Mustafa Arı
Ramazan ayı dinimizce en faziletli ve mukaddes bir aydır. Peygamber Efendimiz: “Ramazan ayı girince göklerin kapısı (başka bir rivayette cennetin kapıları) açılır, cehennemin kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur.” demiştir.
Peygamberimiz bir Şaban ayının son gününde ashabına şöyle hitap etmiştir: “Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerinize bastı. O ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı (teravih) kılmayı nafile kıldı.
O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işleyen gibidir. O, sabır Ay’ıdır, sabrın karşılığı ise cennettir. O, yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır.
O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da bir şey noksanlaşmaz.”
Ramazan’a “On bir ayın sultanı” denilmiştir. Bu ayın özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
1- Kur’an-ı Kerim’de ismi açık olarak geçen tek ay Ramazan ayıdır.
2- Kur’an-ı Kerim bu ay içerisinde indirilmiştir. Yüce Rabbimiz; “Ramazan ayı öyle bir aydır ki, insanlara doğru yolu gösteren, hidayeti ve Hakkı batıldan ayırmayı açıklayan Kur’an, bu ayda indirildi” (Bakara Suresi: 185) buyurmuştur.
3- Kur’an-ı Kerim’de, “bin aydan daha hayırlı” olduğu belirtilen Kadir gecesi bu ay içerisindedir.
4- Dinimizin beş temelinden biri olan oruç ibadeti bu ayda üzerimize farz kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de; “Sizden kim bu aya yetişirse oruç tutsun”[2] buyrulur. Ramazan ayı girince şartlarını taşıyan kimselere oruç farz olur.
5- Fıtır sadakası vermek bu aya mahsus bir ibadettir.
6- Teravih namazı da bu aya mahsus ibadetlerimizdendir. Resulullah (s.a.s)’in Ramazan hakkında şöyle buyurmuştur: “Kim inanarak ve sevabını umarak Allah rızası için teravih namazı kılarsa geçmiş günahları bağışlanır.”
7- İtikafa girmek: Ramazan ayının son on gününde itikafa girmek sünnettir. Ramazan ayına girerken, bu ayı ihya etmek için manen hazırlıklı olmak lazımdır. Kendimizi bu ayın sevap ve mükafatına hazırlıklı ve lâyık bir hale getirmeye çalışmalıyız. Ramazan ayına girerken; dinimiz İslam’ın haram kıldığı kin, haset, dedikodu, yalan, iftira, gıybet, nefret gibi kötü huylardan vazgeçmeliyiz. Dünya ve ahiretimiz için faydası olmayan her türlü davranışlardan uzak olmalıyız.
Ramazan ayına girerken, kalbimizi Allah’a tam teslim etmeliyiz. Niyetlerimizi düzeltmeliyiz. Kıyamet gününde insanlar niyetleri üzerine hasrolunurlar, Allah’ın huzuruna niyetlerine göre çıkarılırlar. Çünkü ameller niyetlere göredir. Her türlü hayrı, rahmeti, bereketi ve daha nice güzellikleri bünyesinde barındıran Ramazan ayını gereği gibi değerlendirelim. Belki bir sene sonraki Ramazan ayına kavuşmaya biliriz.