CHP İlçe Başkanı Avil: “Pazaryeri, Sayın Belediye Başkanı’nın emrindeki memura boşa vakit harcatarak gerçekleri yansıtmayan bir video hazırlatıp, sosyal medyada yayınlatacağı ve yanıltıcı iddialarıyla bilbordlara çıkartacağı kadar basit bir konu değildir. Milletin kaynaklarını bu şekilde kullanmasını doğru bulmuyoruz. Bu konuyla ilgili ne bizim, ne Karacabeylilerin, ne de pazarcı esnafımızın söyleyecekleri henüz bitmemiştir.”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, geçtiğimiz Pazartesi günü beraberinde Karacabey İlçe Başkanı Gönül Avil, ilçe yönetim kurulu üyeleri, belediye meclis üyeleri ve kadın kollarıyla birlikte ilk olarak Pazarcılar ve Manavlar Odası Başkanlığı’nı, ardından da pazaryeri esnafını ziyaret etti. CHP heyeti gerçekleşen ziyaretlerde son günlerde ilçe gündeminde önemli yer tutan, “pazaryerinin yıkılması” konusunda bilgi alışverişinde bulundu.
‘Pazaryeri’ izlenimlerini ilçe kamuoyuyla paylaşan CHP İlçe Başkanı Gönül Avil, dikkat çeken şu açıklamayı yaptı: “İlk olarak öne çıkan konu, Belediye Başkanı Ali Özkan’ın 2019 seçim propagandası sırasında pazaryeri ile ilgili açıkladığı projeyi pazarcı esnafımızdan gelen tepkiler üzerine geri çektiğini duyurmuş olmasıydı. Hatta bu konuda seçim öncesi Pazarcılar Odası’na, “projeden vazgeçtiğine dair üyelere mesaj çekilmesini istediği” bilgisi tarafımıza iletildi. Bu hususta Sayın Belediye Başkanı’nın kamuoyuna mutlaka açıklama yapması gerektiğini düşünüyoruz.
Pazarcılar Odası ve pazarcı esnafımız özellikle ağır pandemi şartlarında çok zorlandıklarını, normalleşme sürecine geçilmeye çalışılan şu günlerde pazaryerinin yıkılmaya çalışılmasını manidar bulduklarını dile getirmişlerdir. 10-12 yıl önce kendilerinin katılım payları ödeyerek yapılan, henüz daha boyaları bile yıpranmamış olan pazaryerinin çatısı akan bazı yerlerinin bakımıyla daha uzun yıllar kullanılabileceği en çok duyduklarımız arasındaydı. Birçok esnaf, olası bir doğal afet durumunda burasının toplanma yeri olacağını, Karacabey’in birçok sorunu varken neden pazaryerinin tekrar gündeme taşındığına bir anlam veremedikleri görüşünü ortaya koymuşlar ve neredeyse tamamının imza toplayarak pazaryerinin yıkılmasını istemediklerini söylemişlerdir. Çoğu pazarcı esnafımız bu işin babadan çocuğuna geçerek sürdürüldüğünü, meslekleriyle aralarında gönül bağı oluştuğunu, pazaryerinin bu haliyle tüm Karacabeylilerin sosyal bir alanı haline geldiğini, bir yıkım ve yeniden yapım çalışmasının 4-5 yıla yayılacağını, pazar alanının planlanan dükkanlar sebebiyle oldukça daralacağını, kaldı ki yenisi yapılsa bile kendilerinin dönüş garantisi olmadığından tedirgin olduklarını belirtmişlerdir.
Biz gelelim pazaryeri konusunun nasıl bir süreç yaşanarak bu güne geldiğine: Karacabey’e bağlı Hürriyet Mahallemizin (Köyümüzün) 2018 yılı Şubat ayı Belediye Meclis oturumunda AKP ve MHP’li üyelerin kabul, CHP ve İYİ Partili üyelerin ret oylarıyla yaklaşık 1.500 (bin beş yüz) dönüm yerinin satış kararı alınmıştır. Sonraki günlerde bahsi geçen bu yerlerde ifraz işlemi yapılarak yeni parseller oluştuğundan, 2021 Nisan ayı Karacabey Belediye Meclis oturumunda tekrar gündeme gelerek; 667 dönümlük otlakiye vasıflı yerlerin AKP ve MHP’li üyelerin kabul, CHP, İYİ Parti ve DP’li üyelerin ret oylarıyla tekrar satış kararı alınmıştır.
