Mustafa Arı
Afetler ekolojik dengenin bozulmasından mı oluyor? İnsanoğlu depreme engel olamaz. Ama deprem, sel, yangın gibi doğal afetler karşısında can ve mal kaybının en aza indirilmesi ancak gerekli tedbirleri alabilir. Aklını, bilgisini, tecrübesini kullanarak tedbirini alır. Takdir Allah’ındır, bizlere düşen ise önce tedbir almak, sonra Rabbimize tevekkül etmektir.
Ayet ve hadislere baktığımızda doğal afetlerin sebepleri şu şekilde algılanabilir.
1- Günahlardan Dolayı: Önceki kavimlerin Allah’a isyan etmeleri, peygamberlerine karşı çıkmaları, yeryüzünde büyüklenmeleri, gururlanmaları, haksızlık, ahlaksızlık, zulüm ve haktan ayrılmaları batıl ile iç içe olmaları nedeni ile nasıl helak olduklarını Allah Kur’an-ı Kerim’de bildirmektedir. “Allah (kün fe yekün) bir şeye ol dedi mi o hemen oluverir.” (Nahl Suresi: 40)
Müslüman kişi, dünyada her şeyin Allah’ın takdiri ile olduğunu bilmelidir. Nuh kavmi tufan ile Ad kavmi şiddetli rüzgar ile helak oldu. Semud kavmi de depremle helak olmuşlardır.
2- Uyarı ve ibret için: Sadece seller, depremler değil; diğer musibetler ve üzücü olaylar da ibret için olabilir.
3- İmtihan için: Ayette; “Biz sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma ile imtihan eder, deneriz. (Ey peygamber!) Sen sabırlı davrananları müjdele.” (Bakara Suresi: 155)
Varlık, bolluk, sıhhat gibi çeşitli imkanlarla imtihan olduğumuz gibi, çeşitli musibetler, üzücü olaylarla da imtihan olmaktayız. “Sabredenlere müjdeler olsun” buyrulmaktadır.
4- Keffaret için: Günahı örten, gideren şey demektir. Bazı hastalıklar günahlarımıza kefarettir. Bunu şu hadisten öğreniyoruz. “Müslüman’a fenalık, hastalık, keder, hüzün, eza, herhangi üzücü bir olay, sıkıntı oldu mu, hatta vücuduna bir diken batsa Allah bu musibetlerden birisi sebebiyle o Müslüman’ın suçlarını ve günahlarını örter, giderir. (Günahlarına keffaret olur)
Başka bir hadiste: “Müminin hali hayrete değer doğrusu; Zira her bir iş onun için hayırlıdır. Bu, müminden başka hiç kimsede yoktur. Kendisine varlık isabet ederse şükreder; bu onun için hayır olur. Darlık isabet ederse sabreder; bu da onun için hayır olur.”
Başımıza gelen afetler (seller, depremler) musibetler günahlardan dolayı da olabilir. Kendimize dikkat etmeliyiz. Bu afetlerden veya herhangi musibet ve üzücü olaylardan ibret almalı, İslam’a uygun olanı yapmalı, İslam’a aykırı olan şeylerden ise sakınmalıyız. Çünkü dünya ve ahirette huzur ve mutluluk İslam’a uygun yaşamakla mümkündür. Musibetler karşısında müminin sabrı, inancı daha da güçlenmelidir.
Şu ayetle yazımızı bitirelim. “İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu ki Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın; belki de (tuttukları kötü yoldan) dönerler. (Rum Suresi 41)
Güvenli bir hayat için afetlere karşı hazırlıklı olalım.
Analar beşik sallar bebekler uyusun diye / Allah yeryüzünü sallar insanlar uyansın diye!
Rabbimiz Ümmeti Muhammedi afetlerden korusun.