Ahmet Aygün Ata
“Cemaat ve tarikatlar Batı emperyalizminin Anadolu’daki karakollarıdır.” (Mareşal Fevzi Çakmak)
Sömürgeciliğin bir ülkeyi işgal etmek ya da kısmen ele geçirmek, ya da dilediği gibi at koşturur duruma gelmesi için kullandığı en büyük etkenlerden biri dindir.
Ülkenin egemen dininin üzerinden bid’atı sokarak, din gereklerini yozlaştırarak yaparlar bunu. Soslu ve süslü söylem ise, “İnançlara Özgürlük.”
İngiltere tarafından korunup kollanan, uçak gemimiz görevi gören Kıbrıs’ta ki Şeyh Kıbrısi adlı soytarıya bakın nerede yaşıyor? Almanya tarafından korunup kollanan Osmanlı İmparatorluğu’nu Birinci Dünya Savaşı’na sokmak için kullandıkları Nakşibendi tarikatının tekkelerinde Alman istihbarat subaylarını görebilirsiniz. Ve şimdi o soytarıların bir bölümünün kaçıp Almanya’da bulunduklarını görürsünüz.
ABD tarafından var edilen, terör örgütü durumuna getirilen, korunup kollanan Nurculuğun bir uzantısını görmek isterseniz Fetö’ye bakın. Yahut Musul ve Kerkük üzerine askeri harekât beklenirken İngilizlerle (hoş Ruslarla da) işbirliği yapan ve Türk askerinin Muş, Elazığ, Diyarbakır dağlarında katledilmesine neden olan ‘Nursuz’ Sait’i Nursi’ye bakın.
Yahudi gizli servisi Mossad Türkiye Cumhuriyeti’nde var edilen soysuz cemaat ve tarikatlarda adamlarının olduğunu kabul etmiştir. ABD, daha Osmanlı İmparatorluğu zamanında misyonerlik faaliyetleri ile Anadolu’da onlarca okul ve hastane açtığında hasta kayıtlarına hastanın hangi cemaat ya da tarikatın mensubu olduklarını yazarlardı. Mustafa Kemal Atatürk bu okul ve hastaneleri kapattığında ilk önce hoplayan bu soysuz cemaat ve tarikatlardı. Hâlâ da Mustafa Kemal Atatürk’ü duyup, gördükçe hopluyorlar ya.
Örneğin, Bursa’mızda bulunan Amerikan Koleji’nde misyonerler aracılığıyla Hıristiyan yapılan genç kızlarımızı yeniden İslamiyet’e döndüren çalışmalar yaptırdı. Okulu da kapattı. Bakınız bu soysuz cemaat ve tarikatlarla ülkemizin ve dinimizin başına neler örülüyor?
Son 25 yılda misyonerlik faaliyetleri 100 katına çıktı. Son 25 yılda apartmanların zemin katları Hıristiyan dinine çağrı merkezleri oldu. Son 25 yılda misyonerlik faaliyetleri özellikle Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde arttı.
“Örtünme inancı ve özgürlüğü” adı altında diğer dinlerin ya da dini inançların giyimi,“İslam” kabul edildi. Örnek mi? İngiltere’nin 1700’lü yıllarda Afrika’daki sömürgeleri için ürettikleri fes gün oldu geldi Osmanlı İmparatorluğu’nda dinsel başlık oldu. Bir padişah dinsel başlık diye ferman yayınladı, diğer padişah gavur başlığı ilan etti. Püsküllü bir soysuzu alim ilan ettiler!
Hıristiyan dünya yıkanma ve banyo gibi gelenek ve görenekleri olmadığı zamanlarda bugün türban denilip,‘takılmasına özgürlük ve ne yazık ki Müslüman örtüsü’ denilen örtüyü bitler sıçramasın diye kullanmaya başladı. Daha sonra bu manastırdaki rahibeler arasında devamlılık kazandı. Tuhaf bir rastlantıdır ki, radikal Yahudilerde türbanı kullanırlar. Ve yine tuhaftır ki, radikal Yahudiler evlerinin pencerelerini cam olmadan önce kara bir örtü ile örter, kadınları dışarı çıkarmaz, camdan baktırmazdı. Oysaki dinimizin gerçek aydınları örtünme ile ilgili kesin bir karara varamamışlardır. Daha da önemlisi İslam dininin bir örtünme biçimi, rengi yoktur. Hiç olmamıştır da. Yalnızca imamet eden kişi görülebilsin, takip edilebilsin diye başına beyaz bir bez sarmıştır, o kadar!
