Karacabey’de yaşayan ve sayıları binleri aşan Aleviler, ibadetlerini özgürce yapabilmek ve inançlarını yaşayabilmek adına ilçeye Cemevi yapılmasını istedi. Bu konuda önceki gün Kaymakamlığa dilekçeyle de başvuru yapan Alevi vatandaşlar, Karacabey’e Cemevi yapılması için başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, Bursa Valiliği’ne, Büyükşehir Belediyesi’ne ve Karacabeyli yöneticilere çağrıda bulundu.
Saadet Mahalle Muhtarı Hüseyin Üzer ile amcası ve ilçedeki Alevilerin kanaat önderlerinden olan Hüseyin Üzer öncülüğünde önceki gün İlçe Kaymakamlığı’na Karacabey’e Cemevi yapılması için dilekçeyle başvuruda bulunuldu. Bu konuda Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere, İçişleri Bakanlığı’ndan, Bursa Valiliği’nden, Büyükşehir ve Karacabey Belediyesi’nden ve Karacabeyli yöneticilerden destek isteyen Aleviler, ibadetlerini özgürce yaparak inançlarını yaşamak istediklerini söyledi.
Karacabey’de hatırı sayılır bir Alevi olduğunu vurgulayan kanaat önderlerinden Hüseyin Üzer, “Maalesef bu zamana değin biz Aleviler hep yanlış anlaşıldık, dışlandık. Oysa ki Allah’ımız aynı, peygamberimiz aynı, kitabımız aynıdır. Allah’a giden yolda inanç önemlidir. Ve her ne olursa olsun inançlara herkesin saygı duyması, anlamaya çalışması, kısacası ön yargıda bulunmaması gerekir. Bizler sevgi üstüne kurulu bir yaşam için mücadele ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki sevginin yenemeyeceği hiçbir güç yoktur. O nedenle birbirimize ve inançlarımıza karşı hoşgörülü, anlayışlı, sevgi dolu olmalıyız. Bu düşünceden hareketle Karacabey’e Cemevi yapılmasını istiyoruz. Bunun için ilçemizde uygun bir yere ve herkesin gelebileceği bir Cemevi’ne ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
Biliyoruz Karacabey’de hatırı sayılır bir Alevi topluluğu var. Hatta bu sayının binleri aştığını söyleyebilirim. Aleviler yalnızca Saadet ve Hamidiye Mahalleleri’nde değil, ilçemizin hemen hemen her mahallesinde varlar. Sadece bazıları ya korktuğundan, ya çekindiğinden ya da işlerinin bozulmasından yana endişe duymasından dolayı Alevi olduğunu gizliyor. Ancak artık bu gizlenmeye gerek yok. Herkes inançlarını ve ibadetlerini özgürce yaşamalı, devletimiz de buna göre hizmetler sunmalıdır.” diye konuştu.
Öte yandan Alevilerin tuttuğu Muharrem Orucu’nun ilk günü Ankara’nın Mamak ilçesinde bulunan Şah-ı Merdan Kültür Evleri ve Yaşatma Derneği ile Ana Fatma Cemevi’ne, Çankaya ilçesinde ise Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Merkezi’ne yapılan saldırıları da kınayan Hüseyin Üzer, “Canlarımıza, Cemevlerimize ve kurumlarımıza saldıranlar, bu saldırıları planlayıp yönetenler bilsinler ki; bizi demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesinden koparamayacaklar. Çünkü biz, baskıya zorbalığa ve her türlü şiddet politikalarına boyun eğmeyiz. Savaş çığırtkanlığına ve her türlü çatışma diline karşı barışın ve kardeşliğin saflarında yer alıyoruz.” dedi.