Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, gerçekleştirdiği basın açıklamasında gündemi değerlendirdi. Son günlerde gelen şehit haberlerinin kendilerini derinden yaraladığını belirterek sözlerine başlayan Koçak, “Cenab-ı Hakk’tan şehit olan genç yavrularımıza en büyük makamı ihsan etmesini, ailelerine ise başsağlığı temennisinde bulunuyoruz. Umut ediyoruz ki, bu şehit haberleri bir yerden sonra biter.” ifadelerini kullandı.
Gündemin ilk sırasında yer alan Suriye ile ilgili Milli Görüş’ün yıllardır uyarılarda bulunduğuna dikkat çeken Koçak, “Ancak daha yeni şimdi anladılar. Erbakan Hoca’nın söylediklerinde ne kadar haklı olduğunu bugün herkes söylüyor. Ancak haklılığı kabul etmekle kalmak, hiçbir şeye fayda sağlamaz. Atılacak politikalar da buna uygun olmalıdır. BOP’u anlamadan bugün yaşanan hadiseleri anlamak mümkün değildir. Ancak iktidar, bölgeyi tarumar etmek isteyen güçlere yardım ederek işe başladı.” dedi.
İktidarların hatalar yapabileceğini ancak önemli olanın bu hatalardan ders çıkarmak olduğunu ifade eden Koçak, “Ancak eğer Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar geriye dönüp yaptıkları hatalara bakmaz ve hatta bunları hata olarak görmezler ise buradan ülkeye fayda çıkmaz. Bu nedenle tekrar tekrar söylüyoruz ki Suriye sahada kazanılamaz. Suriye üzerinde plan yapan küresel güçler, eğer planları bozulursa sahaya çıkabilirler. Bunun önüne geçmek için ise bir araya gelmekten başka bir çözüm yok. Biz bir araya gelmez isek, bizi birbirimize kırdırmak isteyenler aramızı daha da açar.” değerlendirmesinde bulundu.
Milli Görüş lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın, “Suriye’den sonra hedef Türkiye’dir” sözü ile Siyonizm’in Türkiye ve İran’ı karşı karşıya getirmek isteme hedefine dikkat çekildiğini dile getiren Koçak, “Şu anda birçok platformda Türkiye, başta İran olmak üzere Müslüman ülkeler ile çatışmaya itilmeye çalışılıyor. Biz yarım asırdır bölgemizde kirli plan yapanların hesaplarına dikkat çekiyor ve bunlara karşı engel olmaya çalışıyoruz. Bu coğrafyada aklıselim ve diyalog ile çözülemeyecek bir mesele yoktur. Ancak diyalog yerine silahlı çatışmayı tercih edersek bundan sadece dış güçler faydalanır. Bu toprakları parçalayıp yeni devletler kurmak isteyenleri iyi anlamamız gerekir. Hepimiz tehdit altındayız. Bundan faydalanan sadece İsrail’dir.” diye konuştu.
Saadet Partisi olarak İdlib’de çatışmaların önüne geçilmesi için tekliflerinin de olduğunu belirten Koçak, partilerinin çözüm tekliflerini şöyle ifade etti: “Türkiye, İran, Suriye ve hatta Rusya’nın da dahil olduğu bir güvenli bölge İdlib’de oluşturulabilir ve buradaki insanların hayatları temin altına alınmalıdır. Sonra o bölgenin silahsızlandırılması ile ilgili bir çalışma yürütülmelidir. Bunun dışındaki tüm yaklaşımlar çözümsüzlüğü büyütür.”
Açıklamalarına kapıların açılması ile Yunanistan sınırına dayanan göçmenler ile devam eden SP İlçe Başkanı Koçak, iktidarın göçmenleri bir misilleme unsuru olarak kullanılmasını doğru bulmadıklarını kaydetti. Mültecilerin büyük sorumluluk olduğunun farkında olduklarını belirten Başkan Koçak, “Ancak mağdur ve mazlum insanları belli bir maksat için kullanmanın çirkin bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz. Zaten yardıma muhtaç olan bu insanlara bir de bizim bir tekme vurmamızı doğru bulmuyoruz. Suriyelilere yönelik son zamanlarda tepkiler arttı. Bu konuda da herkesi daha duyarlı ve sağduyulu olmaya davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının sonunda iktidar ve muhalefet arasında yapılan ‘Şehitler Tepesi’ polemiği ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Zeynel Abidin Koçak, şunları kaydetti: “Şehitlik önemli bir makam. Ancak son zamanlarda şehitlik gündemimizde bu itibar ile değil, siyasi bir malzeme olarak kullanılıyor. Şehitlik bizim için kutsaldır. Ama biz birisi şehit olduğu zaman davul zurna şenlik yapmayız. Biz cepheye asker gönderirken onların şehit olma ihtimalini biliriz, ancak biz onların cepheden sağ salim gelmesi için dua ederiz. Ancak biri bunu böyle söylediği zaman ‘hain’ olarak nitelendiriliyor. Elbette bu memlekette farklı yaklaşımlar olacak, ancak bundan dolayı birini hain ilan etmeye kimsenin hakkı yoktur. Üzerimizde oyun oynayan mihraklar bizi ayırt etmiyorlar. Hepimizi emellerine ulaşmak noktasında toptan düşman olarak görüyorlar.”