Son 25 yılda örtünme biçimi ile tarikat ve cemaatler en Müslüman kendilerinin olduğunu görsel olarak sunmaya başladılar. Ne garip resim (rengarenk), günah, haram ama baş örtmek için pembe, siyah, yeşil renk tapıcılığı Müslümanlık!
Son 25 yılda Türkiye Cumhuriyeti’nde gençlerimizin oldukça büyük bölümü Deizme kaydı. Deizm; “Tanrının varlığını kabul edip dinlere inanmamaktır.”
Son 25 yılda, bu soysuz cemaat ve tarikat yurtlarında tecavüze uğrayan, tacize uğrayan, intihar eden çok küçük yaşlarda çocuklarımız var.
El Hak, savunucuları var! “Bir kereden bir şey olmaz” diyeni var! “Bademlemek haktır” diyeni de var! Son 25 yılda Dar’ül Mal ya da Beyt’ül Mal diyerek Türkiye Cumhuriyeti’nin hazinesini soyanlar, soydurtanlar var. Alkış yapanlar var. Bu soysuzlukları yapanlar hazineyi soyanlar aldıklarını ne için harcıyor? Mensup olanlara mı dağıtıyor? Yooooo…
Kendilerine, yakınlarına villa yapıyor. İnanılmaz korumalı çiftlikler kuruyor. Gavur icadı dedikleri arabaları ise Rand Rover ve kurşun geçirmez! Kimden korkuyorsun Ya İblis! Mensuplarından mı? Kendinize aksırıncaya, tıksırıncaya kadar yemek için kurduğunuz sofralara el koyacak diye bulgura makarnaya muhtaç ettiğiniz müritlerinizden mi korkuyorsunuz?
Taaaa Osmanlı’dan, Selçuklu’dan bu yana bu soysuz cemaat ve tarikatlar hep iç güvenliğin tehlikesi, hem hazinelerin ortağı, hem de dönemin emperyalist ülkelerin kullandığı piyonları olmuştur. Çok partili yaşama geçince de, hatta daha öncesinde cemaat ve tarikatlara siyasi partilerde eklenmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, “Tekke ve zaviyeleri Osmanlı ve Selçukluyu dağıttığı içinde kapattım” deyişini anlayın. Bu dini kullanan siyasi partilerin kullandığı bir söylem var; Siyonizm. Yani Yahudiliğin dünyaya yayılacağını, egemen olacağını iddia eden düşünceye karşıtlar! Öyle mi acaba?
Örneğin, İsrail ile ağır sanayi anlaşması yapan kimdir? Örneğin, hangi Cumhuriyet Hükümeti olan ama İsrail ile en çok anlaşma yapan kimdir? Örneğin, küreciği İsrail istihbaratının emrine veren kimdir? Örneğin, Konya’daki Türk fabrikasından gaz verip İsrail’in o gazdan saldırı silahı yapmasını ve Filistinlilere atılmasına neden olan kimdir? Örneğin, ülkenin temel unsuru Türk ulusuna dini alet ederek düşman olan, Anayasa’dan çıkarmaya çalışan kimdir? Örneğin, “Mustafa Kemal Atatürk’ün resimlerini kamuya ait yerlerden kaldırın” diyen sömürgeci AB’ye “tamam” diyen kimdir?
Türk ulusu 15 bin yıldır dünya üzerinde, İslamiyet 1500 yıla yakın. Ve İslamiyet’e en çok hizmet etmiş Türklerken, yedi kıtaya yaymışken Arapçı olmak, İsrailiyat’ı İslam diye yaşamak/anlatmak neyin nesidir?
Bu net olarak sömürgecilik piyonluğunun sesidir…!
İslamiyet diyerek İsrailiyat ile birer sapkınlık, ihanet, hırsızlık, vatan hainliği oluşumuna dönüşen cemaat ve tarikatlara destek vermek, müridi olmak neyin nesidir?
Sömürgecilik piyonluğunun sesidir…!
Başka ulusların giyim kuşamını, gelenek ve göreneklerini din diye yaşayıp yaşadığı ülkeye, mensubu olduğu millete düşmanlık neyin nesidir?
Sömürgecilik piyonluğunun sesidir!
Türk ulusunun genleriyle oynamayın! Çünkü; Türk ulusunun en büyük özelliği Türk ulusu oluşudur! Varlığım Türk varlığına armağan olsun! Ne Mutlu Türk’üm Diyene!