* Domatesteki sıkıntıların çözümü noktasında düzenlenen panele davet edilmelerine karşın hiçbir salça fabrikası yetkilisinin katılmaması dikkat çekti…
Karacabey Kent Konseyi’nin geçtiğimiz Cuma günü düzenlediği, çiftçinin tarlada kalan ürünlerine yönelik çözüm toplantısı genel anlamda verimli geçti. Ancak, davet edilmelerine karşın salça fabrikalarından hiçbir yetkilinin toplantıya katılmaması da çiftçiler tarafından eleştiri konusu oldu. Yanı sıra; sözleşmeli tarımın önemi, fabrikaların tam taahhüt almaları, TİGEM’in para kazanmaktan çok çiftçi yararına işler yapması, çiftçilerin sanayiciler tarafından ciddiye alınması aksi halde eylem yapılması, Ziraat Odaları’nın çiftçi lehine daha etkin işler yapması, hükümetin çiftçiye sahip çıkması gibi konular toplantıda öne çıkan başlıklar arasındaydı.
Başta domates ve karpuz olmak üzere, ürün teslimatı ve fiyat konusunda önemli sıkıntılar yaşayan üreticinin sorunları ve çözüm yolları Karacabey Kent Konseyi’nin düzenlediği panelde masaya yatırıldı. Ticaret Borsası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya; CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, CHP İlçe Başkanı Ümit Vural, Bursa İl Tarım ve Orman Müdür Vekili Erdoğan Ceylan, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Davut Aytek, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Genel Başkanı ve Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sencer Solakoğlu, Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Muammer Üstündağ, Karacabey Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Durmaz, oda başkan ve temsilcileri, bazı mahalle muhtarları ile üreticiler katıldı.
Öte yandan programın başında yer alan, ancak salça fabrikalarından hiçbir yetkilinin toplantıya katılmadığını öğrenen bazı çiftçiler de, “Muhataplarımız yok. O zaman bu panelden bir sonuç çıkmaz. Sanayici neden böylesine önemli bir programa katılmaz anlamış değiliz. Bu şekilde çiftçiyi ciddiye almadıkları mesajını mı vermeye çalışıyorlar?” diyerek toplantıyı terk etti.
Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri Oya Demir Girişgin (Akademisyen – Meslek Yüksek Okulu), Aylin Yıldız (İşinsanı-Dağkadı Kadın Kooperatifi Başkanı) ve Genel Sekreter Erdinç Özer’in moderatörlüğünü üstlendiği panelin açılış konuşmasını Karacabey Kent Konseyi Başkanı Abdullah Akkoç yaptı.
“Çiftçimiz büyük endişe içinde”
Kent Konseyi’nin hedeflerinden bahseden ve ilçe tarımının genel özelliklerine değinerek konuşmasını sürdüren Akkoç, çiftçi sorunlarına yönelik ise şunları kaydetti: “İlçemiz tarımındaki sorunlar genel anlamda ülkemizde yaşanan sorunları teşkil etmektedir. En güncel sorunumuz domates hasat sezonunda olduğumuz için domatesteki fiyat politikasıdır. Üreticimiz girdi maliyetlerinin yüksekliğinden ve ürününün yeterli değerini bulmamasından şikâyetçidir. Tarımsal üretim politikasının yetersiz kaldığı özellikle bu sene alınan veriler doğrultusunda üretimin tahıl ve mısırda fiyatların beklentinin altında olmasından dolayı yaş sebze ve meyveye fazlasıyla yönelmesine neden olmuştur.
Geçen ay İzmir’de başlayan domates alımında Torbalı Ticaret Odası Başkanı bölgede fiyatlar nedeniyle domates çiftçisinin mağduriyet yaşadığını, tüm girdilerin artmasına rağmen ürünlerin geçen yıldan daha düşük fiyata satıldığını belirtmesi Karacabey’deki üreticiyi de endişelendirmiş, ayrıca karpuz satışındaki fiyatların aniden düşmesi de üreticiyi mağdur etmiştir.
Karacabey’de tarımsal sanayide yaşanan temel sorunun üretici ile sanayici arasında entegrasyon eksikliği, istenilen nitelikte ve yeterli miktarda hammadde temin edilememesi, organize olmuş üretici yapısının yaygın olmayışı, hammadde ürün miktarları, kaliteleri ve fiyatlarının yıldan yıla büyük değişiklikler göstermesi artık bilinmektedir.
Karacabey’de ve genelde tarım sektörü, doğaya bağlı yapısı gereği iklim değişikliğinden ve çevre kirliliğinden etkilenen ve etkilenebilecek sektördür. İlçemizde 275.500 dekar devlet tarafından, 135.000 dekar üretici tarafında sulanmakta olan tarım arazisi vardır. Uluabat sulamasına bor madeni karıştığı ve Ova sulamasına da ilaç ve kimyasal atıklar karıştığı bilinmektedir. Bilinçsiz kullanılan gübre ihtivaları azot gibi hem çevreyi kirletmekte hem de üretimde ciddi kayıplar verdiği gözlemlenmektedir.”
