Uluabat Gölü kenarında 2600 yıllık geçmişi bulunan ve daha önce Karacabey’e bağlı bir köy olan Gölyazı’da 3 yıl önce başlatılan arkeolojik çalışmalarda birçok tarihi eser ortaya çıkarıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, yer altı zenginliklerini gün yüzüne çıkardıklarını belirterek, “Nekropol çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Bu bölgeyi açık hava müzesi ve bir arkeopark haline getirip halkın ziyaretine sunacağız. Gölyazı, Göbeklitepe’ye rakip olacak.” dedi. İhlas Haber Ajansı ekipleri, Gölyazı’nın muhteşem güzelliğini ve arkeolojik alandaki çalışmaları havadan görüntüledi.
Gölyazı’nın tarihi ve doğal güzellikleriyle güzel bir yerleşim alanı olduğunu belirten Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, yer altı zenginliklerini de kısa sürede gün yüzüne çıkaracaklarını söyledi. Nilüfer’e bağlı Gölyazı’da 2600 yıllık mezarlıklarda ve çevrelerinde yapılan kazılarda dönemin hayat, ticaret ve dini inançlarına ait önemli bulgular çıkmaya devam ediyor. Nekropol (anıt mezar) kurtarma kazılarının devam ettiğini belirten Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Tarihi ve doğal güzelliği yanında eskiden kalan yerleşimlerin olduğu Gölyazı’daki yer altındaki zengin birikimleri tekrar gün ışığına çıkarmamız gerekiyor. Mevcut yapılaşmanın altında bir hazine yatıyor. Eski Roma ve daha önceki dönemlere ait, eserler oradadır. 50 Metre kazdığınız zaman orada bir Roma yolunu veya bir Roma evinin temelini görmemiz mümkündür. Biz tabi ki ilk olarak nekropol alanındaki kazılarla bu işe başladık. Uludağ Üniversitesi’nin yapmış olduğu çalışmalarda önemli bulgulara ulaştık. Nekropol alan içerisinde bir müze oluşturmayı düşünüyoruz.” dedi.
Kız Adası’ndaki çalışmaların da başladığını ifade eden Erdem, “Daha önceden var olan medresenin temellerine ulaştık. Tarihin önüne çıkarmak için çaba sarf edeceğiz. Tarihin izlerini takip etmemiz gerekiyor. Son zamanlarda çıkan Göbeklitepe, dünyada tarihe olan bakış açısını değiştirdi. İnsanlığın o dönemdeki tarihini gösteren bir bulguydu. Bizim bunlarla ilgili bulgulara ulaştığımız oluyor. Akademisyenlerin çalışmaları aralıksız devam ediyor. Turizm Bakanlığının çalışmaları ile buraya ciddi bir yatırım ve teşvik vermesini düşünüyoruz. Turizm Bakanlığına da bu konuyla ilgili bilgi verdik. Buranın yeniden harekete geçirilmesi gerekiyor. UNESCO tarihi mirasına dahil edilmesinin gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla bunu dünyaya açmalıyız. Gölyazı’nın dünya miras listelerine girmesi için başvuruları yapacağız. Daha yapmamız gereken çok şey var. Ancak bunu sadece biz değil, bütün Bursa olarak birlikte gerçekleştirmeliyiz.” diye konuştu.
Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç, nekropolde yapılan çalışmaların ihale aşamasına geldiğini ifade etti. 8 dönümlük arazide, 8 farklı türde 28 mezarın gün yüzüne çıkartıldığını belirten Özkılınç, mezarlardan bulunan eserlerin de Bursa Arkeoloji Müzesi’nde saklandığını vurguladı. M.Ö. 5. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar burasının mezarlık olarak kullanıldığını söyleyen Özkılınç, “Mezarlardan bulduğumuz bulgularla Gölyazı’nın Bursa’nın diğer ilçeleriyle ticaret yaptığını da anladık. Son aşamaya gelindi, bir kitap hazırlandı.” dedi.
Nekropol alanının açık hava müzesi olması için ihale sürecine geldiklerini kaydeden Özkılınç, “Burada Roma dönemindeki ölü gömme, yani cenaze merasimlerinin canlandırılması ve bunların anlatılmasını planlıyoruz. Elbetteki bunları uzman görüşleri doğrultusunda yapıyoruz. Koruma Kurulu’ndan 2018 Haziran ayında geçici koruma yapılmasıyla ilgili onay alındı. Kazılar yapıldı, mezarlar ortaya çıktı ama bunların korunması gerekiyor. Her mezarın başına özellikleri, içinden çıkan bulgular bir tabelayla asılacak. Bir açık hava müzesi olacak. Şu an bu onaylı bir şekilde ihale aşamasında, bundan sonraki süreç de burayı halkın hizmetine açarak turizm ve kültüre kazandırmak. Bunun için plan projelerimiz hazır.” diye konuştu.
Mevcut alanda bitkilerin temizlenmesiyle ilgili bilgiler de veren Özkılınç, “Her dönem bitki temizliği yapıyoruz. Bu temizliği keyfi yapmıyoruz. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin rehberliğinde buradaki endemik bitkileri koruyarak temizliğini sağlıyoruz. Buranın temizliği önümüzdeki günlerde yapılacak. Belediye Başkanımız Turgay Erdem’in onayı ile buranın halkımıza kazandırılması için çaba harcayacağız.” şeklinde konuştu.
Nilüfer Belediyesi’nde arkeolog olarak görev yapan Leyla Çalışkan ise kayaya oyulmuş bir mezar hakkında bilgiler vererek, “8-9 tip mezar arasında bu arazide gördüğümüz en belirgin olanı kayaya oyulmuş mezar tipleri. O dönemlerde bu kaya toprağın altında çok yumuşak bir halde bulunuyordu. Daha kolay işleniyordu. Üzerlerine yazılar, şekiller yapılıyordu. Mezarların birkaç tanesinde sunum deliklerine rastladık. Bu da ölü gömme ritüellerinden bir tanesi. Ölü gömüldükten sonra sunum yapıyorlardı. Mezarların kapakları vardı fakat bunlar tahrip edilmiş halde bulundu.” dedi.