Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündemde bulunan önemli konuları değerlendirdi. Vatandaşların geçim sıkıntısının her geçen gün daha da artığını belirten Koçak, “Yeni bir yılın heyecanı yerine yılların yorgunluğu ve tükenmişliği ile ülkemiz yönetilmektedir. Hâl böyle olunca gelen gideni, 2022 de 2021’i daha şimdiden aratır hale geldi.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İsrail Cumhurbaşkanı YitzakHerzog’u ülkemize davet etmesine sert tepki göstererek açıklamasına başlayan Başkan Koçak, “Hakikaten akıl alır gibi değil! Tüm anormallikler ne yazık ki bu süreçte normalmiş gibi takdim ediliyor. Sayın Cumhurbaşkanı’na soruyoruz; ‘One minute’ ne oldu? Ne değişti de bugün böyle bir davette bulunuyorsunuz? Bu Herzog denilen adamın Netanyahu denilen katilden farkı nedir? İsrail değişti de biz mi bilmiyoruz; yoksa siz mi çok değiştiniz; bu denklemde değişen bir şey var ve bunu çok iyi anlamak mecburiyetindeyiz. Filistin’de Müslüman kardeşlerimize yapılan zulüm son mu buldu? Biz mi farkında değiliz! İsrail, bölgemizde kurguladığı tehlikeli planlarından vazgeçtiğine dair bir işaret mi var?” ifadelerini kullandı.
İsrail’in normalleşme diye bir derdinin olmadığını altını çizen Koçak, “Büyük İsrail” projesine dikkat çekti. Söz konusu projenin Büyük Ortadoğu Projesi olarak bilindiğine de işaret eden Koçak, “Kudüs’e, Gazze’ye bombalar yağdıran, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı kirli postallarıyla çiğneyen, çoluk-çocuk, kadın, yaşlı demeden mazlumları katledenlerin ülkemizde yeri yoktur ve olmayacaktır! Bu ülkenin cumhurbaşkanının ülkemizde ağırlanmasına yüreğimiz izin vermiyor… Dünyada bulunan kuruluşların İsrail’i ırkçı bir devlet olarak yorumlamasına rağmen bu davetin yapılması nasıl karşılayacağız? İsrail orada Müslümanlara zulmediyor. Erdoğan’ın bu açıklamalara da kulak kabartmasını istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Her alanda problemler artıyor”
Vatandaşların geçim sıkıntısının her geçen gün daha da artığını belirten Koçak, toplumsal kutuplaşmanın bilerek ve isteyerek körüklendiğini aktardı. Koçak, yönetim sorumluluğu taşıması gerekenlerin vurdumduymazlığa devam ettiğini söyleyerek, şöyle devam etti: “Maalesef, adaletten eğitime, ekonomiden dış politikaya hemen her alanda karşı karşıya kaldığımız problemler büyüyor. Çünkü yıl yeni fakat kafalar eski; yeni bir yılın heyecanı yerine yılların yorgunluğu ve tükenmişliği ile ülkemiz yönetilmektedir. Hâl böyle olunca, gelen gideni, 2022 de 2021’i daha şimdiden aratır hale geldi.”
Cumhurbaşkanlığı kabinesinde yaşanan değişime değinen Koçak, “Sabah uyandığımızda pencerelerimizi açıp temiz havayla güne başlamak yerine Resmi Gazete’yi açıp yeni kararları görme ihtiyacı duyuyoruz. Bir gece yarısı kararnamesiyle bakan ve kurum yöneticilerinin değiştirildiğine şahit oluyoruz. ‘Siz yıkın hukuk arkanızdan gelir’ denilen bir düzende bir nebze de olsa hukukun içinde kalmaya çalışan, yapılan hukuksuzluklara karşı birkaç cümle de olsa itiraz eden bazı bakanlar, iktidar içindeki çekişmelerden nasibini almış görünüyor. Şimdi birtakım gazetelerde, bir takım yorumcular Cumhurbaşkanının bu kararını gerekçelendirmeye çalışacaklar da. Oysa hepimiz biliyoruz ki bakanlar değişse de Başkanın niyeti ve amelleri değişmedikçe düzlüğe çıkamayacağız. Bunu üzülerek ifade ediyoruz. Tek kişilik hükümetlerde bu yaşanan bir durumdur. Bu sebepledir ki bu düzende bakanlık değil önce Başkanlık Sistemi değişmelidir. Yavuz Sultan Selim’in vezirlerinin akıbeti parlak olmadığı için dilimizde ‘Yavuz’a vezir olasın’ diye esprili bir söz vardır. Bu sistemde bugün istifa etmek ayrı bir dert! Yakında halk arasında ‘Erdoğan’a bakan olasın’ sözü yayılırsa, şaşırmamalı!” açıklamasını yaptı.