“Kalıcı politikalar şart”
Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, tarımda yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu belirterek, “Tarım sektörüyle ilgili kalıcı politikalar üretilmeli. Çiftçinin mağduriyetleri giderilmeli. Yeni bir yola ve yeni bir bakış açısına ihtiyaç var.” dedi.
“Tarım Bakanı’ndan umutluyuz, sözleşmeli tarımdan vazgeçmeyelim”
Karacabey tarımının öncü isimlerinden olan Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Genel Başkanı ve Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sencer Solakoğlu, özellikle mevcut Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’dan övgüyle bahsetti. Son 15 yıldır ülke tarımında aynı hikayelerin yaşandığını ancak ilk kez bir Tarım Bakanı’nın üretici sorunlarını dikkate aldığını vurgulayan Solakoğlu, “Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı gerçekten değerli bir isim. Kendisiyle yaptığım tüm görüşmelerden olumlu geri dönüşler aldım. Son 15 yıldır ülke tarımında hep aynı hikayeler okunuyordu. Ancak umut ediyorum değiştirilmezse mevcut Tarım Bakanımız gerçekten çiftçimiz adına değerli isim. Sayın Bakan tarımdaki sorunları önemsiyor ve çözüm noktasında uğraş veriyor. Eskiden sözleşmeli tarımın pek bir geçerliliği olmuyordu. Ancak şimdi öyle değil. Artık bu noktada devletimiz çiftçiden yana taraftır. Çiftçi sözleşmeleri devlet tarafından koruma altında! O nedenle sözleşmeli tarımı önemsemeliyiz. Eğer sözleşme yoksa çok fazla yapılabilecek bir şey de yok. O zaman bu iş tamamen kumara giriyor. Sözleşmeli tarımdan vazgeçmeyelim ve fabrikaların tam taahhüt almalarını sağlayalım. Çünkü Tarım Bakanlığımızın bununla ilgili ciddi iradesi var artık. Karacabey tarımında yaşanan sorunlara karşı çözüm noktasında her zaman göreve hazırım. Üzerime düşen ne varsa telefonum hep açık. O nedenle Kent Konseyi’nin bu toplantısını da değerli buluyorum. Ayrıca TİGEM para kazanmayı bırakmalı. TİGEM’in görevi işletmecilik değil, ıslah olmalı, çiftçiye yardımcı olmalı.” ifadelerine yer verdi.
Ziraat Odası ‘eylem’ hazırlığında!
Ziraat Odası Meclis Üyesi ve Yüksek Ziraat Mühendisi Hakan Pullu, salça fabrikalarının krizi fırsata çevirmemeleri gerektiğine dikkat çekerek, “Ziraat Odası Meclisi olarak Pazartesi günü (bugün) toplanacağız. Ve salça fabrikalarına domatesteki fiyat beklentilerimizi ileteceğiz. Anlaşma sağlayamazsak eylem yapmayı planlıyoruz. Evet sözleşmeli tarım önemli ama salça fabrikalarının çiftçiyi ciddiye almaları daha önemli.” dedi.
“Bu sorunlar eylem yaparak düzelmez, kalıcı çözümler üretilmeli”
Karacabey Dağkadı Üreten Kadınlar Derneği Başkanı Aylin Yıldız da, bir çiftçi olarak panelde çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türk tarımının kan ağladığına vurgu yapan Yıldız, “Açıkçası yollarda traktörlerle gezmekle, fabrikaların kapısına dayanmakla bir yere varamayız. Çözüm; çiftçi birlikteliğini sağlamak ve sorunlarımızı açık ve net bir ifade ile Tarım Bakanlığı’na ve Hükümet yetkililerine iletmektir. Biz çiftçiler yıllarca sezon boyunca 1 üründen bile para kazandığımıza şükretmiş kişileriz, böyle gördük böyle büyüdük. Ama bu yıl buğday, arpa, kavun, karpuz, domates, soğan, mısır, pirinç, pamuk, patates, nohut, çok acı ki hiçbir ürün para kazandırmıyor. İşte bu noktada başta Ziraat Odaları olmak üzere, tarım sektörü yetkililerini ‘gerçek’ görevlerini yapmaya davet ediyorum. Ama ne yazık ki kendilerini burada göremiyoruz.
