Mustafa Arı
Namaz bizi yaratan, yaşatan, sayısız nimetleri veren Yüce Allah’a karşı bir kulluk görevimizdir. Namaz, insana asıl vazifesini ve bu dünyaya geliş amacını her gün beş defa hatırlatan bir ibadettir.
İmandan sonra ikinci görevimiz namaz kılmaktır. Çünkü namaz dinin direği, ibadetlerin en üstünüdür. Yüce Allah’a karşı en önemli ibadet görevimiz günde beş defa kıldığımız namazlarımızdır.
Namaz, Allah’ı sevmenin ve ona samimiyetle bağlanmanın bir göstergesidir. Namaz insanı Allah’a yaklaştırır. Yüce Rabbimiz bize “Secde et ve yaklaş” (Alak Suresi 19) buyurur. Demek ki Allah’a yaklaşmanın en iyi yolu secde etmektir, yani namaz kılmaktır.
Namaz dinin direği, müminin miracı ve cennetin anahtarıdır. Allah katında en sevgili amel namazdır. Peygamberimizin gözümün nuru dediği ibadet yine namazdır.
Namaz kılmanın, maddi ve manevi pek çok faydaları vardır. Peygamber Efendimiz herhangi bir işten dolayı sıkılır ise hemen namaza koşardı. Namaz, insanı sıkıntı ve üzüntüden korur. Namaz hastalıklarımıza şifa kaynağıdır ve kalplere huzur verir.
Namaz ruhlarımızın gıdası, gönüllerimizin huzur ve mutluluğu, maddi ve manevi sıkıntılarımızın ilacıdır. Namaz, Yüce Allah’ın ihsan ettiği sayısız nimetlerine şükürdür.
Namaz kılanlar Allah’ın emrini yerine getirmiş, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmış, dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşmuş olurlar.
Namaz hayatımıza düzen getirir. Namaz insanı her türlü kötülüklerden ve ahlaksızlıktan korur. Namaz insan zihnini dinlendiren ve streslere karşı koruyan en mükemmel faaliyettir. Namaz üzüntülü anlarda Müslüman’ın sığınağıdır.
Namaz kalbimize huzur ve mutluluk verir. Büyük günah işlenmedikçe beş vakit namaz ve iki Cuma aralarındaki günahlara kefarettir.
Namaz, kişiyi Allah’a yaklaştırır ve cennete götürür. “Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah’ın zikriyle (namaz kılmakla, Kuran okumakla) huzur bulur.” (Ra’d, Suresi 28)
Hz. Peygamber: “Ya Bilal kalk! Bizi namazla rahatlat” buyurmuştur.”
Namaz kişiyi rahatlatır, huzur ve mutluluk kazandırır. Namaz yüzü güzelleştirir, kalbi nurlandırır, bedeni rahatlatır, kabirde dosttur, mizanda ağırlıktır, cehenneme örtüdür, cennet azığıdır. Rahmetin inmesine vesile olur.
Peygamber Efendimize; “Şüphesiz benim namazım da, kurbanım da, hayatım da ölümüm de alemlerin Rabbi Allah içindir” demesi emredildiği gibi, Hz. İbrahim (a.s) de, “Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle.” diye dua etmişti. Hz. İsmail (a.s), “Halkına namazı ve zekatı emretmişti.” Lokman (a.s), “Yavrucuğum! Namazı dosdoğru kıl.” diye tavsiyede bulunmuştu.
Namazında bütün varlığıyla Rabbine yönelen kul, maddi ve manevi kirlerden arınacak, kötülüklerden uzaklaşacak ve ebedi alemde de mutluluğa erecektir.