Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halil Kaya, son günlerde artan mantar zehirlenmelerine karşı uyarılarda bulundu. Mantar zehirlenmelerinin tüm zehirlenmeler arasında acil servise başvurularda yüzde 10’luk bir oranı oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kaya, “Bu başvuruların yüzde 70 kadarı 6 yaşın altındadır. Mantar zehirlenmeleri, çok basit şikâyetten karaciğer yetmezliği ve karaciğer nakli gibi çok dramatik sonuçlara kadar gidebilen ciddi klinik tablolar meydana getirebilmektedir. Ayrıca böbrek yetmezliği şeklinde ciddi sonuçlara yol açabilmektedir.” şeklinde konuştu.
Halk arasında ‘Yıllardır biz bu mantarı tüketiyoruz, hiçbirimize bir şey olmuyor’ gibi bir yaklaşımın olmasının sakıncalı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kaya, “Bunun dışında ‘Biz mantarı ısıttık, pişirdik, dondurduk bunun zehirliliği kalkmıştır gibi bir durum doğru değildir. Çünkü bunlar ısıya dayanıklıdır. Bu yüzden dolayı da toksinin etkisi ortadan kalkmamaktadır buna da özellikle dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca mantarın tipini, şeklini ne kadar iyi biliyorum desek de bu zehirlidir ya da bu zehirsizdir gibi bir değerlendirmemiz yok. Mantarların çoğu iyi huylu, sadece basit bulantı ve ishallerle geçiştirilebilecek sorunlara yol açtığı gibi amanita grubu dediğimiz mantar grubunda karaciğer yetmezliği özellikle karaciğer naklini gerektirecek düzeyde soruna yol açabilir.” dedi.
6 saatten sonraki belirtiler daha önemli
Bir kişi mantar yediği zaman şikâyetlerin erken veya geç başlaması çok önemli diyerek altını çizen Kaya, “Çünkü ilk 2 saat içerisinde başlayan mantar zehirlenmeleri ile ilgili başlayan klinik tablolar nispeten daha iyi seyirlidir. 6 saatten sonra eğer kişide belirtiler ortaya çıkmaya başlıyorsa bu tür zehirlenmeler mantar zehirlenmesi açısından daha çok önem arz etmektedir. Buna da özelikle vatandaşlarımızın toplumumuzun dikkat etmesi gerekmektedir.” diye konuştu.
Mantar zehirlenmesi nedeniyle özelikle bulantı, kusma ve ishal şikâyetleri olan kişilerin mümkün olan en kısa sürede acil servislere başvurup uygun şekilde sıvı ve elektrolit tedavisi alması gerektiğini vurgulayan Kaya, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İlaveten aktif kömür uygulaması yapılması, bulantı ve kusmayı giderme amacıyla ilaç uygulaması gerekmektedir. Bu kişilerin özellikle sıvı elektrolit uygulamasına bağlı olarak böbrek yetmezliği gelişimi gibi bir ihtimalde bulunduğu için bu tedaviyi ihmal etmemeleri mümkün olan en kısa sürede acil servise başvurmaları yerinde olacaktır.”