Bahsedilen bu yerler 2014 yılında yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile birçok köyümüzde olduğu gibi köy tüzel kişiliğinden alınıp, Belediyemizin tasarrufuna bırakılan yerlerdir. Ancak buraların ayırıcı bir özelliği vardır. Bu yerler 1952 yılında Bulgaristan’dan göç eden soydaşlarımız tarafından bedelini Ziraat Bankası’ndan çektikleri krediyle, Haydar Çiftliği olarak bilinen o zamanki mülk sahibi Kemal Çayıroğlu’na ödenerek satın alınan yerlerdir. Geldikleri yıllarda 11.800 dönüm yer satın alan soydaşlarımız bu yerlerin 6.000 dönümünü 201 aile aralarında paylaşmışlar ve 5.800 dönüm yeri de otlakiye olarak ortak kullanımlarına tahsis etmişlerdir. O yılların zorlu şartlarında hayvan damlarında yatıp kalkan bu insanlar, yaşlı ve çocuk 36 kişiyi de kayıp vermişlerdir. Bu gün bahsi geçen bu yerlerin satılmasına rıza göstermemekte ve dava açarak haklarını sonuna kadar arayacaklarını beyan etmektedirler. Biz az önce bu bahsettiklerimizi Belediye Meclisinde anlattığımızda Sayın Belediye Başkanı, “Allah nasip ederse o düşündüğümüz projeyi gerçekleştirirsek (pazaryeri projesini kastederek) adına da Hürriyet Pazaryeri deriz. Bu şekilde o arkadaşların hissiyatına tercüman oluruz” şeklinde görüş beyan etmiştir. Bu şekilde Hürriyetliler’in parasını ödeyerek satın aldıkları yerlerden geleceği düşünülen kaynak ile Karacabey Pazaryeri’nde yapılması düşünülen çok katlı binaya finansman sağlama düşünceleri ortaya çıkmıştır.
Yine Mayıs ayı Belediye Meclis oturumunda söz alarak, “şehirler meydanlarıyla anılır” demiş ve pazaryerinde yerin altına doğru yapılacak otopark katlarına karşı olmadığımızı, ama yukarıya doğru betonlaştırmanın da gelecek nesillere iyi bir miras olmayacağını dile getirdik. Hükümet Konağı’nın arkasına yapılmış olan 15 Temmuz Meydanı’nın yerden 1 kat yüksekte olması nedeniyle meydan olarak kullanılamadığını ve özelliğini yitirdiğini dile getirdik. Sayın Belediye Başkanı da meydan konusundaki bu görüşümüze katıldığını, ancak bu anlamda Karacabey’de uygun bir yer olmadığını beyan etmiştir. Anlaşılamayan nokta ise, artık şehrimizin orta yerinde kalmış olan 12.000 m2’lik pazar alanımız varken nasıl meydana uygun bir yer olmayışıdır!
Haziran ayı Belediye Meclis oturumu yapıldığında ise ilçemizde bulunan mevcut Pazaryeri alanının statüsü AKP, MHP ve DP’li üyelerin evet; CHP ve İYİ Partili üyelerin ret oylarıyla, “pazar alanı”ndan çıkartılıp, “ticaret alanı”na çevrilmiş ve 15,5 mt. yükseklik öngörülmüştür. Yine bu toplantıda söz alarak Sayın Belediye Başkanı’nın mevcut Belediye Binası’nın bulunduğu adada bir takım rekreasyon düşünceleri olduğunu, ancak bu adadan çıkmış olan özel mülkiyetlerin bu düşüncesini engellediğini beyan ettik. Yine aynı şekilde eski Balık Pazarı olarak bilinen Hâl Dükkanları’nın da Belediyemizin mülkiyetindeyken 1974 yılında satışa çıkarıldığını, mülkiyeti Belediyemizde olsaydı belki bu düşüncesini o adada gerçekleştirebileceğini dile getirdik. Bu düşüncelerden hareketle pazaryerinde yapılması planlanan dükkanların da ileriki tarihlerde satılırsa mülkiyeti şu anda tüm Karacabey halkının olan bu alanın yavaş yavaş elden gideceği endişelerimizi de beyan ettik.
Yine Sayın Belediye Başkanı’nın dile getirmiş olduğu, “bu projeyi belki kendilerinin, belki kendilerinden sonra gelecek olan yönetimin bitireceği” söylemi de sürecin nasıl uzayacağı konusunda haklı endişeleri ortaya çıkarmıştır. Ayrıca yine buradan bahsederken telaffuz etmiş olduğu, “Mini AVM” kavramı, aklımıza şehir içinde zaten bu zorlu şartlarda mücadele eden küçük esnafımızın karşısına yeni rakiplerin mi davet edileceği sorusunu getirmiştir. Biz AVM tarzı yerlerin şehrin orta yerinde değil, dışında olması gerektiğine inanıyoruz.
Pazaryeri, Sayın Belediye Başkanı’nın emrindeki memura boşa vakit harcatarak gerçekleri yansıtmayan bir video hazırlatıp, sosyal medyada yayınlatacağı ve yanıltıcı iddialarıyla bilbordlara çıkartacağı kadar basit bir konu değildir. Milletin kaynaklarını bu şekilde kullanmasını doğru bulmuyoruz. Bu konuyla ilgili ne bizim, ne Karacabeylilerin, ne de pazarcı esnafımızın söyleyecekleri henüz bitmemiştir.”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise, “Karacabey’de pazarcı esnafımızın sorunlarını dinledik. Maalesef bir dokunduk bin ah işittik. İlçe Başkanımız Sayın Gönül Avil ve İlçe Örgütü yöneticisi arkadaşlarımızla birlikte halk pazarında hem esnafımızın ve alışveriş yapan vatandaşlarımızın sesine kulak verdik. Alım gücü düşen vatandaş alışverişten uzak dururken, pazar esnafı da emeklerinin karşılığını alamamaktan şikayetçi.” ifadesini kullandı.