Ahmet Aygün Ata
Kürecik Üssü ile İsrail’in güvenliğini sağlayan iktidarın söylem ve taraftarlarının eylemlerinin içtenliğine inanmak safdilliğinde olmamak gerekiyor. AK Parti iktidarları, bence Demokrat Parti ve Anap’tan sonra gayrimilli iktidarlardandır.
2012 yıllarında İsrail ordusuna Konya Hava Üssü’nden gaz bombası yapımında kullanılan 160 kg malzeme satılmıştır.
Beyaz et embriyosundan tutun da, hibrit/GDO’lu tüm tohumlar İsrail kökenlidir. Türk Tohumculuk Sanayi’nin birçok işletmesi AK Parti tarafından kapatılmış. Yerli tohum kullanan ve üretenlere hapis ve para cezası verilmiştir. Yaklaşık 7 yıl önce Malatya’da yerli tütün eken 60’a yakın üretici mahkemelerde süründürülmüştür. Sürecin bitip bitmediği konusunda ne yazık ki bilgilere ulaşamadım.
Güney sınırımızın can damarı Suriye ile yaşanan sorunların ana kaynağı İsrail’in Suriye ve Irak yönüne büyümesini sağlayacak bir tasarıdır. Bu yolla sığınmacı işgali sağlanarak Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfus yapısını değiştirme tasarısı da uygulamaya sokulmuştur. Peşi sıra ülkemiz dinci ve etnik terörün yanı sıra sığınmacı terörün de yatağı durumuna gelmiştir.
İtalyan fındık toplama şirketine Türkiye Cumhuriyeti topraklarında depo kurması için 300 milyon Euro’luk kredi veren, Türk fındığının piyasasını belirlemeyi İtalya’nın hizmetine sunan AK Parti iktidarlarından ulusal bir politika beklenebilir mi? Verilen demeç ve girişimlerin gerçekten Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarına olduğu savunulabilir mi?
22 yıl boyunca ortada olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal varlıklarının ve ulusal değerlerinin kurulan sayısızca AK Parti iktidarlarınca gayri milli politikalar ile emperyal kapitalizmin emrine sunulmuştur.
Millilik ya da Yurtseverlik; öyle yerlere içecek dökmekle, o malı onlarca yıl kullanıp 2-3 aylığına kullanmamakla, on yıllardır Kürecik Üssü ile İsrail’in güvenliğini sağlayan iktidara ses çıkarmayıp Türk askerine saldırmakla olmaz.
İsrail karşıtı görünenlerin, protesto edenlerin on yıllardır salt Siyonist İsrail değil, emperyalist/kapitalist Batı’nın ürünlerini kapış kapış alması, Türk mallarına tü kaka demesi, cep telefonundan gözlüğe, elmadan arabasına dek sömürenlere milyar dolarlar kazandırması ne hazin bir gerçektir. Gerçek hazin olan ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüze lanet ve bela okuyan AK Parti cenahının uydurma Mossadçı tarihçilere inanmasıdır.
“….. Kürecik radarı hem NATO ülkelerini hem de İsrail’i koruyor…
Kürecik radarını önemli kılan bir diğer nokta ise, İran’dan İsrail’e karşı atılacak balistik füzelerin bu radar ile kolaylıkla tespit edilebilecek olması. Her ne kadar Türkiye, Kürecik radarının topraklarında konuşlanmasına, İsrail ile ikili ilişkilerinde yaşanan gerginlik nedeniyle radardan elde edilecek temas bilgilerinin İsrail ile paylaşılmaması koşuluyla izin verdiğini söylese de, ABD ve İsrail arasındaki füze savunmasına yönelik yapılan ikili anlaşmalar nedeniyle, ABD’nin radar temas bilgilerini İsrail ile paylaşıyor olması ihtimal dahilinde. Bu nedenle; Kürecik radarının doğrudan olmasa da, ABD üzerinden İran’dan gelecek balistik füzelere karşı İsrail’e koruma sağladığı söylenebilir.”
KAYNAK : https://tr.euronews.com/2019/12/16/kurecik-radari-turkiyenin-elindeki-stratejik-kozu-mu
Türkiye Cumhuriyeti Tarım Devrimi yaparken Atatürk’ümüz şöyle demişti:
“Bunca traktörü BİR AVUÇ BOZUKLUK DOLAR ile aldık.”
Tarihsel ve günümüz gerçekleri avaz avaz bağırmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ivedi bir şekilde Kamalist devrime gereksinimi vardır.
Açıklama
Yazılarımda Kemalizm/Kemalist terimlerini kullanmamaktayım. Ancak Gazetemiz Yörem, Kamalizm/Kamalist terimlerinin sizlerce bilinemeyebileceğini iletmiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüz Fransız bir gazeteci ile yaptığı söyleşisinde gazetecinin;
– İlkelerinize Kemalizm demek doğru olur mu? diye sorunca Atatürk;
– Doğru sözcük “Kamalizm” olur demiştir.
Bu nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün ağzından çıkan terimi yani Kamalizm’i kullanmaktayım.
Saygılarımla arz ederim.