İl Başkanı Murat Kolancı: “Karacabey’i yönetmeye, Türkiye’yi yönetmeye ve dünyayı değiştirmeye hazırız.”
Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) Bursa il ve ilçe teşkilat yöneticileri, geçtiğimiz Salı günü Karacabey’e çıkarma yaptı. Bursa İl Başkanı Murat Kolancı, beraberinde il ve ilçe teşkilatlarının başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte ziyaret ettiği Karacabey’de esnaf ve vatandaşlarla görüşerek sorunları dinledi. YRP İlçe Başkanı Adem Tosun’un da yer aldığı programda daha sonra gazeteniz YÖREM’e özel dikkat çeken açıklamalar yapan İl Başkanı Kolancı, ülke ve Karacabey gündemiyle alakalı görüşlerini dile getirdi.
Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Murat Kolancı, Balık Hali önünde yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Yeniden Refah Partisi Bursa İl Teşkilatları olarak, bugün Karacabey ilçemizde esnafımızla, çiftçimizle, gençlerimizle bir araya geldik. İlçe merkezimizde ve köylerimizde hemşehrilerimiz ile buluştuk. Çünkü bizim bir derdimiz, bir davamız, söyleyecek sözlerimiz ve sizlerden dinleyeceğimiz dertler için çaremiz ve çözümlerimiz var.
Tüm milletimizin, hizmetlerinden dolayı yakından tanıdığı, merhum Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızı da bu vesileyle bir kez daha rahmet ile anıyoruz. Ve kendisinden devraldığı bayrağı, çok daha ileriye taşımak üzere ülkemizin refah düzeyini arttırmak ve daha adil bir Türkiye’yi inşa etmek için muhterem Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan ve teşkilatları olarak gece gündüz demeden, yorulmadan çalışıyoruz.
Dediğimiz gibi bizim bir derdimiz, bir davamız, söyleyecek sözlerimiz ve sizlerden dinleyeceğimiz dertler için çaremiz, çözümlerimiz var.
Yeniden Refah Partisi olarak, yakın zamanda Türk siyasi tarihinin en kalabalık ve en coşkulu, yaklaşık 65 bin kişinin katıldığı kongremizi yaptıktan bu yana 81 il ve 922 ilçemizde teşkilatlanmalarımızı tamamladık. Şimdi ise yapılacak ilk seçimlere katılma hakkını kazanmış bulunmaktayız.
Yeniden Refah Partisi teşkilatları olarak, iktidara en hazır siyasi parti konumundayız. Haziran ayında 18 bin üye kaydettik. Temmuzda ise 32 bin üyeye ulaşarak kendi rekorumuzu egale ettik. İnşallah bu ay da 50 bin üye hedefimize ulaşacağız. Bu resmi verilere bakıldığında Yeniden Refah Partisi, Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisidir.
Peki biz bu noktaya nasıl geldik? Medyanın desteğiyle mi? Dış güçlerin desteğiyle mi? İktidar gücüyle mi? Hazine yardımlarıyla mı? Primetime’da yapılan cilalama operasyonuyla mı geldik? Elbette ki hayır. Aziz milletimizin teveccühü ve de Allah’ın yardımı ile bunu başardık.
Ülkemizde siyasi değişim artık kaçınılmazdır. Ne masa başındakiler, ne de kasa başındakiler bu milletin derdine derman olamazlar, olamıyorlar. Merhum Erbakan hocamız derdi ki, “Eğer bu ülkeyi Milli Görüş zihniyeti yönetmezse başımıza 4 bela gelir; 1. Aç kalmak, 2. İşsiz kalmak, 3. Borca esir olmak, 4. Ve ahlaki erozyona uğramak.”
İşte Milli Görüş zihniyetinden uzak geçen son 25 yılda neler yaşadığımızı bir gözden geçirelim. Birinci maddemiz aç kalmak!
