Hasan Duman – Köşe Yazısı
Son günlerde gündeme gelen SMA hastalığı aynı zamanda çağın en tehlikeli hastalığı.
Ve bu hastalığın en büyük zorluğu da SMA hastalığı ile ilgili olarak halen devlette bir karşılığı olmaması.
Ve ne yazık ki ülkemizde bu hastalıkla yaklaşık 2 bin aile çocukları için mücadele vermeye, onların hayata tutunmaları için çalışıyor.
Sayının aslında hiçbir önemi yok!
Önemli olan bir kişi dahi olsa, önemsenip tedavisinin devlet kontrolünde tamamen ücretsiz olarak yapılması.
Ve yine ne yazık ki SMA hastalarının tıpkı diğer vatandaşlarımızın da en doğal anayasal hakkı olan yaşam haklarının sağlanması için somut gelişmeler maalesef ki hala atılmış değil.
Karacabey’de de bu hastalıkla mücadele eden bir çocuğumuz var.
2,5 yaşındaki Göktuğ Bebek.
Göktuğ sadece Derya ile Eray’ın oğlu değil. Göktuğ hepimizin çocuğu. Hepimiz onun bu hastalığı ile üzüldük, çare olmaya çalıştık. Çalışıyoruz da.
Aykan Ailesi, tek çocukları olan Göktuğ’un sağlığına kavuşması için ellerinden geleni yapmaya çalışsa da maddi olanaksızlıklar bir süre sonra çıkmaz sokakta noktalanıyor.
Bu süreçte yardımsever Karacabey halkı çeşitli destek kampanyalarıyla Göktuğ için umut ışığı yaktı.
Fakat, “Dökme suyla değirmen dönmez” Atasözü’nün de anlattığı gibi, bu destekler de bir yere kadar ilerleyebiliyor.
Göktuğ bebeğe 13 aylıkken SMA TİP-2 teşhisi konuldu. Şu an 2,5 yaşında olan Göktuğ’un hayata tutunması için ihtiyacı olan ve bugünkü fiyatıyla yaklaşık 57 milyon TL. (1 milyon 820 bin dolar) değerindeki “Zolgensma” adlı ilaç için yaklaşık 5 milyon TL eksiği kaldı.
Diyorum ki;
Madem şu an seçim zamanı.
Madem tüm siyasiler kendilerini seçmene tanıtmak için ellerinden geleni yapıyor.
Ve madem fitre, zekat verme zamanı olan mübarek Ramazan ayındayız.
O zaman Karacabey için elini taşın altına koymak hedefiyle yola çıkan 17 Belediye Başkan Adayı ile 203 Belediye Meclis Üyesi Adayı en az 500 TL vermiş olsa (inanıyorum ki daha fazla verecek olanlar da vardır) Göktuğ bebeğin ihtiyacının bir kısmı daha karşılanmış olur.
Bu 500 TL’yi sadece siyasilerden değil, dediğim gibi fitre ve zekat verecek olan tüm Karacabeylilerden Göktuğ bebek adına istiyorum.
Ne dersiniz!
Var mısınız?!
Son olarak diyorum ki;
Göktuğ’lar, Ahmet’ler, Zeynep’ler ve tüm çocuklar yaşamalıdır.
Unutmayın ki; bu hastalığın şu an toplumdaki karşılığı, acı, gözyaşı, umutsuzluk ve kaybetme korkusudur.