Barış Erdinç’in köşe yazısı
3 ay önce trafiğin içinden çıkılamaz bir hal aldığını, bu durumu hiçbir kurumun umursamadığını, vatandaşlarımızın ilçe trafik sorunlarında adeta boğulduğunu yazdık. Şikayetlerin önü ardı kesilmiyordu. Yüksek sesli araçlar, kaldırım işgalleri, park düzensizliği v.b. sorunlara çözüm istedik. İstediğimiz çözümlerin özüne bakıldığında birçoğu aslında magandalığın önüne geçilmesiyle ilgiliydi. Aradan 3 ay geçti, ne değişti derseniz hiçbir şeyin değişmediğini gördük.
Bu defa trafik sorununu kelimelerle aktarmak yerine fotoğraflara döktük. Bu fotoğraflar ilçe merkezi etrafında çekildi. Yaklaşık 85 bin nüfusa yakın bir ilçenin merkezinde 10 yıldır her gün gerçekleşen magandalığın fotoğrafları ortada. Gelin görün ki vatandaşlarımız ne kadar çirkin sorunlarla boğuşuyor…
Biliyorsunuz Cumhuriyet Meydanı araç parkına kapatıldı. Çok isabetli bir uygulama oldu. İnanması zor ama bu fikir ilçe Kaymakamı’na ait. Kaymakam Bey; “hangi şehrin göbeğinde araç park edilir” gibi çok basit bir soruyla uygulamaya geçti ve meydanda araç park etme işi son buldu.
Peki ilçe Kaymakamı’nın bu fikrine inanması neden zor? Çünkü bu fikir ve dahası bizim seçtiğimiz yöneticilerden çıkmalıydı. Yıllardır köy havasını atamayan ilçemizin bu gibi birçok dokunuşlara ihtiyacı var. Bunu nasıl olurda bugüne kadar hayata geçirmezler insan şaşırıyor.
Uluslararası ticaretin var olduğu, 100 bine yaklaşan nüfusuyla ilçemizin Cumhuriyet Alanı otopark gibi kullanılıyordu. Gerçi meydana yakın tüm araların giriş – çıkışları, kaldırımları, engelli rampaları ise hala sorunlu…
Gelelim işin Karacabey Belediye Başkanlığı kısmına!
3 ay önce kaldırım işgali şikayetlerine kayıtsız kalmayan yeni belediye yönetimi, zabıta birimi ve bizzat belediye başkan yardımcısıyla teftişe çıktı. O gün teftişe çıkan yönetim gördü ki kaldırım işgali sorunu büyümüş. Bu kaldırım işgalleri yüzünden çoluk çocuk ve tüm yetişkinlerin yol ortasından yürümek zorunda kaldığını, bebek arabalarının kaldırımları kullanamadığını, engelli vatandaşlarımızın araçların arasında kaybolduğunu gördü. Sonrasında bu işgalleri yapan işletmelere gerekli uyarıları yaptı ve çekildi.
Uzun zamandır aynı kaidelerle trafik yönetilmeye çalışılmakta. Her ne kadar ufak dokunuşlar yapılmaya çalışılsa da yoğunlaşan nüfus ve araç sayımızın artışı düzensizliğe yol açmakta. Artık Karacabey için kapsamlı bir trafik modeline ihtiyaç yok mu? Yayaların ve araçların belli bir düzen içerisinde hareket etmemesi karmaşıklığa neden olmakta. Bursa ve Bandırma Caddeleri gibi yoğun hatlar magandalık sebebiyle akmamakta. Fotoğraflardan da görmektesiniz merkez etrafında tüm yaya geçitleri dolu. Hafta içi veliler ve öğrenciler yoğun bir kalabalıkla yol ortalarından yürümek zorunda kalıyor. Araçla hangi aralardan girilir, hangi aralardan çıkılır tam bir karambol var. Yani sağlam bir temele dayanan trafik modeline ihtiyacımız yok mu?