Açlık sınırının 7 bin 400 TL olduğu günümüzde, asgari ücret 5 bin 500 TL’dir. Dolayısıyla halkımızın % 45’i açlık sınırının altındadır. 4 kişilik bir ailede yoksulluk sınırı 22.000 TL iken, halkımızın % 90’ı yoksulluk sınırının altında hayat sürmektedir. Sadaka, zekat ve yardımlaşma, bizleri ayakta tutan tek unsurdur. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerine göre geçtiğimiz yıl 11 milyon 362 bin vatandaşımıza gıda yardımı, 5 milyon 701 haneye de sosyal yardım yapıldığı açıklandı. Ve yine Enerji Bakanlığı’nın verilerine göre 4 milyon haneye elektrik ve doğalgaz desteği yapıldı. İşte durumun vehameti buradan tekrar anlaşılmaktadır.
İkinci maddemiz neydi? İşsiz kalmak!
1,5 milyonu aşan üniversite mezunu olmak üzere, 10 milyonun üzerinde, yani Yunanistan’ın nüfusu kadar işsizler ordumuz var. Şaka değil gerçek!
Üçüncü maddemiz, borca esir olmak!
Vatandaşımızın bankalara olan borcu AK Parti iktidara geldiğinde 6.6 milyar lira iken, bugün geldiğimiz noktada 1.2 trilyon lira olmuştur. Yani 180 misli artmıştır. Zaten bu rakamlardan sonra ekonomi ile ilgili başka bir şey söylemeye gerek yok. Vatandaşımız alım gücü yeterli olmadığı, refah seviyesi düştüğü, fakirleştiği için mecburen kredi kartına, banka kredisine yönelmiştir. Çiftçinin, köylünün bankalara olan borcu ise 2 buçuk milyar liradan, 200 milyar liranın üzerine çıkmış, yani 80 misli artmıştır. Ne demek bunların manası; devlet, vatandaş, sanayici, işçi, memur, çiftçi boğazına kadar borca batmış. Çocuk maması lüks olmuş, et, peynir, lüks olmuş… Şu hale bakın.
Hani deniyor ya Avrupa’da, Amerika’da raflar boş diye. Bizde ise maalesef cepler boş, cüzdanlar boş!
Bir diğer bela da ahlaki erozyona uğramak. Yine bu dönemde deizm ve ateizm arttı. Her 3 evlilikten biri boşanma ile sonuçlanıyor. LGBT sapkınlığı çığ gibi büyüyor. Uyuşturucu kullanımı yaygınlaşıyor sapkın senaryolar ve diziler toplumu ifsat etmeye devam ediyor ve artan suç oranları endişe verici boyutlara ulaşmış durumdadır.
Mazot fiyatları 2021 Ağustos ayına oranla % 266, gübre fiyatları % 200, zirai ilaç fiyatları % 80 ile 200 arasında, besi yemi fiyatlarının % 121 ve süt yemi fiyatlarının % 122 oranında arttığı bir ortamda köylümüzün üretim yapmasını beklemek akıl ile izah edilebilmesi mümkün değildir. Elektrik ve doğalgaza yapılan bu yüklü zamlar üreticinin, sanayicinin, esnafın belini büküyor.
Ekonomik sıkıntıların sebebi paylaşımda adalet ilkesinin uygulanmamasıdır. Ülkenin kaynakları faize, imtiyazlı holdinglere, israfa ve Kur Korumalı Mevduata gidiyor. Hükümet bu sene faize 329 milyar lira, 5 tane holdinge 70 milyar lira garanti ödemesi, Kur Korumalı Mevduata yaklaşık 100 milyar lira ödeme yapacak. Ayrıca 50 milyar lira da israfa yapsalar ki çok rahat yaparlar. Toplam 550 milyar lira sadece bu 4 kaleme gidiyor. Yani vatandaşa, çiftçiye, memura, işçiye para yok. Bakınız 500 bin daireli Sosyal Konut Projesi açıklandı. İktidarın bu sene yapacağı 330 milyar borç faizi ödemesiyle 2+1 dairelerden 540 bin konut satın alınabiliyor. Yani iktidar 540 bin konut parasını sadece 1 senede faize veriyor. Faiz ödemesi olmasa bu daireler vatandaşa bedava verilebilirdi. Yine aynı hesapla 160 bin konut, Kur Korumalı Mevduata veriliyor. 140 bin konut parası 5 tane imtiyazlı holdingin garanti ödemesine veriliyor.
