Bursa Uludağ Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği’nden Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, Bursa ve çevre ilçelerde hissedilen, 04 Aralık 2023 tarihinde yerel saat ile 10.42:20’de Gemlik körfezi içerisinde ve Mudanya ilçesinin yaklaşık 4.73 km açığında, yaklaşık 9 km derinlikte gerçekleşen 5.1 şiddetindeki depremle ilgili akademik bir açıklama yaptı. Kamuoyuna önemli bilgiler paylaşan Şenkaya, “Hem tarihsel kayıtlarda karşılaşılan depremler, hem de ülkemizdeki aletsel dönemin başlangıcı olarak varsayılan 1900 yıllından bu yana kaydedilen sismik olaylar göz önüne alındığında, Bursa ve yakın çevresi için büyük-yıkıcı bir depremin yeniden oluş periyodunun yaklaşık 45-60 yıl olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, deprem dirençli kentleşme çalışmalarının arttırılması, var olan çalışmaların hızlandırılması önemlidir.” ifadesinde bulundu.
Bursa ve çevresinin büyük bir sismik tehlike altında olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, bilimsel veriler ışığında şu önemli bilgileri kamuoyuyla paylaştı: “Bursa ili ve çevresinde hissedilen deprem, 04 Aralık 2023 tarihinde yerel saat ile 10:42:20’ de Gemlik körfezi içerisinde Mudanya ilçemizin yaklaşık 4.73 km açığında, yaklaşık 9 km derinlikte gerçekleşmiş olup, aletsel büyüklüğü 5.1 (Mw) olarak belirlenmiştir.
Deprem, merkezinden yaklaşık 220 km’lik bir alan içerisinde hissedilmiştir. İvme değerlerine bakıldığında Mudanya ilçemizin 0.12 g ile en yüksek ivmeli sarsıntılara maruz kaldığı görülürken, en büyük ivme değerleri Nilüfer ve çevresi için 0.027g, Ertuğrulgazi ve çevresi için ise 0.007g’dir. Depremi hisseden vatandaşlarımızın, maruz kaldıkları sarsıntıyı karşılaştırmaları adına 06 Şubat 2023 depremlerindeki sarsıntılarla basit bir karşılaştırma yapılabilir. Vatandaşlarımızın Mudanya’da maruz kaldığı sarsıntıların ivmesi, 06 Şubat 2023 depremlerinden yaklaşık 6.5 kat daha düşükken, bu değer Nilüfer ilçemizde hissedilen sarsıntı için ise yaklaşık 20 kattır.
Gemlik körfezi depremi (ana şok) yaklaşık 30 saniye sürmüş olup, en büyük ivmeli sarsıntılar bu sürenin ilk 5 saniyesinde hissedilmiştir. Ana şokun ardından, aletsel büyüklükleri değişkenlik gösteren fazla sayıda artçı şok gözlenmiş olup, bunların en büyüğü yerel saat 11:18:52’de aletsel büyüklüğü 3.8 (Mw) olarak belirlenen artçı depremdir. Bununla beraber, ana şok öncesi saat 10:37:46’ da aletsel büyüklüğü 3.1 (Mw) olan, ana şok konumunun yaklaşık 5 km kuzeybatısında öncü olarak nitelendirilebilecek bir sismik olay göze çarpmaktadır. Bu olay öncü olabileceği gibi, körfez içerisindeki olağan sismik aktivitelerinden biri de olabilir.
Birleşik Devletler Jeolojik Araştırma Merkezi’nin (USGS), depremi hisseden vatandaşlardan aldığı çevrimiçi geri bildirimler ile hazırladığı şiddet haritasında, depremin en şiddetli olarak Mudanya ilçemizde hissedildiği, ilimizin güneyine gidildikçe şiddetin göreceli olarak azaldığı görülmektedir.
Gemlik körfezi ve çevresinin geçmiş senelerdeki sismisitesine bakıldığında, bölgenin büyüklükleri 3.0 ile 5.2 arasında değişen depremler ürettiği görülmektedir. Dolayısıyla, 04 Aralık 2023 Gemlik Körfezi depreminin olağan bir sismik aktivite olduğu söylenebilir. Bununla beraber, tarihsel kayıtlarda 985 yılında meydana geldiği belirtilen ve IX şiddetinde hissedildiği kaydedilen deprem, ilimizi etkileyecek yıkıcı depremler açısından göz ardı edilmemelidir. Hem tarihsel kayıtlarda karşılaşılan depremler, hem de ülkemizdeki aletsel dönemin başlangıcı olarak varsayılan 1900 yıllından bu yana kaydedilen sismik olaylar göz önüne alındığında, Bursa ve yakın çevresi için büyük-yıkıcı bir depremin yeniden oluş periyodunun yaklaşık 45-60 yıl olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, deprem dirençli kentleşme çalışmalarının arttırılması, var olan çalışmaların hızlandırılması önemlidir.
Bununla beraber, ilimizin yoğun nüfuslu alanlarının yer bilimsel özellikleri ve ilimiz çevresinde yıkıcı depremler oluşturabilecek fay sistemlerinin varlığı, ilimizin büyük bir sismik tehlike altında olduğunu göstermektedir. Ayrıca kapsamlı jeofizik ve jeolojik veriler ışığında yapılan son bilimsel çalışmalar, Bursa Ovası’nı yaklaşık doğu-batı yönünde boydan boya kesen yeni bir fayın varlığını da göstermektedir. Bu amaçla üniversitemizin hem ulusal-uluslararası ikili iş birliği çalışmaları sürdürdüğünü hem de doğrudan ilimiz özelinde yapılacak deprem araştırmaları projelendirdiğini ve yakın zamanda olumlu gelişmelerindeğerli kamuoyuyla paylaşılacağını belirtmek isteriz.”