Saadet Partisi Karacabey İlçe Kadın Kolları Başkanı Hasibe Yavaş, ‘Deprem ve Kadın’ başlığıyla düzenlediği basın açıklamasında Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yavaş, “Biz birilerin algısına kapılarak değil, Allah’ın ipine sımsıkı sarılarak hareket etmeyi şiar edinmiş kadınlar olarak, Türkiye’deki bütün kadınlar birlikte kazanacağız.” dedi.
Yavaş, deprem bölgelerinde yaşayanların ihtiyaçlarının karşılanamadığını belirtti. Yavaş, tüm bunlara rağmen kadınların aileyi maddi ve manevi olarak bir arada tutmaya çalıştığını ancak bölgede güvenlik sorunuyla karşılaşıldığını kaydetti.
Hasibe Yavaş, basın açıklamasına yaşanan deprem felaketinde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır dileyerek başladı. Depremde hayatını kaybeden Adıyaman Kadın Kolları Başkanı Merve Betül Gürbüz’ü anarak devam eden Yavaş, “Merve Betül Gürbüz kardeşimiz ve ailesi birbirlerine sarılmış vaziyette enkazdan çıkarıldılar. Yüreğimizdeki acı tarifsiz. Bir kor gibi içimizi yakan deprem felaketinde binlerce insanımızın hayatını kaybettiği, yüz binlerce insanımızın yaralandığı depremin meydana getirdiği yaraları sarmaya çalışsak da enkaz altında yitip giden canlarımızı ne unutabiliriz ne de içimizde açılan derin boşluğu doldurabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Yavaş, şöyle devam etti: “Her şeyin pahalı olduğu ülkemizde insan canının çok ucuz olduğunu da unutmayacağız. Krizi yönetmesi gerekirken ortalıkta olmayan AFAD yöneticilerini, içimizi kor ateşlerin yaktığı günlerde çirkin üslup benimseyen siyasetçileri, her şeyin kontrolümüz altına olduğunu söyleyip şehrini terk eden belediye başkanlarını, elindeki çadırları pişkin pişkin sattığını söyleyen Kızılay başkanını da unutmayacağız milletçe. Depremin ardından yaşananlara bakacak olursak; hâlâ en temel ihtiyaç maddelerine ulaşımda dahi büyük aksaklıklar var. Hâlâ atılması gereken en basit adımların atılmasında dahi büyük gecikmeler yaşanıyor. İnsanların temel ihtiyacı olan barınma sorunu çözülmedi. Bunlar kesinlikle kabul edilemez. Bunlar yokmuş, her şey yolundaymış gibi davranılması ise hiç kabul edilemez. Şurası çok net olarak görülüyor ki; büyük bir beceriksizlikle karşı karşıyayız. İmkân var, koordinasyon yok. Kriz yönetimi yok, yönetim krizi var.
Depremin ardından bölgede kalan veya göç eden kadınların hâlihazırda yaşadıkları sorunlara her geçen gün yenileri ekleniyor. İhtiyaçlarını karşılayamayan kadınlarımız bir taraftan aileyi bir arada maddi ve manevi olarak sağlıklı tutmaya çalışırken güvenlik sorunuyla da baş etmek zorunda kalmaktadırlar. Bu toplumun özü ailedir. Ailenin temeli de kadınlarımızdır. Babaları ihmal edemeyiz ama ailemizin direği annelerimizdir ve bu imkânsız koşullarda imkân oluşturmaya çalışan annelerimize şükranlarımı arz ediyorum.” Başkan Yavaş, ahlak ve maneviyat değerlerinin ihya edilmeden toplumsal yapının korunmasının mümkün olmadığını kaydetti. Adaleti mülkün temeli olarak kabul ettiklerinin altını çizen Yavaş, “Bizler başörtülü kadınların haklarını koruduğumuz gibi ötekileştirilen haksızlığa uğrayan her kadının hakkını savunuruz. Hastalığın son evresindeki Yusuf Kerim’in annesine kavuşması da bizim önceliğimizdir, Eren Bülbül’ün annesi de önceliğimizdir.” cümlelerini kullandı.
Basın açıklamasının son kısmında şiddete veya cinayete kurban gitmiş kadınları anarak devam eden Yavaş, şunları kaydetti: “Özgecan Aslan’ı, Azra Haytaoğlu’nu, Burcu Çiftçi’yi, Feray Şahin’i, Vesile Dönmez’i unutmayacağız. 28 Şubat’ta başörtümüz için mücadele ederken nasıl kenetlendiysek, bugünde başörtümüz ve dini değerlerimiz üzerinden oy devşirmeye çalışan siyasetçilere karşı biz kadınlar birlikte olmaya devam edeceğiz. Ülkemizin maddi ve manevi olarak kalkınması, kamusal toplumsal ve bireysel ahlakın tekrar sağlanması için birlikte olmaya devam edeceğiz. Çünkü biz Türkiye’yiz. Kimse bizim kardeşliğimizi bozamaz. Kimse bizi karşı karşıya getiremez. Biz birilerin algısına kapılarak değil, Allah’ın ipine sımsıkı sarılarak hareket etmeyi şiar edinmiş kadınlar olarak, Türkiye’deki bütün kadınlar birlikte kazanacağız.”