Geçtiğimiz Cumartesi günü yapılan Vatan Partisi Kurultayı’na davet edilen Karacabey’in Hürriyet Mahallesi halkı, büyük destek gördü. Cuma gecesi Bursa’dan yola çıkan Hürriyetliler, sabah erken saatlerde ulaştıkları kurultay alanında Ulusal Kanal tarafından karşılandı. Özellikle Hürriyetli kadınların ön planda mücadele verdikleri kişisel yerleşim alanları ve üretim alanlarının ellerinden alınması iddiası hakkındaki görüşlerini izleyicilere aktaran Hürriyetli kadınlar, daha sonra kurultay salonunda kendilerine ayrılan bölüme gitti.
Kurultayı canlı yayınlayan Ulusal Kanal, Hürriyet Köyü Kadın ve Gençlik Derneği Denetleme Kurulu Başkanı Bayram Efe ile de bir röportaj gerçekleştirdi. Efe, Hürriyet köylüleri adına şu ifadelere yer verdi: “1951-1952 yılları arasında Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç ettik. Toplam 201 hane birlikte yaşamak adına sözleştik. Mehmet Kemal Çayıroğlu’na ait yaklaşık 12.000 dönüm büyüklüğündeki Haydar Çiftliği’ni kendi imkânlarımızla Ziraat Bankası’ndan kullandığımız kredi ile satın aldık ve Hürriyet Köyü’nü kurduk. Evlerimizde bir çatımız yoktu, yağmur yağar üzerlerimizi samanlıkla örterdik. Yağmur dindiğinde üstümüze yağan rahmet ise dinmezdi. Köy kurmak amacıyla kendi imkânlarımızla aldığımız krediyi çoluk çocuk ödedik. Hasadın kötü geçtiği dönemlerde zaman zaman icra takibine maruz kaldık. Elimizde bulunan buğday ve yulaf ile taksitlerini ödedik, öderken aç kaldık, hastalandık. Yakın köylerde ırgatlık yaparken cenaze için mezar kazmaya adam bulamazdık.
Göçmen olmanın zorluklarını yaşarken bir yandan da büyük bir fedakârlık gösterip kendi okulumuzu, camimizi, öğretmen lojmanı gibi inşaatlarımızı kendimiz yaptık. Devlete yük olmadık, hayatımızı idame ettirmek ve köyün sürekliliğini sağlamak amacıyla anılan arazinin yaklaşık 6 bin 200 dönümlük kısmını mera, otlakıye olarak köy halkının ortak kullanımı için hayvanlarımıza, odunluğumuza, kavaklığımıza ayırdık.
Ardından 1978 yılında yapılan kadastro çalışmasıyla köy halkı, ortak kullanım alanlarının varlığının devam etmesi amacıyla bu alanları köy tüzel kişiliğine kaydettirdik. Ancak 2014 yılında çıkarılan 6360 sayılı Büyükşehir Yasası’yla birlikte köy tüzel kişilikleri sona erdi.
Para ile satın alınan ve aslında Hazine’ye ait olmayan bu ortak alanların mülkiyeti, bir anda Karacabey Belediyesi’ne geçti ve tüm köy halkını mağdur eden dramatik bir hikâyeye dönüştü. Belediye buraları satarak, ihaleler yoluyla kendisine sermaye bırakmaktadır.
Bize de hiçbir bedel ödememekle beraber haklarımızı görmezden gelmektedir. Hiçbir merhamet ve vicdana sığmayan bu ihlal Allah indinde vicdanlara mahkûm edilecektir. 70 yıldır bu arazilerde ayak izlerimizin olduğunu bilmenize rağmen buraları satmak büyüklük değildir.
Biz haklıyız, buraların kök sahibi dedelerimizdir. Bu haksızlığa göz yumanlar hem bu dünyada, hem ahirette mahv-ı perişan olacaklardır. Anamızın ak sütü kadar helal olan bu arazilerin satılması doğru değildir. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyor ve helalleşmek istiyoruz.”