Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, son yıllarda özellikle de pandemi ile birlikte önemi bir kez daha öne çıkan koruyucu sağlık hizmetlerinin değerini vurgulamak ve yürütülen çalışmaları daha görünür kılmak amacıyla her yıl 3-9 Eylül tarihleri arasında kutlanan Halk Sağlığı Haftası kapsamında açıklamalarda bulundu.
Halk Sağlığı Haftası’nın bu yılki temasının ‘Afet ve Olağandışı Durumlarda Çevre Sağlığı Hizmetleri’ olarak belirlendiğini belirten Dr. Yavuzyılmaz, afetlerde toplum sağlığını etkileyebilecek zararlı etkenlerin belirlenmesi, çevresel koşulların kontrol altına alınarak, başta salgınlar olmak üzere, pek çok sağlık risklerinin ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çekti.
Afetlerde ve diğer dönemlerde verilen çevre sağlığı hizmetleri arasında nitel fark olmadığına dikkat çeken Dr. Yavuzyılmaz, “Ancak; afetlerden sonra, fiziki ve sosyal çevrede var olan ekolojik denge bozulabilmekte, nüfus kitleler halinde yer değiştirebilmekte, çevre ve sağlık bakım hizmetleri alt yapısı hasar görerek bu hizmetler kesintiye uğrayabilmekte, çevrede özel birtakım kirlenmeler oluşabilmekte ve tüm bunlar toplum yaşamını riske edebilmektedir. İklim değişikliğine bağlı olarak doğal afet sayısındaki artışlar, birçok çalışma tarafından ortaya konmuş bir gerçektir. Özellikle iklim değişikliğinden dolayı daha da kötüleşen, sıklığı ve şiddeti artan afetler, neden oldukları can kayıplarının yanında ekonomik, sosyal ve çevresel kayıpları da beraberinde getirmektedir.” dedi.
İl Sağlık Müdürlüğü Çevre Sağlığı ekiplerinin afet ve olağandışı durumlarda da ilgili kurum ve kuruluşlar ile koordineli bir şekilde çalışarak sahada görev almakta olduğunu dile getiren Dr. Yavuzyılmaz, “Ayrıca vektörel hastalıkları önlemek amacıyla vektör üreme yerlerinin tespit edilmesi haşere ve kemiricilerin kontrol altına alınması ve katı atıkların bertaraf edilmesi gibi çevre sağlığını ilgilendiren birçok konuda gereken kontrollerin yapılması ile bulaşıcı hastalıkları önlemek ve salgın riskini azaltmak için olay anından itibaren olay yerine intikal edilmekte ve hızlı bir şekilde müdahale etmekteyiz.” ifadelerini kullandı.
Koruyucu sağlık hizmetlerinin etkili bir şekilde sürdürülmesinin toplum sağlığını korumada oldukça önem arz ettiğini vurgulayan Dr. Yavuzyılmaz, sağlık hizmetlerinin yalnızca tedaviye yönelik değil, halk sağlığını korumak ve geliştirmek için yapılan çalışmaları da kapsadığını sözlerine ekledi.