Saadet Partisi Karacabey İlçe Kadın Kolları İlçe Başkanı Hasibe Yavaş, Yerli Malı Haftası’na ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Yavaş, ülkelerin kendi kendilerine yeter hale gelmesinin önemine dikkat çekerek, buna karşın AK Parti iktidarının hem yerli fabrikaları elden çıkardığını, hem de tarım ve hayvancılığa ciddi zararlar verdiğini ileri sürdü.
Yerli Malı Haftası ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Saadet Partisi İlçe Kadın Kolları Başkanı Yavaş, yerli üretime her daim destek verilmesi gerektiğini ifade ederek, “Üretim tüketime, tüketim de üretime bağlı bir aktivitedir. Çünkü üretim olmadan gelir olmaz, gelir olmadan da tüketim olmaz. Üretim bir devletin olmazsa olmazıdır. Üretimi olmayan ülkeler dışa bağımlı, gelişmiş ülkelerin açık pazarı haline gelmiş, elde ettiği tüm kazancı yabancı ülkelere veren, doğal olarak da tüketim toplumuna dönüşmüş refah seviyesi düşük milletler haline gelir.” dedi.
Merhum Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan’ın hep yerli üretime önem verdiğine dikkat çeken Yavaş, Erbakan’ın geçmişte bu yönde birçok adım attığını hatırlatarak, “Merhum hocamız Necmettin Erbakan, her zaman yerli üretimi desteklemiş ve böylelikle Türkiye’nin neler yapabileceğini ortaya koymak istemiştir. Bunun için de girişimci arkadaşları ile birlikte Gümüş Motor Fabrikası’nı ve hükümet olduğu dönemlerde de birçok fabrikayı kurmuş, ayrıca Türkiye’nin ihtiyacı olan ağır sanayi hamlesini hayata geçirmeye çalışmıştır.” ifadelerini kullandı.
Milli Görüş Hareketi’nin birçok fabrikanın temelini attığını belirten Hasibe Yavaş, iktidara gelinen dönemlerde 300’e yakın fabrikanın temelinin atıldığını, bunların ise 70’inin tamamlandığına dikkat çekerek, “AKP iktidarının Maliye Bakanları’ndan Kemal Unakıtan; ‘Kâr edeni de zarar edeni de babalar gibi satarız’ anlayışını benimseyerek devlet kurumlarını satmıştır. Yabancılara ya da yabancı ortaklara satılan fabrikaların ve kurumların birçoğu kapatılmıştır.” dedi.
Tarım alanında yapısal bozukluklular nedeniyle Türkiye’nin iyi bir durumda olmadığını vurgulayan Yavaş, tarımın dünyada bir milli güvenlik seviyesinde olduğunun altını çizerek, “Ne yazık ki bugün ülkemizde, özellikle iktidar tarafından tarımın önemi ve çiftçimizin değeri iyi anlaşılmamakta; gerekli destekler de verilmemektedir. Çiftçimiz, döktüğü alın terinin karşılığını alamamakta ve toprağa küstürülmektedir! Maalesef bugün çiftçimiz, artık borçlarını dahi ödeyemez duruma gelmiş; traktörünü, toprağını ve hayvanını satmak zorunda kalmaktadır. Çiftçimizi desteklemek için kurulan Ziraat Bankası ise uzunca bir süredir asli görevini yerine getirmemektedir. İktidar bilmese de biz çiftçimizin emeğinin değerini biliyoruz.” diye konuştu. Yerli Malı Haftası denince akla ilk gelen alanın tarım olduğunu belirten Yavaş, tarımsal üretimde de geriye düşüldüğünü öne sürerek, “Tarım, bir ülkenin en stratejik ve önemli ekonomik faktörlerinin başında gelmektedir. Bugün içinde yaşadığımız sistemsel krizin sonuçlarını her geçen zaman daha da derinden hissettiğimiz dönemde gıda güvenliği ve tarımsal üretim kapasitesinin önemi hayati bir nitelik taşımaktadır. Hatta tarım ve gıda bir güvenlik meselesidir. Tarımsal üretimin yüksekliği bir ülkenin refah kaynağıyken gıda güvenliği sağlıklı bireyler, mutlu bir toplum demektir. Günümüzde kendi kendine yetebilme özelliğinin en belirgin göstergesi olan tarım; açıktır ki sanayileşme ve teknoloji kadar önemli bir hale gelmiştir.” ifadelerine yer verdi.