Ahmet Aygün Ata
Altı-yedi aydan bu yana özellikle Büyük Şehirleştirişmiş(!) illerimizin köylerinde bulunan ‘atıl durumdaki’ okul binaları yaşam merkezine dönüşüyor. Doğal olarak yandaşların da cepleri dolduruluyor!
Türkiye Cumhuriyeti’nin 81 ilinin ve birçok ilçesinin yerel basınını izler, okurum:
– Filanca ilin falanca ilçesinin şu köyünün okul binası ‘Yaşam Merkezi’ olacak!
– Falanca ilin filanca ilçesinin bu köyünde yapılan yaşam merkezi Vali, Kaymakam ve protokol tarafından açıldı!
Bu şekildeki haberleri gördükçeeee…
Köylüyü köyden kovacaksın,
Köyleri boşaltacaksın,
Köylüyü üretimden ‘bilerek’ uzaklaştıracaksın,
Köylünün kahvehanesini, sağlık ocağını, itfaiyesini, çöp araçlarını, ulaşım araçlarını elinden alacaksın,
Köyün üretim alanı otlakları, çayırları parsel parsel satmaya kalkacaksın ya da köyün üretim alanı otlakları, çayırları kiraya vereceksin,
Köylüyü yerli tohum kullanmaktan men edip Siyonist İsrail tohumu kullandırma zorunda bırakacaksın…
Tütün ekmeyi yasaklayıp hapse atacaksın, sigara fabrikalarını satıp savacak, kapatacak, peşkeş çekeceksin,
Köylüyü şeker pancarı ekmekten uzaklaştırıp GDO’lu NBŞ bazlı şeker üreten katil firmaları Türkiye Cumhuriyeti’ne sokacaksın,
Köylüyü şeker pancarı üretiminden kopartıp şeker fabrikalarını kapatacak, satacak, peşkeş çekeceksin,
Köylüyü hayvancılıktan kovarak dış alımla hayvan ve et dış alımı yapacaksın,
Köylünün ürettiğinin para etmemesi için her türlü tezgahı kurup özel tekeller yaratacaksın…
Dünyanın kendine yeten yedi ülkesinden biriyken köylüye ve çiftçiye vurduğun darbelerle ‘samanı’ bile dışarıdan alır duruma getireceksin,
Tarım ve hayvancılık için araştırmalar yapan yeni türler ve ırklar yaratan kamu kurumlarını kapatıp o muhteşem yatırımları çürümeye bırakacaksın,
Kişisel yerleşim alanları edinen, evini yapan köylülerin hasat zamanı gelmemiş ürünlerinin üzerinden geçeceksin,
İkinci dereceden oturma izni verdiğin evi ‘uyarısız, hukuksuz’ biçimde yerle bir edeceksin, köylerde ‘sizinkilerden’ olmayana baskı uygulayacaksın,
Üzerinize geçen taşınır-taşınmazları onların kullanımından alacaksın,
Kısacası köyü, köylüyü öğretmensiz, doktorsuz, ebesiz, mühendissiz, veterinersiz bırakacaksın… Ama sonra Yaşam Mekezleri açacaksın(!) Öyle mi?
Ey AB sever iktidar; Bütünşehir Yasası’nın bir bölme yasası olduğunu artık sağır sultan biliyor amma sen üç maymunu oynuyorsun! Köylerin, köylülerin yaşam borusunu tıkadın, kezzapladın! Yaşam Merkezleri adlı solunum cihazı ile ancak ‘Şov’ yaparsın!
Üretim ve köylülük son nefesini sayende verir!
Ancak biline ki! Bağımsızlık Savaşı’nı yapan da, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran da Türk köylüsüdür! Yeniden Ergenekon’dan çıkmayı, damarlarındaki soylu Türk kanıyla bilir. Unutma!