Ben konuşmaya çıktım, her nedense Karacabey Ziraat Odası yetkilileri hemen salonu terk etti. Kendilerine soruyorum; neden bizim haklarımızı savunacak, sözleşmelerimizi okuyacak avukatımız yok. Sonuçta Tarım Bakanlığımız ÇKS sistemini artık e-devlet sistemi üzerinden biz çiftçiler için kolaylaştırdı. Buna rağmen Ziraat Odaları silkelenip hala neden bir faaliyet göstermiyor, alıcı firmalarla görüşerek çiftçimizin sorunlarına çare olmuyor. Sonuç olarak başta Tarım Bakanlığımız bünyesinde tüm ürünleri sözleşmeli ekim ile biz çiftçilerin haklarını koruyarak, tüm dünyaya örnek olacak tarım politikasına geçişe acil olarak davet ediyorum. Tarım Bakanlığımızın yetkililerini, Ziraat Odası başkanlarını ve alıcı firmaları yerlerde sürünen ürün fiyatları konusunda çalışma yapmaya ve sorunlarımızı giderme konusunda gayret göstermeye davet ediyorum. Şu unutulmamalıdır; çiftçi zarar ederse ertesi sene üretim de yapamaz. Bu nedenle herkesin çiftçimize yardım etmesi gerekir. Tarlada, güneşin altında, soğukta, sıcakta çalışan vatansever çiftçimizin kıymetini bilelim. Hakkını teslim edelim.” diye konuştu.
“Sorunun çözümünü sorunu çıkarandan beklemeyin, birlik olmak zorundasınız”
Çiftçinin şu an böylesine sıkıntıda olmasının tek sebebinin mevcut hükümet olduğunu ileri süren CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Maalesef bu hükümetten sorunlarınızın çözümünü beklemeyin. Çünkü çiftçiye hizmet etme gibi bir düşünceleri veya politikaları yok. Olsaydı bu zamana değin çoktan yaparlardı. Bile isteye çiftçiyi canlı canlı toprağa gömüyorlar. Değerli arkadaşlar; 22 yılda çiftçi borçları 230 kat artmış ve bu hükümet 22 yılda çiftçiye sadece 22 kat destek vermiş. Ama Ziraat Bankası Genel Müdürü çıkıyor diyor ki; ‘Çiftçimiz borcuna sadık.’ Peki o çiftçi o borcunu nasıl ödüyor, biliyor mu? Pek tabii ki biliyor. Çiftçi tabiri caizse borçlarına takla attırıyor. Yani çiftçinin para kazandığı falan yok. Ama algı yapıyorlar. 22 yılda ülke tarımına yönelik bir plan ortaya koyamadılar. Bugünün Bakanı da öyle, bundan öncekiler de öyle…
Hiç düşündünüz mü çiftçimiz neden domates dışında başka ürün ekmiyor. Yoksa hükümet buğdaya, şeker pancarına ve diğer ürünlere adam gibi fiyat verse çiftçi ekmez mi? Ama bilinçli yapıyorlar. Hükümet salçaya kilo başına 5 TL destek vermeli, neden yapmıyor?
Ayrıca fabrikaların sözleşmelere karşı tavrı da yanlış. Burada en acil olarak yapılması gereken; ilk önce komite oluşturulmalı ve sanayicilerle bir araya gelip, tarafların hakkını koruyan net bir anlaşma sağlanmalı. Bakın, siyasetçinin yarattığı sorunun çözümünü siyasetçiden beklemek çok yanlış. Çiftçi birlikte hareket etmek zorundadır. İkinci olarak tarıma yönelik oda, birlik ve kooperatifler, Türkşeker gibi kamu kurumları devreye girmeli, çiftçiye sahip çıkmalı. Son olarak da hükümet sanayiciye sıfır faizli kredi vermeli. Şuan için acil olarak bunların yapılması elzemdir.” ifadelerine yer verdi.
“Sözleşmeli tarımdan vazgeçmeyin, biz arkanızdayız”
Panelde son olarak konuşan Bursa İl Tarım ve Orman Müdür Vekili Karacabeyli Erdoğan Ceylan ise, özellikle sözleşmeli tarım konusunda her daim çiftçiden yana tavır aldıklarını belirterek, “Maalesef sözleşmeli tarım beklenildiği gibi değil. Sözleşmeli tarımla ilgili rakamları inanın burada söyleyemiyorum. Sözleşmeli tarımdan vazgeçmeyelim. Bizler her zaman çiftçiden yana tarafız. Fabrikaların sözleşme şartlarına uymasını istiyoruz, aksi halde biz çiftçimiz adına gerekeni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Ancak sözleşme yoksa işte o zaman sorun nasıl çözülür bilemiyoruz.” ifadesini kullandı. Öte yandan Karacabey Kent Konseyi, bu önemli toplantıdan çıkan sonucun kamuoyu ile paylaşılacağını, ilgili Bakanlıklara iletileceğini ve takibinin de yapılacağını bildirdi.