“Liyakat büyük sorun”
Kurumların ve bakanlıkların itibarının kalmadığına işaret eden Koçak, itibarın şatafatla, lüksle değil güvenle kazanıldığını söyledi. Güvenli bilgi için TÜİK’i dikkate alan kesimin ciddi şekilde azaldığını dile getiren Koçak, “Liyakat konusunda devlet kurumlarının itibarı kaldı mı? Hazine ve Maliye Bakanının ekonomik sorunları çözebileceğine kaçımız inanıyoruz? Gerçi bakan gözümüzün içine bak dedi bakanların güven duydukları kanaatinde değiliz. Merkez Bankasının ekonomiye yaptığı müdahaleler kaçımızın içini ferahlatıyor? Bakalım son gelen bakan ve yetkililer ne kadar dayanabilecek, zaman gösterecek. Acı ama gerçek… Söylemekte zorlanıyoruz ama söylemek zorundayız; Bağımsızlığımızın sembollerinden biri olan Türk liramızın yabancı paralar karşısında itibarı kaldı mı? Bizim paramız başka paralara endekslendi. Türk Lirası’nın itibarından bahsedemiyoruz. Peki… Kendisine yöneltilen suçlamalar karşısında susmayı tercih eden, her gün bir başka fotoğrafla gündeme gelen İçişleri Bakanı’na kim güveniyor?” diye sordu.
Ekonomik kriz ve elektriğe gelen zamlar yüzünden asgari ücretlinin, emeklinin her kesimin ciddi sıkıntılar yaşadığının ifade eden Koçak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elektrik faturalarının çok artmasından dolayı yeni tarife talimatı verdiğini hatırlatarak, “Bir ailenin elektrik tüketim tutarını aylık 150 kilovattan 210 kilovata çıkarıyorlar. Bunlar da bedava değil. Her zaman olduğu gibi birkaç rakamla oynayarak algı üretmeye, sanki sorumluluğunu yerine getirmiş gibi göstermeye çalışıyorlar; üstüne bir de alkış bekliyorlar! Türkiye’de iki çocuklu dört kişilik bir ailenin aylık elektrik tüketimi 230 kw ile 250 kw arasında değişiyor. Yani aslında elektrikteki fahiş zamlardan kaçmak aileler için hiç kolay değil. Diyelim ki bir şekilde 210 kw sınırını aşmadınız o zaman da elektrik faturasından sadece 40-50 lira tasarruf etmiş olacaksınız. Bu tasarruftan cebinize kalan parayla bir kilo beyaz peynir bile alamıyorsunuz. Evlerde bile faturalar bu boyutlara ulaşmışken, dolaplarında et muhafaza eden kasaplar, içecek satan esnaflar, tekstil atölyeleri, imalatçılar, sanayiciler bu faturalar karşısında işletmelerini nasıl ayakta tutacaklar? Bu faturaların bedelini müşteriye yansıttıklarında, vatandaşlar sürekli zamlanan ürünler karşısında geçimlerini nasıl sağlayacaklar?” diye sorguladı.
“Gardiyan değil garson devlet” anlayışıyla devleti asli vazifesine uygun bir şekilde yöneteceklerini vurgulayan Koçak, “Vatandaşını korkutan ve ezen devlet anlayışı yerine güven veren ve kalkındıran bir devlet anlayışını hâkim kılacağız. Devleti, yalnızca kolluk kuvvetlerinde tecessüm eden bir yapı olmaktan kurtarıp büyümenin, zenginleşmenin, özgür ve müreffeh bir yaşamın hamisi haline getireceğiz. Getirmek mecburiyetindeyiz. Yolsuzluğa, israfa, yanlış yatırım politikalarına son vereceğiz. Bütün kaynaklarımızı üretime ve yeni istihdam alanlarına tahsis edeceğiz. Böylece bir taraftan milli geliri artıracak, öbür taraftan milli gelirin adil paylaşımını saylayacağız. Yani asgari ücreti aslında birkaç misli belli bir süreç içerisinde artıracağız. Başarılı, çalışkan ve liyakat sahibi gençlerimizi kendi ülkesine küstüren ‘tanıdığın varsa’ anlayışını ortadan kaldıracağız. Önce ahlak ve maneviyat düsturunu gözeterek Adil Devlet, Adil Paylaşım, İnsanca Yaşam Seninle Olur! Ve bu mücadelede Saadet Partisi her zaman Seninle Olur!” şeklinde konuştu.