Yine EYT mağduriyeti ile alakalı 1 yıllık gider 25 milyon TL, bir yıllık israf 550 milyar TL. İşte paylaşımda adalet olmazsa, önce millet yerine önce imtiyazlılar, önce itibar ve gösteriş derseniz gelinecek nokta budur.
Fakat artık çaresiz değiliz. İşte Yeniden Refah Partisi tüm sıkıntılarımızdan kurtulmanın anahtarı konumundadır. Yeniden Refah Partisi iktidarında paylaşımda adaleti tesis edeceğiz. Yönetimde adaleti tesis edeceğiz. Yargıda adaleti tesis edeceğiz. Maddi ve manevi kalkınma hamlesini başlatacağız. Çarenin Avrupa Birliği ve Şangay’da değil, D-8 ve D-60 İslam Birliği’nde olduğunu vurguluyoruz!
Yeniden Refah iktidarında devletin tüm kademelerine denk bütçe zorunluluğu getireceğiz, israfı önleyeceğiz. İmtiyazlı holdinglerin hortumlarını keseceğiz. Faiz giderlerini ortadan kaldıracağız. Milli kaynak paketlerimiz ile yıllık 150 milyar dolar kaynak oluşturacağız ve bu kaynağı milletin kendisi ile buluşturacağız. İlk önce işçiye, memura, emekliye % 150 maaş zammı yapacağız. Asgari ücretliden vergi almayacağız. Kamuda işe alımlarda mülakat sistemini kaldıracağız. Ucuz akaryakıt ve yüksek taban fiyatı ile alım garantisi sağlayacağız. Son dönemlerde yapılan elektrik ve doğalgaz zamlarını geri çekeceğiz. Korku yok, ümitsizlik yok! Yeniden Erbakan var, Yeniden Refah Partisi var.
Bizim iktidarımız ile köylü yeniden milletin efendisi olacak. Yaşanmaz hal alan şehirler yeniden imar edilecek. Tarım alanları katledilmeyecek. Halkımız her alanda ‘Yeniden Refahlı Günleri’ yaşayacak.
Biz iktidara en hazır siyasi partiyiz. Zira Ar Ge Başkanlığı’mızın yaptığı çalışmalar ile Milli Kaynaklar Paketi’ni hazırladık. Biz Türkiye’yi tanıyoruz ve 81 şehrimizde 681 proje çalışmaları ile cilt cilt hazırlıklarımız mevcuttur. Bunları milletin menfaatine olacak şekilde kim yaparsa yapsın mantığı ile mevcut hükümet dahil tüm siyasi oluşumlar ile paylaşmış bulunmaktayız. Biz Türkiye’yi ve Karacabey’i tanıyoruz.
Karacabey’in başlıca sıkıntılarına bakarsak; otopark sorununu, altyapı çalışması sebebiyle yolların ve kaldırımların aşırı bozuk olması, uyuşturucu kullanımının son zamanlarda aşırı artmış olması, kaldırım işgalleri, Belediyenin yandaşlarına imtiyazlar vermesi, Köylü Pazarı’nın açık alanda olması (pazarcıları sıkıntıya sokmakta), gençlere yönelik sosyal aktivitelerin olmaması, alkollü mekanlarının şehir içinde olması ve son yapılan gece kulübü tipi yerlerin TOKİ’nin dibinde faaliyet göstermesi, zabıta memurlarının tutumu ve iş takibini yapmamaları, Belediyeye ait tarım arazilerine yeteri kadar önem verilmemesi, Karacabey Sanayi Sitesi’nin altyapı sorunu (En büyük sorunlardan biri), yeni yapılan altyapıya rağmen yağan yağmurda yolların su yığına dönmesi, başıboş gezen köpek ve atların çoğu vatandaşı aşırı rahatsız etmesi, meydandaki dilencilerin aşırı tutumları ve bunu takip etmeyen Zabıta Birimi… Sevgili Karacabeyli hemşehrilerimiz! Emin olun biz sizi sizden iyi biliyoruz. Zira biz sizin içinizden çıkmış, derdinizi dert edinmiş sizden birisiyiz. Karacabey’i yönetmeye, Türkiye’yi yönetmeye ve dünyayı değiştirmeye hazırız.”