Bursa Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Teknik Üniversitesi işbirliğinde 1 – 7 Mart Deprem Haftası Muhtarlar Buluşması programında, deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalarda mahalle muhtarlarına düşen görevler anlatıldı.
Elazığ, Malatya ve son olarak da İran’da meydana gelip, Van’da da can kaybı ve yıkımlara yol açan depremler, deprem gerçeğini gündemden düşürmüyor. Deprem başta olmak üzere, doğal afetlere karşı toplumsal bir bilinç oluşturulması amacıyla, kamu kurum ve kuruluşlarının yanında sivil toplum kuruluşlarının da çalışmaları hız kesmiyor. Bursa Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Teknik Üniversitesi işbirliğinde 1 – 7 Mart Deprem Haftası etkinlikleri kapsamında Muhtarlar Buluşması programı düzenlendi.
Programın açılışında konuşan İl Afet Durum Vekili Mehmet Ali Gerdan, afet yönetiminin mahallede başladığını hatırlatarak, bu konuda mahalle muhtarlarına da önemli görevler düştüğünü belirtti. Bursa’da 17 ilçede de afet anında kullanılacak toplanma alanlarının belirlendiğini ifade eden Gerdan, bu alanların mahalle halkına anlatılması, alanların takibi veya toplanmaya müsait başka alanlar olması halinde bunlarında da AFAD’a bildirilmesinin muhtarların görevi olduğunu hatırlattı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Elazığ depreminde bizzat yerinde tanık olduğu bir gerçeği hatırlatarak, depremin değil kalitesiz yapılan binaların öldürdüğünü vurguladı. Elazığ’da yan yara duran iki binadan birinin yerle bir olduğunu, birinin ise sapa sağlam ayakta kaldığını dile getiren Başkan Aktaş, “Kış geldiğinde aracımızın ona göre bakımlarını yapıp, kış lastiklerimizi takıyoruz. Yine mevsime göre kıyafetimizden ayakkabılarımıza kadar her şeyin bakımını yapıyoruz. Lakin ömrümüzü geçirdiğimiz, çocuklarımızla, ailemizle, sevdiklerimizle yaşadığımız evlerle alakalı ise ‘30-40 yıllık evlerimizi devlet alsın, metrekareye metrekare versin hatta daha fazla versin’ yaklaşımı içinde çözümü hep başkalarında arıyoruz. Bu anlayış yüzünden kentsel dönüşümde sonuca gidemiyoruz. Hal böyle olunca 3-4 katlı binalar yerine 13-14 katlı binalar yapıyoruz. Sonunda da trafik problemi, sosyal donatı alanı ve yeşil alan yetersizliği ile yaşadığımız şehri kâbusa çeviriyoruz. Bu konuda mutlaka kendimizi revize etmeliyiz.” diye konuştu.
Elazığ ve Malatya depreminde tüm ülkenin seferberlik havasına girdiğini, Bursa olarak da depremin hemen ertesi günü bölgeye 3 Tır yardım malzemesi ve bir arama kurtarma ekibi sevk ettiklerini dile getiren Başkan Aktaş, “Ben 1999 depreminde belediye başkanı değildim. Gönüllü olarak deprem bölgesine gidip, çalıştım. O dönem maalesef ortada devlet yoktu. İmkanlar kısıtlıydı. Ülke 1 hafta 10 gün sonra kendime gelmeye başlamıştı. Ancak son yaşadığımız depremlerde hamdolsun anında 3 bakanla, tüm kurum ve kuruluşlarıyla devlet olay yerinde görev başındaydı. Deprem kuşağında bir ülkeyiz. Bursa olarak da riskli bir bölgedeyiz. Bu nedende deprem sırasında değil, daha deprem olmadan gerekli önlemleri almalıyız ve her an deprem olacakmış gibi Hazırlıklı olmalıyız.” dedi.
Vali Yakup Canbolat da, Bursa’nın en aktif deprem kuşaklarından birinin üzerinde olduğunu hatırlatarak, MTA verilerine göre Bursa’da aktif 7 fay hattı bulunduğunu söyledi. Doğal afetlerle mücadeleden sadece bir kurum veya bir makamın sorumlu olmadığını vurgulayan Canbolat, “Toplumun en alt biriminden en üst birimine kadar vatandaşların tamamı bu çalışmaların bir parçası olmalı. Afetle mücadelenin temelini, toplum tabanlı tüm önlemleri almak oluşturmalı. Bu bağlamda muhtarlar mahallelerini çok iyi bilmeli. Mahallesinin her köşesine hakim olmalı. Afet anında muhtarlar bizim gözümüz kulağımız olacak. Mahalle sakinlerinin, toplanma alanlarını bilmesini sağlamalısınız. Mahallenizdeki riskli grupları tespit etmelisiniz. Yine gönüllü ekipler oluşturmak için mahalle sakinlerini teşvik etmelisiniz. Başarı ancak, herkesin üzerine düşen görevi ciddiyetle yapmasıyla mümkün olacaktır.” diye konuştu.
Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Arif Karademir ise deprem dışındaki afetlerin çoğunun insan kaynaklı olduğunu, bilimsel gerçekler üzerinden şehirlerin inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Afet öncesi, afet sırasında ve sonrasında yapılacaklarla ilgili hem Bursa Teknik Üniversitesi hem de Uludağ Üniversitesi’nin her türlü çalışmayı yaptığını ve yapmaya devam edeceğini hatırlatan Karademir, elde edilen bilimsel verilerin yerel idareler tarafından sahiplenilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Toplantının açılış konuşmalarının ardından Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beyhan Bayhan da yapı güvenliği, konut alırken dikkat edilecek hususlar, deprem öncesi, deprem anında ve sonrasında yapılması gerekenleri içeren bir sunum yaptı.