Yüksel Baysal’ın Kaleminden
Bursa susuzluktan kırılma tehlikesi ile karşı karşıya…
Nilüfer Barajı’nda su düzeyi yüzde 2’ye inerken, Doğancı barajında sadece 30 günlük suyumuz kaldı. Geçtiğimiz yıl da benzer bir sıkıntı ortaya çıkmış, başta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş başta olmak üzere şehri yönetenler Çınarcık Barajı’nı adres göstermişti. Ancak bir türlü bitirilemeyen isale hattı nedeniyle Çınarcık suyu henüz Bursa’ya ulaşacak durumda değil…
Büyükşehir yeni kuyular açarak verimli Bursa ovasının altına derin çukurlar oluşturarak pansuman tedbirler almaya çalışıyor.
Bir yandan da Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, “TEKNOSAB’da 50 bin kişi çalışacak” diye müjde(!) veriyor. 50 bin çalışan demek, 200 bin nüfus anlamına geliyor. Bu da Gemlik büyüklüğünde bir ilçe oluşacak demektir. Buradaki sanayinin suyu da Çınarcık’tan gelecek. Bursa’ya mı yetecek bu su yoksa teknoloji adı altında klasik fabrikaların olduğu Batı OSB’ye mi? Ayrıca şunu de belirtmek gerekiyor, Çınarcık suyu Uluabat’ı besleyen en önemli damarlardan biri…
Bütün bu olumsuz koşullara rağmen BTSO Başkanı İbrahim Burkay “Bursa’ya 4 yeni OSB, 2 KOBİ lazım” diyerek, bu şehrin tabutuna son çivileri çakmaya hazırlanıyor. Ne yazık ki şehrin bir kısmını da kendi yanlış görüşlerine inandırmış görünüyor.
AK Partili Cafer Yıldız ile MHP’li Arif Demirören Bursa siyasetinde isimlerine leke getirmemiş iki önemli siyasetçi…
Geçtiğimiz günlerde ziyaretime geldiler, KOBİ Konsey Başkan ve Başkan Yardımcısı olarak görev yaptıklarını belirterek şunları söylediler:
“Sağlıksız ve zor şartlarda iş yapan küçük sanayi kuruluşları şehrin dışına çıkarılmalı. Biz bu amaçla bir araya geldik, KOBİ OSB kurulması için çalışıyoruz. BEBKA’nın yaptığı tespitlere göre şehir içinde 8 bin sanayi kuruluşu var, 2 bin 650’sinin dilekçeleri elimizde. 15 milyon metre kare yer lazım. Bursa’da 17 organize sanayi bölgesi var. 190 bin işçi çalıştırırken, şehrin çeşitli yerlerine dağılmış bu kuruluşlarda 230 bin kişi çalışıyor.”
Herkesin kabul edeceği gerçekler bunlar…
Ancak hemen şunu söylemek lazım, biz bu filmi daha önce de görmüştük. OTOSANSİT kurulurken tamirhaneler ile diğer küçük kirletici kuruluşlar oraya gidecekti.
Gitti mi?
Hayır; yenileri açıldı.
Kestel Çataltepe bölgesinde şimdi rezil bir şekilde duran BESOB ‘a ait yerle ilgili Arif Tak ne demişti?
“Bütün tamirhaneler, kirletici kuruluşlar oraya gidecek. Herkesten taahhüt aldık. Gitmeyeni belediye zorla gönderecek.”
Gittiler mi?
Hayır!
Gerek AK Parti’de vekaleten il başkanlığı yapan Cafer Yıldız, gerekse MHP eski il başkanlarından Arif Demirören iyi niyetli…
“Tarım arazilerinin bir santimetre karesi bile heba edilmemeli!” diyorlar. Ancak hem limana hem otoban veya tren yolu üzerinde böyle büyükçe bir arazi var mı? Yok!
Kestel’deki Soğuksu’ya büyük patronlar tarafından çöküldü. TEKNOSAB ve civarındaki arazilerin kime ait olduğu, arsaların kimlere tahsis edildiği sır gibi saklanıyor. Kestel Çataltepe dışında geriye kalan yer var mı
Bu yazının dipnotu: İbrahim Burkay, Almanya- Bursa sanayi alanları karşılaştırmasına başkanları da inandırmış. Almanya, Türkiye’den 200 yıl önce sanayileşmeye başlayan bir ülke… Almanya’da kurallar her şeyin önündedir. Bir tek kaçak fabrika yoktur. 8 bin kaçak fabrika da hesaba katılırsa Bursa gibi bir tarım şehrinin sanayileşme oranı yüzde 4’ü geçebilir.