CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, 2023 yılında çiftçilerin bankalara olan borçlarını değerlendirdi. Sarıbal, “Çiftçilerin bankalara olan borçları verilen desteklerin dokuz katını aştı. 2004-2023 yılları arasında çiftçilerin bankalara olan borçları 114 kat artarken, tarıma verilen destekler ise sadece 20 kat artırıldı.” dedi.
1980’li yıllarda uygulamaya konulan neoliberal politikalar ile tarımın giderek ekonomideki ağırlığını kaybettiğini, Türkiye’nin tarımda dışa ve ithalata bağımlı hale getirildiğini belirten Sarıbal, “Cumhuriyet’in ilk yıllarında tarım sektörü kalkınmanın itici gücü, çiftçiler ise “milletin efendisi” olarak görülüyordu. Ancak 1980’li yıllarda uygulamaya konulan neoliberal politikalar sonucunda tarım giderek ekonomideki ağırlığını kaybetti; Türkiye tarımda dışa ve ithalata bağımlı hale getirildi. Bu nedenle gıda güvencesi ve gıda güvenliğinde önemli gerilemeler yaşandı.” ifadesini kullandı.
Hububat ambarı Türkiye artık ithalat bağımlısı
CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, konuyla ilgili yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “AKP iktidarı üretmeyi ithal etmekten daha pahalı hale getirdi. Bu nedenle stratejik önemi bulunan tarla bitkilerinde üretim ya düştü veya eski seviyelerinde kaldı. Bir zamanların hububat ambarı olarak nitelenen Türkiye, günümüzde dışa bağımlı ve ürettiğinin yarısından fazlası kadar buğday ithal eder hale geldi. ABD Tarım Bakanlığı tarafından 12 Ocak 2024 tarihinde yayımlanan rapora göre Türkiye; Çin, Mısır, ve Endonezya’nın ardından dünyada en çok buğday ithal eden dördüncü ülkedir.
“Tarımsal girdi fiyatları olağanüstü arttı”
Saray iktidarının uyguladığı emek karşıtı politikalar nedeniyle özellikle Türkiye’nin ithalata bağımlı olduğu gübre, ilaç, mazot, tohum, hayvan yemi gibi tarımsal girdi fiyatlarında olağanüstü artışlar oldu. Buna karşılık verilen destekler girdi fiyatlarının çok altında kaldı, ayrıca çiftçinin elindeki ürünlerin fiyatları maliyetin altında açıklandı. Öte yandan dünya piyasalarında tarım ürünleri fiyatlarının gerilemesinden dolayı ihtiyacın üzerinde ithalat yapıldı. Tüm bu nedenlerle stoklar arttı, başta mısır ve pamuk olmak üzere birçok üründe çiftçinin eline geçen fiyatlar önceki yılın bile altında kaldı.
“Kendi kendine yeterliliğin hayati önemi bulunuyor”
Bu durumda ürününden para kazanamayan ve emeğinin karşılığını alamayan çiftçilerin üretimi bırakmaktan başka çareleri kalmıyor. Oysa son yıllarda koronavirüs salgını, ekonomik kriz ve Rusya-Ukrayna savaşı ithalatın çözüm olmadığını, tarımda kendi kendine yeterliliğin hayati önemi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
“Tarımsal desteklerin GSYH içindeki payı yüzde 0,3’e geriledi
2006 tarihli Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesine göre, tarımsal desteklerin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payının en az yüzde 1 olması gerekmektedir. Ancak bu miktar hiçbir zaman yüzde 0,6’yı (binde 6) geçmemiş, son yıllarda yüzde 0,3’lere (binde 3) kadar geriletilmiştir. Çiftçi devlet tarafından yeterli ölçüde desteklenmediği için üretim girdileri ve diğer ihtiyaçları için gerekli finansmanın temininde banka kredilerine başvurmaktadır.
“Çiftçilerin kredi borçları son bir yılda yüzde 80 arttı”
2004 yılında Bütçeden tarıma verilen destekler 3,1 milyar TL iken, çiftçilerin bankalara olan borcu 5,3 milyar liradır. 2023 yılına gelindiğinde çiftçilere verilen tarımsal destekler 63,3 milyar lira olarak gerçekleşmiş, buna karşılık bankalara olan borçları 605,7 milyar liraya yükselmiştir. Bu kredilerin yüzde 96,4 bitkisel ve hayvansal üretim, yüzde 2,5’i ormancılık, yüzde 1’i ise ormancılık için kullandırılmıştır. Tarım sektörünün bankalara olan toplam kredi borçları son bir yılda yüzde 79,4 oranında artmıştır.
“Banka kredileri tarımsal desteklerin 9 katını aştı”
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre; 2004-2023 yılları arasında bankalar tarafından çiftçilere kullandırılan kredi miktarı 114 kat artmış, buna karşılık Bütçeden tarıma verilen destekler sadece 20 kat artırılmıştır. 2004 yılında tarım sektörünün kullandığı banka kredileri tarımsal destekleme ödemelerinin 1,7 katı iken, bu oran 2023 yılında 9,6 katına ulaşmıştır.
“Tarımsal kredi faizleri yükseldi”
Ziraat Bankası’nın bir yıllık işletme kredilerinde cari faiz oranı 2022 Aralık ayında yüzde 9,5 iken, 2023 Aralık ayında yüzde 42’ye yükselmiştir. Tarım Kredi Kooperatiflerinde yıllık faiz oranı yüzde 58’lere kadar çıkmıştır. Diğer bankalarda ise bir yıllık işletme kredisi faiz oranı yüzde 17’den yüzde 62’ye yükselmiştir. Üstelik gerek bankalar gerekse Tarım Kredi Kooperatifleri kredilerde değişken faiz uygulamaktadır.
Gerek kredi faizlerinin yüksekliği, gerekse ürününü değer fiyata satamadığı için çiftçiler borçlarını ödemekte zorluk çekmekte; çoğu zaman borcunu ödemek için yeniden borçlanmaktadır. Çiftçilerin içine düştüğü bu sarmal ya sözleşmeli üretim yoluyla şirketlere bağımlılığa ya da verimli tarım topraklarının icraya düşmesine yol açmakta, bu alanlar çoğu zaman şirketlerin eline geçmektedir. Çiftçilerimiz bankaların ve şirketlerin insafına terk edilmemeli, öncelikle hak ettikleri destekler verilmeli, en önemlisi girdi fiyatları kontrol altında tutulmalıdır. Tarım kredilerinde uygulanan faiz oranları Ziraat Bankası faiz oranlarından fazla olmamalı; kredi maliyetleri düşürülmelidir.”