Canan Ekinci Yılmaz’ın Kaleminden
Hangisi mi?
Kaç tane var ki?
Tabii ki önceki gün açılan Karacabey Tarihi Fotoğraf Galerisi…
Cumhuriyetimizin 100. yılında, Karacabey’in 100 yıllık mirası görücüye çıktı. Karacabey Belediyesi Kültür ve Sanat Müdürü Alper Tüydeş’in büyük emeği sonucunda Karacabey tarihine şahitlik etmiş ancak yıllardır nefesini tutarak zamanı durdurmuş olan fotoğraflar birer ikişer albümlerdeki yerlerinden çıkarak, Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi’nin ikinci katında açılan galeride yeniden nefes almaya başladı.
Karacabey Belediyesi tarafından, Karacabeylilerin ya da yolu Karacabey’den geçmiş kişilerin katkılarıyla, Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan tarafından 3 Kasım günü açılan galeride yüzlerce fotoğraf mevcut. Ki binden fazla fotoğraf taranarak elektronik sisteme aktarılmış.
Teknoloji kullanılarak oluşturulan galeride aradığınız kişinin fotoğrafını bulmak, detayları öğrenmek, eksik kalan bilgileri tamamlamak üzere bir yazılım yaptırılmış. Fotoğraflar yüksek çözünürlüklü tarayıcılarla elektronik ortamda arşivlenmiş, fotoğrafların içerisindeki isim ve diğer bilgiler de fotoğrafla birlikte korunmuş.
Gelen ziyaretçiler basılı olan fotoğrafların akıllı ekran üzerinde orijinal hallerini ve fotoğraf arkasındaki el yazılarına kadar detaylı inceleme imkânı bulacaklar. Bunun yanında, arama kısmında tarihe veya mekâna göre arama yaptırabilecek ve bu sayede görmek istediği fotoğrafları filtreleyebilecekler.
Kişisel albümlerini Alper Tüydeş’e teslim eden fotoğraf sahipleri, fotoğrafların elektronik ortama aktarılmasından sonra fotoğraflarını geri alıyorlar. Elektronik ortama aktarılan fotoğraflar yapay zekâ marifeti ile hem renklendiriliyor hem de oluşmuş hasarlar en aza indiriliyor.
Cumhuriyet’in Yüzüncü yılında Karacabey’e anlamlı ve büyük bir imza olan bu proje hem kalıcı hem de doğurgan bir proje. Eminim ki zaman içinde eklenecek fotoğraflarla galeri çığ gibi büyüyecek.
Üstelik bu çalışma, tarih üzerine araştırma yapanlar için ciddi bir kaynak olacak.
****
Bursa Okulu grubumuzdan Şaban Yalazı, Raif Kaplanoğlu, Uğur Ozan Özen ve ben açılışa katılmak üzere Karacabey’e geldik.
Tarihçi Yazar Raif Kaplanoğlu Karacabey tarihini gayet iyi biliyordu. Karacabeyliler olarak Şaban Yalazı ve benim için bu galerinin anlamı daha farklıydı. Neredeyse her fotoğrafta tanıdık bir sima, geçilmiş bir sokak, bildik bir bina saklıydı. İnsan bir fotoğrafta önce kendine bakar ya hani nasıl çıkmışım diye, memleketinin fotoğraflarına da işte öyle bakıyor acaba tanıdık kimler var diye.
Düğünü olan bir genç kızın düğününe gelen ve adet olduğu üzere, gelirken gelinliklerini giyen taze gelinlerin hep birlikte poz verdiği bir kare, işgal yıllarında Yunan askerinin aldığı canlar, Karacabey’in Yunan mezalimi altında inlediği yıllar, kahramanlar, hainler, kurtuluş, Yunan’ın kaçarken yakıp kül ettiği Karacabey’in yeniden toparlanışı, bu toparlanıştaki birbirinden değerli isimler, modernleşme günleri, Karacabey’i ziyaret eden İsmet İnönü’den Süleyman Demirel’e, Adnan Menderes’ten Deniz Baykal’a siyasiler, siyasilerle poz veren Karacabeyliler, bayramlar, resmigeçitler, camiler, köyler, köylüler, yaşanan doğal afetler, Yeniköy, Kurşunlu, deniz kenarında gençler, neşeli günler ve dahası ve dahası…
Bir karede annem kurs arkadaşlarıyla, üzerlerine geleneksel kıyafetlerle bakmış kameraya. İhtimal ki bir sergi açılışı sonrası çekilmiş bu fotoğraf. Yanındakiler kim, o gün neler oldu? Yaşıyor olsaydı da sorsaydım…
Dikiş-nakış kurslarındaki ve sergilerindeki resimleri gösterirken arkadaşlarının isimlerini zikreder, anılarını anlatırdı hep. Çocuk aklımla sıkılırdım bazen. Şimdiyse fotoğraftan canlanıp geliverse diyorum. Anneliğini yaşadım; o genç, o masum, o çocuk haliyle arkadaşım oluverse…
****
Karacabey’e yeni atanmış olan Kaymakam Hakan Kafkas, Halk Eğitim Müdürü Şaban Vural, galeri için fotoğraf vermiş kişilerin pek çoğu ve galeriyi merak eden pek çok kişi açılışa katıldı.
Camandıra Çiftliği sahibi Galip Paşa’nın torunu olan iki kız kardeş, Pakize Erdin ve Seher Pehlivan da galeriye fotoğraf vermiş, şimdi ikisi de açılıştaydı.
Annemin çocukluk arkadaşı olan merhum Dr. Bayhan Çubukçu da hasta yatağından ulaştırmıştı fotoğrafları Alper’e, hem de tüm bilgileriyle. Rahmetli İlhan İpçi’nin eşi Bahriye Günseli İpçi İzmir’den kalkıp gelmişti fotoğraflarını getirmek için.
Gözlerim daha o kadar çok kişiyi aradı ki sergide; aklıma ilk geliveren Dericiler, Karakaşlar, Saygıseverler, Özerler…
****
Bu arada; Karacabey’e çok yakışan bu galeri birkaç gün sürecek bir sergi değil, nesiller boyu devam edecek, siyaset üstü bir kültür hafızası. Yaşanan her ânın 1 dakika sonra mazi olduğu ortalama 70 senelik bir ömre kaç imza sığar diye düşünmeyin.
Ne derler: “Ya okunmaya değer bir şeyler yazın, ya da yazılmaya değer bir şeyler yapın…”