında olduğunu açıklamıştı ve bu açıklama internette özgür olmayışımızı da kapsıyordu. Şimdi bu kanun teklifi ile temel hak ve özgürlüklerin kullanımı daha da daraltılmak isteniyor.
Kısacası AKP iktidarı korku ve baskı siyasetini daha da yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar. Bu ferasetli millet, korkunun ecele faydası olmadığını, önüne konacak ilk sandıkta gösterecektir.”